Doğu Anadolu’da belediye başkanlığı yapmak her “babayiğidin” harcı değil. Hele Erzurum’da hiç değil. Ne dediğimi anlamanız için. Erzurum’da doğmanız, “Gislaved markalı” kara lastik giymeniz ve mutlaka hayvan peşinde koştuktan sonra gurbete çıkıp para kazanmanız lazım. O zaman Erzurum sevgisi içinizde “ince bir sızı” olarak başlar, sizi oyup kendisine çeker durur. Buna “gurbet acısı” denir. Doğu Anadolu sürekli göç verir. Hele Erzurum bu göçün ilk durağıdır. Doğu Anadolulu önce Erzurum’da tutunmayı dener. Burada tutunamazsa onun için gurbet ve acı dolu günler başlar.

İşte Sayın Mehmet Sekmen böylesine duygusal, böylesine ciddi göç veren bir kentin “acılı bir yörenin” belediye başkanlığını 2. dönemdir yükleniyor. Geçenlerde bir telefon görüşmesi yaptım. Kendi altyapısını kuracak bir Erzurumspor projesi üzerinde çalışıyormuş. Ne diyeyim inşallah başarır. Benim derdim futbol değil.

Mehmet Sekmen, Kış Olimpiyatları düzenleyen bir kentin belediye başkanı. O konuda biraz kafa yormamız gerek. Sayın Başkan kayak merkezini yönetmek üzere çok değişik metotları denedi. Bu konuda şirketleşti ve başına da bir üst düzey yönetici koydu. Dedim ya, “Eğer Erzurum’da doğmamış ve yöreyi derinlemesine anlamamış iseniz bu tür görevde başarılı olma şansınız yok denecek kadar az olur.” Nitekim o kadro ve yönetici pılını pırtısını topladı İstanbul’a geri döndü. Peki, yıllarca oluşturulan projeler ne oldu? İşte sorun da bu.

İstanbullular geçmişte oturdular iki yıl süren bir “Doğu Anadolu Kış Sporları odaklı Kalkınma Projesini” yazdılar. Böyle bir proje olimpiyat yapacak ülkelerin hazırlayacağı türden çok kapsamlı bir projedir. İstanbul Ticaret Odası bu projeye ciddi paralar ödedi. Avrupa Birliği bu projenin uygulanması için para ödemeyi kabul etti. Proje Erzincan’dan başlayıp Hakkari’ye kadar uzanıyordu. Merkezi Erzurum’du. Sonra ortaya birileri çıktı bu projeyi kadük etti. Erzincan (Ergan Dağı) bölgesini Uludağ modeline dönüştürdü. Erzurum’da Üniversite Kış Sporları Oyunları yapıldı. Konaklı bölgesi uluslararası nitelikte tesislere kavuştu. Üniversite oyunları bitti, peki sonra ne oldu? İşte Sayın Mehmet Sekmen beyin de spordaki sorumluluğu ve sorunları da burada başlıyor. Spor Bakanlığı çıkıp da “Bu tesisleri kaça yaptık? Hangi Dünya şampiyonasında bu tesislerden yetişen şampiyon yetiştirdik?” Diye doyurucu bilgi verebilir mi? Sanmam. Sayın başkanın bu tesisleri fabrika gibi çalıştırma mecburiyeti ve görevi vardır. Çalıştırıyorsa mesele yok. Yok çalıştıramıyorsa oturup düşünecek ve bu ülkenin en önemli kentlerinden birisinin başında olduğunu her sabah namazından sonra kendi kendine hatırlatacak.

Sayın Mehmet Sekmen’in belediye bütçesi bırakın burada sporcu eğitmesini elektrik parasını bile ödeyecek gücünün olduğunu sanmıyorum. Erzurumspor’u ligde finansal olarak nasıl tutacak bilmem ama tutarsa buna başarı derim. Peki, kış sporları ne olacak? İşte bu sorunun cevabı Mehmet Sekmen’in sırtındadır. Sayın Sekmen bu konuda araftadır. Herkesin elini uzatmasına ihtiyacı vardır. Çünkü o tesisler çürümeye başladı. Başkan bu konuda ne derse yayınlamaya hazırım.