On üç şehit verdiğimiz gün Bozcaada’daydım. Bu vatan topraklarında keyif içinde tatil yapmamızı kendilerine borçlu olduğumuz Mehmetçiklerin acısı içimizi kavururken değişen ve kötüleşen Bozcaada’nın durumunu da görmek ayrı bir üzüntü kaynağı oldu.

Tenedos’un adası plansız bir turizm gelişmesi ile karşı karşıya. Mevcut turizm kapasitesi ile artan ziyaretçi sayısı kaliteyi, adaya özgü sükûneti, adayı ada yapan özellikleri kaybettirmeye başlamış durumda.

Bir kere artan gemi seferleri nedeniyle günübirlik hatta birkaç saatlik ada seyahatleri büyük araç kalabalığına ve dolayısıyla adayı büyük otoparka çevirmiş. Yolda yürümek, araç park etmek mümkün değil. Sanki İstanbul Nişantaşı bölgesindesiniz. Denize girmek, plajlarda yüzmek, plajlara gitmek bir eziyet halini almış. Biz 1999 yılından beri sürekli geldiğimiz için bunu rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Bir ciddi turizm planlaması olmadan bu fiziki artış belki ekonomik anlamda bir yarar getirmekte ise de orta vadede adayı ada olmaktan çıkaracağı için dikkat çekici olumsuz bir durum.

Bu konuda Bozcaada Turizm İşletmeleri Derneği (BOZTİD) Başkanı aynı zamanda bir turizm işletmecisi olan Fikret Okuş ile konuşuyoruz. Fikret Okuş Bozcaada’nın estetik değerlerinin yükseltilmesi, bir turist geldiğinde ada ile ilgili unutamayacağı bir şeyin, bir lezzetin, bir mimarinin aklında kalmasının sağlanması, kaliteyi finanse eden bir fiyat politikasının uygulanması, fiyatları aşağıya çekmenin yerine fiyata uygun kalitenin teminine çaba harcamak gerektiğini vurguladı. Turizmden yaratılan hasılatın ev pansiyonları ile yaklaşık 3.000 yatak kapasitesi, 60 günlük sezon ve kişi başına harcamanın 100 TL/gün hesabıyla tahmini 20 milyon TL civarında olduğunu kendisi ile hesaplarken bunun yüzde 90’ının konaklama işletmelerine, yüzde 10’unun ada yerlilerine ait olduğunu, bu hasılatın üçte birinin ada ekonomisine geri döndüğü hususu ciddi bir turizm planlaması gerektirdiğine işaret ediyor. Fikret Bey’in artan araç sayısına önerisi de şu: “Liman başka yere alınsın. Burada geniş bir otopark yapılsın ve araçlar buraya hapsedilsin. Turist ring seferi yapacak toplu araçlarla her yere taşınsın.”

Adanın yerlilerinden ve önde gelen işletmecilerinden Ahmet Aral da adanın geleceğinden bir hayli endişeli. Tespitleri şöyle: “Turizm işletmeciliğinin gelişebilmesi için eğitim şart. Önüne gelen lokanta ve pansiyon açmamalı. Herkese ruhsat verilmemeli. Yüksek fiyatın karşılığı verilmiyor. Sokaklarda açılan tezgâhlar aslında ada ekonomisine bir katkıda bulunmuyor. Bu tezgâhlarda çok az miktarda adada üretilen mallar satılıyor. Çin mallarının satıldığı tezgâhların ada halkına ne yararı olabilir? Liman yerinin mutlaka değişmesi, günübirlik turizmin planlanması gerekiyor. Adanın altyapı eksikliklerinin bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz. Yıllardır her şeyi ile adada olan birisi olarak adanın bu değişiminden çok rahatsızım”.

Şarap üreticisi ve turizmci Mehmet Talay da adadaki turizm meslek yüksekokulunda seyahat acenteliği bölümü dışında, lokanta ve konaklama işletmeciliği bölümlerinin de açılması, adaya turizm elemanı yetiştiren bir okul haline gelmesi gerektiğini vurguluyor. Yeni imar planı ile bağ alanlarının, tarımsal alanların imara açılması, Habbele Koyu’nun günübirlik turizme tahsis edilmesinin söz konusu olabileceğini tahmin ettiğini söyleyen Mehmet Talay, imar planlarının yapılacak stratejik bir turizm planlaması ile uyumlu olması gerektiğinin altını çiziyor.

Bozcaada Kaymakamlığı da ada turizmi hakkında şöyle bilgi veriyor: “Bozcaada’nın kendine özgü tarihi ve mimari dokusu, doğal yapısı, kalesi, farklı kültürleri bir arada barındırması, ada olma özelliği, temiz havası ve denizi ülkemizde turizmin gelişmesiyle birlikte yerli ve yabancı turistler tarafından keşfedilmiş ve turizm olgusu başlamıştır.Turizmin gelişmesinde en önemli etken 1996 yılında Ada’ya arabalı vapur seferlerinin başlamasıdır. Sezonun 2-3 ay gibi kısa olmasına rağmen halkın en önemli gelir kaynağı turizmdir. İlçemizde bulunan 22 otel ile 44 pansiyonun 1602 yatak kapasitesi vardır. Ev pansiyonları ile birlikte toplam yatak kapasitesi yaklaşık olarak 2500’dür. Son yıllarda ilçemize gelen yabancı turist sayısında belirgin bir artış gözlenmektedir.”

Tarihi, sanatı, turizmi, bağcılık ve şarapçılığı bakımından eşsiz durumda olan Bozcaada’nın değişen yüzünü anlatmaya haftaya da devam edeceğiz.

\n\n