Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Neyi Tatlıya Bağladınız?

16 Mart 2015 Pazartesi

Merkez bankaları dünyanın her ülkesinde ekonominin kalbidir. Oradaki kriz bütün bünyeyi etkiler. O nedenle merkez bankası hapşırdı mı beden en hafifinden nezle olur.
Özellikle serbest piyasa ekonomisi koşullarında merkez bankası başkanları sadece ülkesel değil küresel bir rol üstlenirler. Zira günümüz ekonomisinde “piyasa en yüce değerdir” görüşü baskın. Paranın sınırsız dolaşımda olduğu, buna karşılık “insan kaçakçılığı’’ diye çağdışı bir kavramın ortaya çıktığı çağdayız.
Konunun bu yanı derin, merkez bankasına dönelim.
Türkiye’de de Merkez Bankası’nın küresel gidişe paralel bir konumda olması için önceki hükümetlerin başlattığı, AKP’nin de sürdürdüğü bir işleyiş benimsendi.
Taa ki Saray ekonomisine dek…

***

Varlığını toplumdan ekonomiye her alanda karşıtlık üretmeye bağlayan Erdoğan, özellikle son iki aydır giderek yükselen bir tonda Merkez Bankası’nı hedefine koydu. Vatan hainliğinden başladı, dış güçlerin hizmetçiliğine kadar gitti.
Merkez Bankası’nın bir an önce faiz indirmesi gerektiğini söylüyor, başka bir şey demiyordu. Bu gerilimin sonunda Merkez Bankası Başkanı yatağa düştü. Sadece başkan mı; Türk Lirası da…
Erdoğan’ın dilinden çekmediği kalmayan TL, bu kriz süresince yüzde 20’ye yakın değer kaybetti. Para girişi de azalınca tepesi atan Erdoğan, sert değerlendirmelerinden birini 7 Mart’ta Gaziantep’te yaptı. Dedi ki: “Sakın dolara yüklenerek, dolar alarak köşeyi döneriz gibi bir şeyin içine girmeyin, duvara çarparsınız. Gereğini bizler de önümüzdeki hafta yaparız.”
Önümüzdeki hafta geldi… Yani 9 Mart’la başlayan haftada gereği yapıldı…
Neydi gereği?
Recep Bey, Erdem Bey’le buluştu.
Hafif gülümsemeyle şunu söyledi:
“Tatlıya bağladık…”

***

TL yüzde 20’ye yakın değer kaybetmiş…Üzerinde birleşilen rakama göre 50 milyar liralık kayıp yaşanmış… Sonunda iş tatlıya bağlanmış. Sormazlar mı; neyi tatlıya bağladınız? Haftanın sonunda Uludağ’da yapılan ekonomi zirvesinde Bakan Şimşek durumu şöyle özetledi:
“Ekonomi göründüğü kadar kötü değil, ama arzulandığı kadar da iyi değil.’’
Çevir kazı yanmasın, deyimi kadar güzel bir tarif.
Anayasanın 104. maddesine göre, cumhurbaşkanının başlıca görevi devlet kurumları arasındaki uyumu gözetmek.
Anayasanın tümünü reddeden, yasa-hukuk tanımayan bir kişiye bunu anımsatmanın anlamsızlığının farkındayız.
Ancak şunu da unutmamak gerekiyor; bugünkü acımasız piyasa ekonomisi de cumhurbaşkanı tanımaz.
Bunu Erdoğan da deneyerek görmüş oldu.
Deneyim çok iyi bir okuldur ama, çok pahalıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Asgari ortalama ücret! 12 Aralık 2024
Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları