29 Aralık Çarşamba günü, “Millette yas... Sizde nas” başlıklı yazımızda 3 Ocak’ta açıklanacak enflasyonla ilgili olarak TÜİK’in son çalışmalarını büyük ölçüde tamamladığını, uzmanların yüzde 13’ü bulduklarını vurgulamıştık. 

Haber kaynaklarımız bu rakamın yukarıya ulaştırıldığını ancak aynı rakamın açıklanıp açıklanmayacağını bilemediklerini söylemişlerdi. Daha önceki benzer durumlarda, ne pahasına olursa olsun yıllık enflasyonun yüzde 20’yi geçememesini sağlayacak “aylık” açıklamalar yapılmıştı.

Biz de bu gerçeği dikkate alarak 3 Ocak gününü dört gözle beklediğimizi duyurmuştuk.

Rakam Saray’a gittiğinde bir “iç değerlendirme” olduğu anlaşılıyor. Bitkisel bakışın, “Efendim enflasyon düşecek, dedik. Yüzde 13 benim gözüme battı” şeklinde olduğu söylenebilir. Sonuçta aylık enflasyonun yüzde 13.58 olduğu resmen açıklandı. Bunun yıllık karşılığı yüzde 36.08.

Gerçekten de dediği gibi oldu:

Faiz sebep, enflasyon sonuç!

Faizleri hem yükseltti hem çeşitlendirdi, enflasyon da aya sert iniş yapar gibi her haneyi vurdu!

***

Ürünler bazında değerlendirildiğinde zam şampiyonu kâğıt. Yüzde 168 artmış!

Kâğıdı, yüzde 132 ile kömür, yüzde 121’le patates, yüzde 119’la LPG, yüzde 109’la margarin izliyor.

Bu dört ürünün de mesajı var: biri fakir sofranın başlıca yağı, biri araç sahiplerinin son sığınağı, biri dar gelirlinin kebabı, biri ısınmak için kaçınılmaz…

Kâğıt ise en acıklısı…

Kâğıttaki zam şampiyonluğu, AKP iktidarının ithalat piyonluğudur!

Kâğıttaki zam şampiyonluğu, iktidara geldikleri günden itibaren bu ülkenin varlıklarına nasıl kıyıldığının fotoğrafıdır.

Kâğıttaki zam şampiyonluğu, bu ülkenin tarihine ihanetin ağıtıdır.

Aslında sıralanacak çok şey var...

Türkiye’nin kâğıt gereksiniminin önemli bir dilimini sağlayan kurum Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları (SEKA) idi. 1934 yılında ilk kapısı açılan bu kurumun Afyonkarahisar, İzmit, Balıkesir, Bolu, Zonguldak, Giresun, Muğla başta olmak üzere pek çok ilimizde fabrikaları vardı. 2005 yılında AKP iktidarı tarafından kapatıldı. Konunun ayrıntılarını tarihçi-yazar Sinan Meydan dün Sözcü gazetesinde kaleme aldı. 

Bu iktidar 2005’te yerli ilaç fabrikalarını, 2009’da yerli aşı fabrikalarını kapattığı gibi kâğıt fabrikalarını da ya sattı ya kapattı. Satışları da o kadar acıklıydı ki pek çoğu arsasından ucuza gitti.

Kâğıt gereksinimi tamamen ithalatla karşılanır hale gelince yılın zam şampiyonluğu onun oldu.

***

Kâğıt deyince akla elbette onlarca şey geliyor. Ben diyeyim defter-kitap, siz deyin tuvalet kâğıdı. Ancak durum sadece doğrudan kâğıt ürünleriyle ilgili de değil. Örneğin yumurta fiyatlarının olağanüstü artmasında başlıca etmenlerden biri kâğıt. Ambalaj maliyetlerini etkiliyor. 

Bunun yanında sıradan bir markete girdiğinizde bakın, yüzde kaçında kâğıda dayalı ambalaj kullanılmış…

Kâğıdın zam şampiyonluğu bize çok şey anlatıyor. 

Anlamak isteyene:

Onların ki gözleri vardır, dövizden başka bir şey görmez...

Onların ki kulakları vardır, Saray pembenamelerinden başka bir şey duymaz…

Onların ki ağızları vardır, promtırda yazılanlardan başka bir şey söylemez...