İleri demokrasinin farı, AKP kongresine Başbakan’ın talimatıyla Cumhuriyet gazetesi alınmayacakmış. Parti yöneticileri gerekçe bile vermeden; “Bu siyasi karar ve bizi aşar!” demişler. \n

Biz de bu pazar başka şeylerden söz edelim öyleyse. Yaşamdan, sanattan ve güzelliklerden bahsedelim. Ruhumuzu okşayıp, dinlendirelim…\n

Size yılın müzik olayı Berlin Filarmoni’nin konserini anlatayım mesela... Haliç Kongre Merkezi’nin önüne perşembe gecesi olanca ağırlığıyla yığılan trafik, İKSV-İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın 40. yılı vesilesiyle düzenlenen konsere gösterilen yoğun ilgiyi hemen hissettiriyordu. Fuayede konser öncesi can havliyle koşuşan izleyicileri görmeliydiniz. Bir konsere değil, kaçırılması düşünülemeyecek bir uçağa yetişmenin telaşı içindeydiler. İçeri zar zor girenlerin yüzündeki görünür heyecan dalgası; bu müzik olayının çok sıra dışı bir ilgiyle beklendiğini hemen ele veriyordu...\n

Baltacıgiller için salon yıkıldı\n

Gerçekte sevimsiz, soğuk ve kişiliksiz bir salon olan Haliç Kongre Merkezi’nin dev mekânında son gong sesi de yankılanıp, koltuklarımızda yerlerimizi aldığımızda havadaki “beklenti” bıçakla kesilircesine somut hale gelmişti...\n

Schubert’in “Bitmemiş Senfoni”sinin ilk notaları yükseldiğinde bir ibadet gibi müzik başladı ve üç bin kişilik kongre merkezinde tüm nefesler tutuldu, konsere yetişebilmek için çekilen çileler unutuldu.\n

Orkestra şefi Sir Simon Rattle, 66 sihirli müzisyeni -aynı ritüeli, aynı aidiyeti, aynı mükemmeliyet ve aynı duygu yoğunluğunu paylaşmanın güveniyle- bir dua ve yakarışa davet eder gibi yönetiyordu...\n

Etrafıma baktım, tek boş yer yok...\n

Yukarda balkonlarda, seyirciye yer gösteren hostes kızlar bile; balkonların parmaklıklarına yaslanmışlar, sfenks gibi kıpırdamadan konseri izliyorlardı.\n

Özel bir konser akşamında bir araya gelmenin bilincini istisnasız herkes taşımaktaydı...\n

Konserin en etkileyici yanlarından biri de bu; müzik ziyafetinin kendisi denli, izleyicilerin paylaştığı bu ortak elektrik ve duygudaşlık oldu...\n

Bu özel elektrik ve duygudaşlık önce “Bitmemiş Senfoni”nin sonunda gelen alkış tufanıyla patladı. Ardından çellist Efe Baltacıgil ile kontrbasçı kardeşi Fora Baltacıgil tarafından icra edilen ikinci parçada -Giovanni Bottesini- salon yıkıldı. \n

Antraktta, konser salonunda tanıştığım bir sevgili okurum Nursel Gülter, büyük bir nezaketle bana keyifli bir kahve ikram etti. Birlikte konser izlenimlerimizi paylaştık. Haliç Kongre Merkezi’ndeki bu sıra dışı büyülü atmosferin ancak yaz başında aynı mekânda izlenen Fazıl Say’ın “Mezopotamya Senfonisi” gecesiyle karşılaştırılabileceğini konuştuk. \n

O anda Fazıl Say’ın 18 Ekim’deki duruşması hatırımıza geldi. Birbirimize Say’a destek için her çabayı sürdürme sözü verdik ve ne yazık ki bu tarihle birlikte, 110 dakikalık konser boyunca silmek, unutmak istediğimiz tüm kâbuslarımızı hatırlamış olduk...\n

İkinci yarı için içeri girerken, hemen ilk sırada Gürer Aykal’ı fark ettik. Sevgili Gürer Aykal’ın da Simon Rattle’la birlikte oturduğu yerden orkestrayı gecenin heyecanı paylaşarak yönetmiş olabileceğini düşündük...\n

İkinci yarı; program kitapçığında “Beethoven’in en sevdiği eseri” olarak tanıtılan 7. Senfoni’ydi. Bir saat için salonla birlikte yeniden yalnızca müziğin var olduğu bir dünyaya ışınlandık ve konser sonuna dek, zamanın akışına yalnızca müziğin hükmettiği bir arafta yaşadık.\n

Lorin Maazel, Barenboim konserleri gibi, bu tarihi konser de İKSV’nin en unutulmaz sanat olayları arasındaki yerini alacak. Hatta aldı bile... \n

İlk dijital konser salonu\n

Herbert Von Karajan ve Claudio Abbado’nun şeflik dönemlerinde zirvedeki yerini sağlamlaştıran Berlin Filarmoni Orkestrası, 2002’de yönetmenliği devralan Simon Rattle döneminde gençleşmiş. Ne var ki hâlâ kadınlaşmamış... Sahnede yarım ay şeklinde paralel sıralarda oturan dev orkestrada kadınlar; sadece iç çekirdek kısmına serpiştirilmişti ve sayıları iki elin parmaklarını geçmiyordu...\n

“Kadınlaşmak”ta direnen orkestra, dijital çağa ayak uydurmakta oysa hiç tereddüt göstermemiş ve “öncü” denebilecek ilginç bir atılımla konserlerini takip etmek isteyen müzikseverler için dünyada benzeri olmayan bir “dijital konser salonu” açmış…\n

İstanbul konseri kitapçığı; “Sanal konser salonunu ziyaret etmek için www.digital-concert-hall.com adresine girmeniz yeterli” diyor ve bu adrese girenlerin STANB56KLX No’lu makbuz kodunu bildirmesi halinde kendilerine karşılığında 48 saatlik ücretsiz bilet verileceğini söylüyor...\n

İsteyen sonra 150 Avro’ya bu hizmete abone oluyor ve bu harika orkestranın konserlerini yıl boyu izleyebiliyor.\n

Berlin Filarmoni’nin büyüsü TV ekranlarından da geçer mi bilemem ama dijital konser salonu denemeye değer!