Muzaffer Ergöz

Belediyelerimiz ve sporumuz

21 Nisan 2020 Salı

Siz yürümezseniz arkanızdan gelen toplum sizi ezer geçer. Eğer siz ezilmemek için toplum ile kavgaya girişmeye cüret ederseniz ister adı seçim, ister adı referandum olsun halka gittiğiniz an halk "gözünüzün yaşına" hiç ama hiç bakmaz. Hatırlayınız bu halk daha kısa bir süre önce tüm partileri "ikinci kümeye" düşürdü. Yine hatırlayınız bu halk geçmişte, bir yerel seçimde ülkenin bütün belediyelerini iktidarın elinden alıp muhalefete veriverdi. Bugün olan da odur. Geçmişte muhalefet bu değişime hazırlıklı değildi ve o kadar kötü bir yönetici sınıfı oluşmuştu ki, o gün bu gündür bir daha iktidar yüzü göremediler. Tarih "tekerrür" etti muhalefet yine aynı sonuç, yine aynı durumla karşı karşıya. Bakalım kimin aklı, kimin "stratejik derinliği" bu yeni durumu fırsata, hizmete ve üretime dönüştürecek? Bugün belediyelerden beklenen tam da bu.

Halkımız neredeyse tüm gençliğin tamamını muhalefetin şefkatine teslim etti. Ve Türk gençliği bu kurumlardan bugüne kadar alamadığı spor hizmetini bekliyor. Şimdi belediyeler olarak biz zaten bu hizmeti veriyoruz, biz falanca spor organizasyonunu yapıyoruz gibi beylik açıklamalarda bulunuyorlar. Mevcut bozuk düzenin ucundan, kıyısından yapılmış bu düzeltmeler zaman kaybından başka bir şey değil. Hatta bozuk düzenin sürmesine yardım ve organizasyondan başka bir şey değil. Tüm gazetelerin neredeyse beş sayfası spora ayrılıyordu. Sonuç nedir? Bir hafta boyunca birtakım insanlar saatlerce ekranlarda bol bol kavga edip "sporda şiddeti" körüklüyorlar.

Bilseler rakip olmazlardı

Sonuç nedir? Şimdi tüm organizasyonlar durdu maalesef çok güçsüz amatör yüzlerce kulüp kapılarını kapattı. Ve bir daha toplanmaları asla mümkün değil. Zaten zar zor ayakta duruyorlardı. İşte bu kulüpleri düşünen, onlara el uzatan bir kurum var mı? Belediye başkanları bu işin farkında mı? Eğer farkında olsalardı halkın kulüplerinin karşısına belediye olarak kulüp kurup rakip olmazlardı. Diğer bir deyişle hizmet edecekleri halkın kulüplerine rakip olacak kulüp kurmazlardı. "İşte belediyeler işe buradan başlamalı" derim. Eğer bu işin nasıl yapıldığını yerinde görmek isteyen belediye başkanı çıkarsa, "masrafları benden" götürüp göstereceğim.

Bir takım insanlar makbuz bastırıp, cami yaptırma ve yaşatma derneği kurup para toplayıp mahallenin camisini yaptırmıyor mu? Yaptırıyor. Bunda eleştirilecek bir şey yok. Gayet yasal. Hatta çok da iyi oluyor derim. Peki bu gücü onlara kim veriyor? Elbette belediyeler. Peki, ne oluyor da eline makbuz alıp Cemevi, spor salonu, yüzme havuzu yaptıran hiçbir mahalleli ortaya çıkmıyor? Para toplamıyor? Spor salonu yaptırmıyor? Bunu ben değil, "yeni seçilen belediye başkanları" düşünecek. Eğer bu işte eksik bir şey, yanlış bir planlama varsa onlar düzeltecek. Eğer neyi düzelteceklerini bilmiyorlarsa vay onların haline.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Spor adamı Tunç Soyer 11 Haziran 2020
Spor adamı Mehmet Sekmen 30 Mayıs 2020

Günün Köşe Yazıları