
Bir yanda "vatan hainliği ve darbecilikle" itham edilen Türkiye ekonomisi için iki kritik isim. Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı. Diğer tarafta Cumhurbaşkanı'nın danışmanları Yiğit Bulut ve Cemil Ertem. Bir nevi maç havası. Hakem Tayyip Erdoğan.
Bir gün evvel Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında 7.5 saatlik bir ekonomi zirvesi yapılmıştı. Bu zirveden çıkan metinde bir bölüm ilgi çekiciydi:
"Merkez Bankamız para politikaları hedefi doğrultusunda gereken zamanda gereken tedbirleri almaktadır."
Adeta Erdoğan'ın ve danışmanlarının "faizlerde indirimin zamanını belirlemeye çalışan" çıkışlarına yanıt gibiydi. Bulut faizleri yeteri kadar indirmediğini düşündüğü Başçı'ya bir televizyon programında ; "Eğer bu ülkede halk yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı seçmişse ve anayasaya göre de Cumhurbaşkanı bu ülkenin başıysa, bu ülkenin bir kurumu bağımsızlık arkasına sığınarak halkın kaynaklarının 5 bin gerçek ve tüzel kişinin cebine transfer olmasına seyirci kalamaz. 'Ben bunu yapamıyorum, korkuyorum' o zaman kalkarsın, korkmayan biri oturur" diye seslenmişti.
Dün 130 sayfalık bir sunum yaptı Başçı. Genelde Bakanlar Kurulu'na ya da başka ortamlarda 70 sayfa ile yetinirdi. Dün akşam adeta ders verdi. Tane tane anlattı. Babacan ve Başçı içeriden çok mutlu çıkmadı. Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklama "sanki ekonomideki kriz büyümesin'der gibiydi. Ancak dün akşam ekonomide yeni "bulutlu" dönemin habercisi gibiydi. Hay bin telekinezi...
Hay bin telekinezi... Ekonominin üstündeki "bulut"
Yazarın Son Yazıları
Yalçın Akdoğan yaptıklarına değdi mi
91 kere maşallah
Bozdağ hak etti!
Kırmızı odalarda ışıksızım
Arınç’ın adımı, bir dönem Türkiye’nin bir bölümünün “demokrat” diye umut bağladığı Abdullah Gül’ün tüm bu yaşananlara sessiz kaldığı dönemde saygıdeğer. Demokrasinin rafa kaldırıldığı bu dönemde doğruyu söyleyerek Bülo olmak, saklanarak Abdullah kalmaktan daha iyidir.
Fatih Çekirge nereye sıçrıyor?
erdoğan’ın G20’deki kritik Obama görüşmesinde damat Berat Albayrak da hazır bulundu. Merak ediyorum, Türkiye tarafı Albayrak’ı nasıl takdim etti ABD heyetine? Dışişleri Bakanımız, Maliye Bakanımız, MİT Müsteşarımız, bu da damadımız diye mi?
Havuz küskünleri:
Havuz küskünleri: Mustafa Karaalioğlu gazete patronu oluyor
Seçimden sonra 2 kongre birden
Babacan, Gül’ü hayal kırıklığına uğrattı
Fidan gidici MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a seçim sonrası yeni görev arandığını söyleyen AKP ’li, çözüm sürecinin bitmesinin sorumlusu olarak da Erdoğan’ı gösterdi.
Gül, NTV’de konuşurken Twitter’da çoğu isim Gül’ün “yeterince sert-net” konuşmadığını yazıyordu. Gül cephesi diyor ki: “Daha ne desin.” AKP’deki küskünlere göre ise “1 Kasım’da iktidar çıkmazsa, Gül partiye döner”...
AKP yeniden ‘Merkez’i arıyor
Üçüncü seçim olur, dolar 4 TL’yi zorlar
Karargâh’tan fısıltılar
Devlet dilim benim biricik sevdiğim
İktidar basını postal giydi
Gül olmadı, beyaz Türkler başka kapıya
İktidar kalemlerine ‘Sakin ol şampiyon’ diyorum
Evren’in MDP’ye yaptığını Erdoğan AKP’ye yapıyor
Partizanlaştıkça 'babacan'lığını kaybetti
Beştepe’de degav degav, dıkşın dıkşın sesleri
Şems’in aşkı mahalleyi karıştırdı
Erdoğan işine gelmeyince ‘Fatih’ bulamadı
AK P içindeki kaynaklar Babacan’ın bu eleştirisinin “7 Haziran seçimleri sonrası AKP’de ortaya çıkacak yeni tabloda ben de varım” duygusuyla yapıldığını belirtiyor.
‘Polemik olacak, seçim sonrasına kalsın Ahmet’
Altın Nesle Karşı Erdoğan Nesli
Davutoğlu, sürecin bildirgede olmayışını “Dijital ortamda düşmüş” diye açıkladı. Nerede, kim düşürdü sorularının peşine düştüm.
Küçüldükçe ödüllendirirler seni...
Alternatif TÜSİAD Kuruldu
Abdullah Gül ‘kayıp 10 Yıl Başladı’ dedi
Öztürkgillerin ‘Muhalif’ Yazıyla İmtihanı
HDP’nin Can’a CHP’nin Sucu’ya yaptığı...
Erdoğan’ın damadını bakan yaparlar
Saray’da Limon Kabukları Atılmıyor, Oh İçim Rahatladı
Başkanlık İçin ‘Baldıran Zehrini’ Topluma İçirecek
İktidar yanlısı ‘medya çarşısı’ karıştı. Bir yanda “reis”. Öte yanda kısa süre önce “Davutoğlu Ahmet Hoca” diye sundukları lider. Yıllardır danışmanlığında, bakanlığında yanında durdukları. Ve tabii yılların “Bülent Abi”si...
Dolarda 4 TL’lik Kâbus Senaryosu
Kaybolan Özel Harp belgelerinde ‘tanıdık’ isimler mi var?