İyi ve tecrübeli kayak hocaları öğrencisine kayak dersi vermeden önce bazı önemli kriterleri uygular. Öğrencinin boyuna, kilosuna, yeteneklerine, pistin özelliklerine göre bir kayak seçer ve öğrenci kayak öğrenirken bu seçimin faydasını görür. Bu kriterlerin en önemlilerinden birisi de kayağın boyudur. Şayet kayak boyunda seçim doğru yapılmazsa öğrenci sürekli yerlerde sürünür. Öğrencinin morali bozulurken gelen geçen herkes bu duruma güler.
Türkiye 2026 Kış Olimpiyatları’na resmen aday olmuş. Olmuş da ne olmuş bir de ona bakalım. Yeteneksiz, donanımsız, tecrübesiz kayakçılar kayak boylarına bakmadan uluslararası arenaya fırlamışlar. Erzurum her şeyin en iyisini elbette ki hak ediyor. Ama kimse de Erzurum’un üzerinden olmayacak duaya amin demesin. O zaman Erzurum’un adı çiğnenmiş sakıza dönüyor. Çünkü bu teklifi hazırlayanların çoğunun ne kayak sporundan, ne kayak endüstrisinden ne de Erzurum’un gerçek potansiyelinden haberleri var.
Erzurum Üniversitesi kış oyunlarını düzenlemek için yaklaşık bir milyar dolara yakın bir harcama ile gerekli tesis yatırımlarını yaptı mı? Yaptı. Dünya üniversiteleri gelip yarıştı mı yarıştı. Peki sonra ne oldu? Ne o tesislerin bakımını yapabildik. Ne o tesislerde Erzurumluları eğitebildik ne de o tesisleri Türk Kayak sporuna kazandırabildik. Dağı, karı olmayan Hollanda kış oyunlarında Dünya şampiyonları yetiştirirken biz adeta nal topladık. Bir de başımıza çöken tesisler kaldı!
Mersin Akdeniz oyunları bir başka fiyasko! Yunanistan’ın düzenlemesi gereken bu oyunları ekonomik nedenlerle düzenleyemeyeceği anlaşılınca bizim iş bitirici takıma gün doğdu. Alladılar, pulladılar bu oyunların Türkiye’de yapılmasına önayak oldular. İlk işleri Mersin’e çok güzel hizmetler veren Spor İl Müdürünü görevden aldılar ve Hatay’a atadılar. Sonrasında ne kadar başarısız kişi ve kuruluş varsa bu oyunları organize etmek için görevlendirdiler. Bir tesis yapma furyası da Erzurum’da olduğu gibi başladı. Zaman zaman yanlışlar basına sızmasına rağmen kimse de işin ciddiyetini kavramadı. Gelsin paralar, yapılsın inşaatlar. Öyle ya “Yunanistan yapamadı bakın biz yapıyoruz” cümlesi kapanan her kapıyı açmaya yetiyordu. Sonunda bu oyunları sessiz, sedasız yaptık ve o tesislerin akıbeti Erzurum’dan farklı olmadı.
Bizim itirazımız; ne Erzurum kış olimpiyatlarına ne Akdeniz Oyunlarının Mersin’de yapılmasına. Bizim itirazımız devşirme sporcular ile hormonlu sporcuları başımıza musallat eden bu spor eğitimini tesis inşaatı gibi çabuk bitiren iş bitiricilere. Sözümüz onlara. Onların gözü ne sporcu yetiştirmekte, ne seksen milyonluk ülkenin çocuklarına sporda eğitim vermekte ne de dünya sporunda parlayan Türk gibi kuvvetli sporcuları tekrar dünya spor podyumlarına çıkartmakta!.
2026 Kış Oyunları’nın maliyetinden, organizasyonundan, eğitiminden haberimiz var mı acaba. Mehmet Yıldırım üstadımız (eski İTO Başkanı) yıllar süren bir kış olimpiyatları raporu hazırladı. Ben o yayınların tamamını Erzurum Belediye Başkanı Sayın Mehmet Sekmen beye verdim ve dedim ki bu raporları anlayacak, çözecek ve yorumlayacak kadronuz yoktur. Onlar ne yaptılar, Erzurum’un belediye başkanı ve Erzurum’u uluslararası bir toplantıda daha refüze ettirdiler. Ben çok üzüldüm, ya siz?
***
Bugünkü Kayak Federasyonu’na gelirsek. Son derece başarısız olan Erol Yarar federasyonunu ezici bir oy çokluğu ile devirerek geçmişte söylenen bir sözü sahibine iade etti. Erol Yarar bir toplantıda “Ali Oto’nun bir oyu ile federasyon başkanı oldum ama şimdi kendi oyumla ayaktayım” dedi. Bu lafı kayak camiası hiç ama hiç unutmadı. 13 Eylül 2018 günü yapılan federasyon başkanlığı seçimlerinde Ali Oto adaylığını koydu ve Kayak Federasyonu’nun dört yıllık karanlık dönemine son verdi. Diğer bir deyişle Ali Oto’nun oyu ile geldi Ali Oto’nun oyu ile gitti.
