'Riskli Ülkeler Kulübü'ne Hoş Geldiniz!..

17 Ağustos 2011 Çarşamba
\n

\n

Bir ülkenin dış piyasalardaki notunu bazen değerlendirme kuruluşları verdikleri notlarla belirlerken bir gösterge de kısa adı CDS olan Temerrütten Korunma Anlaşması fiyatlarıdır. Diyelim bir ülkenin devlet kâğıdına yatırım yaptınız ve bu yatırımdan başınız derde girmesin diye yatırımınızı sigorta ettirmek istiyorsunuz. Bu riski sigorta edenler ülkenin durumuna göre yatırımınızı sigorta etmenin fiyatını, sigorta primini (CDS) açıklıyorlar. Dolayısıyla, belirli zamanlarda ülkelerin CDSlerine bakarak, kim ne kadar riskli, iflasa uzak ya da yakın, anlayabiliyorsunuz.

\n

Türkiyenin CDSleri, yaşadığı son haftaların türbülansı ile arttı. Yani Türkiye kâğıtlarına yatırımın sigortasını daha yüksek prim öderseniz yapıyorlar.

\n

2010’un Temmuz ayında 134e kadar düşen Türkiye CDSleri en parlak zamanındaydı. Sonrasında küçük dalgalanmalar gösterdi ama ağustosta fena fırladı ve 225e çıktı. Bu, temmuza göre yüzde 21 artış demekti.

\n

***

\n

Peki Türkiyenin bir tür dış itibarı böyle inerken, karizması çizilirken başkalarınınki nasıl? Bekleneceği gibi en kötü durumda olan, kâğıdı en itibarsız Yunanistan. İkinci sırada Portekiz ve üçüncü sırada Arjantin var. ABnin 5 numarası İspanyanın kâğıtlarına yatırım yapacakların ödeyeceği sigorta primi de yüksek. İspanya Macaristan izliyor ve sonra sırayı Türkiye alıyor.

\n

Borç kâğıdına en itibar edilen ülkeler ise tuzu kuru Çin ile Hindistan, sonra Meksika

\n

Türkiyeyi Riskliler Kulübüne sokan en etkili unsur, 12 aylık toplamı 72.5 milyar doları bulan cari açığı. Milli gelirin yüzde 9una yaklaşan bu cari açık, tabii ki, tüm uluslararası otoriteleri ürkütüyor ve açığın nasıl finanse edileceği merakla soruluyor.

\n

***

\n

Önceki yazımda da belirtmiştim: AKP iktidarının bütün hesabı, ABD ve AB Merkez Bankalarının düşük faizle gevşeme politikasını devam ettirmesiyle sıcak paranın yeniden Türkiyeye akması üstüne kurulu. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da CNN Türkte aynı şeyi söyledi. Ama papaz her zaman pilav yer mi? Cari açık bu boyutlara ulaşmışken hangi sermaye, Türkiyeye nasıl akacak acaba?

\n

Kimse, mevsimsel etkilerle işsizliğin azalmış görünmesine aldırmıyor. Herkes de biliyor ki, mayıs ayında inşaat ve turizmin etkisiyle istihdam kımıldar. TÜİK, tarımı, yine işsizliğin kamuflaj malzemesi olarak kullanmış gönlünce. Nasılsa hesap soran yok Mayıs istatistiklerinde 490 bin olarak görünen istihdam artışının yarısı tarımdan. Pes Bu arada imalat sanayisinde istihdam artışı yok, yaklaşık 40 bin azalma var. Nedeni açık: İkinci çeyrekte büyüme durdu. Bunları biz biliriz de, el âlem bilmez mi? Bilir elbette. Onun için risk primini bir anda yüzde 20 yükselttiler ve girdik riskliler kulübüne

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları