Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Arap Baharı ve 'Karşıt Devrim'
“Arap Baharı” aralık ayında birinci yılını tamamlayacak…
\nMuhammed Bouazizi adlı üniversite mezunu işsiz bir işportacının 2010 Aralıkı’nda kendisini ateşe vermesiyle Tunus’ta kendiliğinden gelişen bir halk hareketi olarak ortaya çıkan “Bahar”; çeşitli merhalelerden geçti ve sonunda kapımıza dayanan artçı şoklarla dev bir jeopolitik oyuna dönüştü.
\nBaşlangıç aylarında “ya özgürlük, ya ölüm!” gibi sloganlarla yollara düşen Tunuslu, Mısırlı Arapları… büyük bir hayret duygusuyla izlemiştik.
\nGeri dönüp düşündüğümde; Tunus daha sonra Mısır’da Tahrir’den yansıyan görüntülerin uyandırdığı ilk güçlü duygunun bu -büyük “hayret”- olduğunu anımsıyorum…
\nO dönemde, Tunus’tan sadece 145 kilometrelik dar bir boğazla ayrılan İtalya’daydım…
\nSokaktaki adamdan, üst düzey siyasi kadrolara, medya mensupları ile ileri gelen “think tank”çilere dek her kesimden insan olanı biteni derin “şaşkınlıkla” takip etmekteydi. Coğrafi yakınlığı nedeniyle Kuzey Afrika’yı geleneksel olarak özenle izleyen Çizme’de herkes “gafil avlanmıştı”.
\n“Arap Baharı”nın ilk günden ısrarla büyük güçlerce hazırlanmış bir “dizayn”/ “kurgu” olduğunu düşünenlerin halefine, aslında başta böyle bir hazır kurgu yoktu.
\n“Hazır kurgunun” ilk dönemlerde var olmadığını, Mısır’da isyanın ilk aşamalarında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un gaflarından anlıyoruz…
\nİsyancılar sokaklarda Mübarek posterlerini tutuştururken dahi Clinton zira ABD çıkarlarının bekçisi sayılan Mısır devlet başkanını feda etmeye yanaşmıyor; kameralar önünde-isyancılarla papaz olmak pahasına!- “Mübarek hükümeti istikrarlıdır!” demeçleri vermeye devam ediyordu…
\n‘Karşıt devrim’ manevraları
\nMübarek’in ta ki dikiş tutmayacağı anlaşılana dek ABD ve Batılı güçlerin hesapları -mümkün mertebe- oynayan taşları; Tunus -Mısır coğrafyalarıyla sınırlı tutmak oldu.
\nMübarek’in eli mahkûm gidici olduğu görüldüğü andan itibaren ise hesaplar değişti ve o noktadan itibaren “Arap Baharı” karşıtı manevralarla bir büyük “karşıt devrim tezgâhı” devreye girdi.
\nŞimdi çok net izleyebildiğimiz bu “karşıt devrim” ittifakı ve tezgâhı ancak nasıl kuruldu? Nerde, ne zaman çark devreye girip çalışmaya başladı?
\nSon dönemde konu üzerinde okuduğum en zihin açıcı ve çarpıcı yazıyı, Çizme’nin önde gelen strateji dergisi “Limes” in Yayın Yönetmeni Lucio Caracciolo kaleme aldı. “Repubblica” da Kaddafi infazının hemen ardından “İslamcılık ve Petrol” (22 Ekim 2011) başlığıyla yayımlanan yazı satırbaşlarıyla şunları söylüyor:
\n1. Kaddafi’nin infazı, “jeopolitik karşıt devrimin” merhalelesidir.
\n2. Karşıdevrimi, başta Suudi Arabistan; Körfez’deki petrol monarşileri ile İslamcılar ve Batı fitillemiştir.
\n3. Karşıdevrimin fitilleniş tarihi, Suudi Arabistan ordularının 12 Şubat’ta (Arap Baharı isyanını bastırmak üzere!) Bahreyn’i işgal etmesidir. Batı’nın Suudi Arabistan müdahalesini sessizlikle geçiştirmesi (Saddam’ın Kuveyt işgali hatırlandığında!) özellikle dikkate şayandır.
\n4. Suudi Arabistan ordularının Bahreyn’e girişiyle eşzamanlı olarak Libya’da da Kaddafi’yi al aşağı etme operasyonu başlamıştır.
\n5. Her iki müdahale; Washington’dan Londra’ya… Pekin’den Berlin’e, Tokyo ve Paris’e uzanan coğrafyaya derin soluk aldırmıştır. Hedeflenen amaç, (Tunus ve Mısır’dan fitillenen) “Arap Baharı’nın”, stratejik petrol bölgelerinde ne pahasına olursa olsun çiçek açmasını engellemek olmuştur. Baharın, petrol coğrafyalarında boy vermesi; yukarıdaki başkentlerin “karakışa” girip -fiilen!- donması anlamına gelir ki bunun mutlaka önlenmesi gerekmiştir.
\n6. Böyle bir “mutlak öncelik” karşısında, isyancılara Libya’da silah dağıtan ilk örgütün İslamcılar olduğu gözden kaçırılmıştır…
\n7. Kaddafi rejimini devirmekte İslamcıların ne yoğun devrede olduğu, (geçtiğimiz ağustos ayındaki!) “Trablus’un kurtarılış sürecinde” fark edilmiştir. \t
\n8. “Trablus operasyonunda” İslamcılara önderlik eden Abdülhakim Belhac’ın Müslüman Kardeşler şeyhi Ali al Salabi etkisinde olduğu; Al Salabi’nin de “Ulusal Geçiş Konseyi” Başbakanı Mahmut Cibril’le birlikte hükümetteki tüm diğer laikler (Kaddafi infazı akabinde gerçekleştiği üzere!) istifasını talep ettiği, (2011 yaz sonunda!) açığa çıkmıştır.
\n9. Tablo; “Suudi Arabistan’ın Bahreyn’i işgali” ile (NATO destekli) “Libya isyanının”, sade “takvim” bağlamında değil; aynı zamanda “jeopolitik” manada bağlantılı olduğunu tescil etmiştir.
\n10. Bu “paralel gelişmeden” zira şu somut sonuçlar hasıl olmuştur:
\na. Arap Baharı coğrafyalarında; laik, ilerici güçler meydanlardan yok olurken bununla bağlantılı olarak çeşitli İslamcı gruplar, Müslüman Biraderler, Selefiyyeler öne çıkmıştır…
\nb. Mısır’da ordu konumunu pekiştirmiştir.
\nc. Suudi Arabistan-İran gerilimi yükselmiştir…
\n2011 Şubat ortası olarak belirlenen bu “karşıt devrim” üzerinde söylenen daha çok şey var. Devamı gelecek yazıya.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği