Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

AKP Kongresinin Düşündürdükleri...

02 Ekim 2012 Salı
\n

Cumhuriyet gazetesinin isim babası Atatürktür.

\n

Vikipedide gazetemiz hakkında sıralanan en başta gelen açıklamalardan biri bu

\n

Erdoğan; büyük manifesto kongresi olarak allanıp pullanan AKPnin 4. Olağan Kongresinde böyle bir gazeteyi yasakladı

\n

Cumhuriyetin yanı sıra 5 muhalif gazete ve 2 kanal da maalesef evet yasaklandı. Bu yasakların tümü basın camiasının toplu direnç göstermesi ve tavır alması gereken çok kaygı verici özgürlük ihlalleridir

\n

Ancak Cumhuriyete yönelik sansürün, Atatürkün isim babalığını yaptığı bir gazeteye uygulanmış olması hasebiyle simgesel, farklı bir boyutu var

\n

Tarihi bağlamda Atatürk mirasıyla bu kadar iç içe geçmiş ve bu kadar somut biçimde özdeşleştirilmiş bir gazetenin; AKP kongresinden ötelenmesi, o mirasın da dışarda bırakılması anlamına gelmez mi?

\n

Bu ağır simge yüklü tavrı almakta tereddüt göstermeyen bir lider, aynı kongre kapsamında herhalde artık Atatürk adını da kolayına anmaz diye düşünüyor insan

\n

Ama ne gam

\n

Başbakan, Mustafa Kemalin gazetesini kapıdan içeri sokmadı ama Sultan Alparslan, Sultan Kılıçarslan Sultan Selahattin Eyyubiden başlayan bir çizgide Gazi Mustafa Kemalin torunlarıretoriği yapmaktan da geri durmadı

\n

Atanın yol arkadaşları!’

\n

Bununla yetinmedi

\n

AKPnin beslendiği büyük çınarınkollarını sayarken Gazi Mustafa Kemali şu cümleyle çınarın altına iliştirivermekten çekinmedi:

\n

Bizim yolumuz, Gazi Mustafa Kemalin, merhum Adnan Menderesin, merhum Turgut Özalın, merhum Necmettin Erbakanın yoludur.

\n

Atatürkünyol arkadaşlarınadikkat buyurun: Menderes, Özal ve Erbakan!

\n

Atatürkün gazetesinin kovulduğu yerde olacak olan işte budur: Geçmişin arşivini oluşturan tarihi gazetenin üzerine bu denli rahatlıkla çarpı konulan bir yerde; Atanın dava arkadaşları da kolayca Menderes, Özal, Erbakan ve Erdoğana dönüşebilir

\n

Niye olmasın?

\n

Meydan bir kez hamaset, retorik ve demagojiye kaldı mı çünkü, atış serbesttir.

\n

İsteyen, isteyeni kendine yol arkadaşı tayin edebilir. Resmi tarihi eğip bükebilir. Uygun gördüğü kendi resmi tarihini yaratabilir ve avucunun içinde kil gibi sil baştan şekillendirebilir.

\n

‘Karizma şovu’

\n

Pazar günkü AKP kongresinin benim için en çarpıcı yanı buydu

\n

Çarpıcı bulduğum diğer yan da, Erdoğan için hazırlanmış olan güç ve karizma koreografisi oldu

\n

Salona tahakküm eden, yükseklerde, basamaklarla çıkılan hayli görkemli bir podyum

\n

Podyumda,dünyaya mesaj veren dünya lideri vurgusu yapanbir dünya haritası

\n

Adına demokrasi yolu(!) denen bir kırmızı halı geçidi

\n

İstenmeyen basın ile muhaliflerden arındırılmışbir topluluk içinde, sevgi pıtırcığına dönüşen taraftarlara atılan karanfiller

\n

Görünür kamera açısına serpiştirilen genç ve başı açık kadınlar

\n

Tüm detaylarıyla üzerinde çalışılmış veher kesimin lideri süper star Erdoğan görüntüsüyaratmak için kullanılan öğelerdi.

\n

İki buçuk saatlik konuşmada sınırsız kullanılan retorikve lider kültünüöne çıkaran kongrenin bu mizanseni bana hüzünlü şekilde 30lar Avrupasının manzaralarını hatırlattı

\n

O yılları konu alan filmlerden biliriz….

\n

Hizadan çıkmayan, disiplinli, muma dönmüş kitleler; konuşmanın uygun bölümlerinde zamanlaması ve dozu önceden hazırlanmış coşkuyla; yükseklerde duygusal içeriği bol konuşmalar yapan lidere tezahürat yapar...

\n

Lider, davayıher daim öne çıkarır.

\n

Milletin üstün vasıflarına övgüler yağdırırken; mükemmel vasıflara sahip milletle arasına giren muhalif kesimlere sürekli bindirip onlaraşamar oğlanımuamelesi çıkarır

\n

Millet=parti=lider

\n

Millet ve parti ayrımını böylelikle tamamen ortadan kaldırır

\n

Parti ile özdeşleşen liderin şahsında, millet ve liderayrılmayan bir bütün oluştururlar.

\n

Ancak liderin böyle tümüyle kişileşmiş haline dönüşmüş rejimlere demokrasidenmez.

\n

Erdoğanı dinlerken hep bunları düşündüm.

\n

Şu laflara bakın:

\n

Biz, sadece bize oy verenlerin partisi, sadece bizi seçenlerin iktidarı hiçbir zaman olmadık, bugün de değiliz. Biz, kendisine oy verenlerin muhabbetiyle, onların teveccühüyle yetinenlerden değiliz. Biz, Türkiye partisiyiz. Biz, Türkiyenin, 75 milyonun partisiyiz…”

\n

Bu dil, kulağa hoş gelse de, demokrasi dilikullanan bir lider dili değil sevgili okurlar

\n

En hafif deyimle, ağır popülistlerin ve demokrasiden nasiplenmemiş liderlerin dili

\n

Pazar günkü kongrede yenilik yoktudiyenlere ben pek katılamıyorum.

\n

Lider kültüve erişilmez karizma mizanseniaçısından, yeni bir eşiğegeldiğimizi düşünüyorum.

\n

Bu eşiği tek sözcükle ürkütücübuluyorum.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Emevi Camisi’nde namaz 15 Aralık 2024
‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları