Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Şam-ar Oğlanı!

28 Temmuz 2012 Cumartesi
\n

Türkiyenin Ortadoğudaki başlıca özelliklerinden biri şuydu:

\n

Birbiri ile savaş halinde olanlar dahil, tüm ülkelerle eşit mesafede görüşme gücü.

\n\n\n

Evet, bu bir güçtü.

\n

Türkiyenin bu gücüne sahip ülke, kimi zamanlar değil bölgemizde, dünyada bile yoktu. Türkiye bu yanıyla salt güvenilir bir ülke olmaktan öte, uluslararası bir kurum kimliğine bile bürünebiliyordu.

\n

Bugün tam tersi bir tablo ile karşı karşıyayız. Artık tek tek ülkelerle iyi ilişki içinde olmak bir yana, kimi ülkelerin içindeki dengelerde de taraf tutuyoruz.

\n

Sıfır sorundan vazgeçtik, bu stratejik derinlikle gidersek sorunumuzun olmadığı ülke kalmayacak.

\n

***

\n

Suriye konusu yukarıda özetlediğimiz genel görünümün çok ötesine geçti. Son bir haftada yaşananlar net bir şekilde ortaya koydu ki, artık şu başlıkla ifade edilebilecek bir konumuz daha var:

\n

Kuzey Suriye sorunu!

\n

Gelinen noktada Türkiye, Şam yönetimiyle düşman haline gelirken, Şamın kuzeyde bıraktığı boşluğu dolduran PKK ve Barzani destekli belirsiz bir yapıyla da karşı karşıya.

\n

Sorunlardan sorun beğen...

\n

Bu aşamadan sonra Kuzey Suriyede ne olur?

\n

Kuzey Irakta olanlar olur.

\n

Bunu görmemek için hükümet olmak gerekir.

\n

Suriyenin bütününde ne olur?

\n

İyimser yaklaşımla, bugün Irakın bütününde olanlar olur.

\n

Yeri gelmişken vurgulayalım, Türkiyenin Irak Başbakanı Maliki ile ilişkileri iyi değil. Düşmesi için verilen demeçler ters tepti.

\n

Irakın, Suriyenin başkentinde olanlar bir yana, bizim için tam 1.100 kilometrelik bir terör örgütü sızma hattıoluştu. 300 kilometrelik Irak sınırının nasıl kontrol edileceği sorusuna yanıt bulamamışken buna 800 küsur kilometrelik Suriye sınırı eklendi.

\n

Üstelik bu sınır düz ve deniz bağlantılı. Geçmişte Iraktan Türkiyeye sızan terör örgütünün lojistik desteğinin en az yüzde 60ını Suriye üzerinden sağladığı tahmin ediliyordu. Bugün örgütün olanakları genişlemiş oldu.

\n

Elbette şu da belleklerde; Esad yönetimi de 80li, 90lı yıllarda terör örgütünü destekledi. Türkiye defalarca uyardı, ilişkiler sık sık gerildi.

\n

İçinde bulunduğumuz durum o günlerde daha kötü. O gün hiç değilse muhatap vardı. Zaten o sayede belli bir çözüm noktasına gelindi. Bugün o da yok. Bir yandan Şam yönetimini artık tanımadığımızı ilan ediyoruz, öte yandan Kuzey Suriyede kontrolün terör örgütünün eline geçmemesinin çarelerini arıyoruz.

\n

Barzani Kuzey Suriyeye güvenlik gücü gönderdiğini açıkça ilan etti. O peşmergeler orada terör örgütüne karşı ne yapar?

\n

Bu sorunun yanıtı da yukarıda verdiğimiz gibi olur; Kuzey Irakta ne yapıyorsa onu yapar.

\n

***

\n

Kuzey Suriyenin tam olarak nasıl şekilleneceği Şamın kaderine bağlı.

\n

Böylesi dönemlerde en büyük kirlilik, bilgi kirliliğidir. Şamdan gelen her haberi 9 elekten geçirmek gerekir.

\n

Bir ülkenin iç barışı tehlikedeyse o ülkeyi yöneten kişi her şeyden önce şunu hedeflemeli; topraklarını işgal ettirmemek.

\n

Zira yabancı bir güç topraklarınızı işgal ettiğinde onun yarattığı iklim kolay kolay yok olmayacaktır.

\n

Suriye böyle bir kıskacın içinde. Geçmişte Türkiye ile Suriye arasında su ve benzeri sorunlar olduğunda hemen Şam lehine açıklama yapan Arap Ligi de sessiz.

\n

İç savaş bu denklemde sürerse, Suriyenin tüm ekonomik gücü zarar görecek, iç dinamikleri kontrolden çıkacak. Devamında Şam-ar oğlanına dönecek. Uluslararası güçlerin, bölgesel hedeflerin parçası haline gelecek.

\n

Kuzey Suriye de aynı seyirde devam ederse korkarım şamar oğlanı deyiminden bizim de payımıza düşen olur...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Asgari ortalama ücret! 12 Aralık 2024
Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları