Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Don Kişot Yargıcı Bitirdiler

11 Şubat 2012 Cumartesi
\n

Don Kişot derken Garzondan bahsediyorum. Pinochet, Kissinger, Fas Kralı II. Hasan, Berlusconi, eski Başbakan Felipe Gonzalez ve meşruiyeti sorgulanan Irak savaşı ile Guantanamo zulümhanelerinin sorumlusu ABD hükümeti

\n

Baltasar Garzonun peşine düştüğü isimler ve davalar bunlar

\n

Listeye göz attığınızda, gür saçlarına ak düşen 56 yaşındaki yakışıklı yargıcın, Cervantesin düş gücüne rahmet okutan bir Don Kişot olduğunu anlıyorsunuz.

\n

Don Kişot yargıcın adını ilk kez, 90lar sonunda tedavi gerekçesi ile İngiltereye giden eski Şilili diktatör Pinochetnin iadesini istediğinde duymuştuk.

\n

Pinochetnin üçüncü bir ülke (İspanya!) tarafından iade talebi, o güne dek görülmemiş bir teamül yolu açmıştı

\n

Diktatörü yargılamak için talep eden bizzat kendi ülkesi değildi….

\n

Aksine, demokrasiye geçişin henüz emekleme evresindeki Şili, sabık diktatörün yargıya çıkarılmasıyla patlak verecek hesaplaşmaları göğüslemeyi asla arzulamıyor; olayın kendi iradesi dışında gelişmesini, dallanıp budaklanmasını dirençle karşılıyordu.

\n

‘İnsan hakları’ ve ‘kırmızı çizgiler’

\n

Şili de sonuçta İspanyanın yapmış olduğu gibi, geçmiş diktatörlüğün kirli çamaşırlarını zırt pırt gündeme getirmeyen bir yumuşak geçiş modeli yeğliyordu.

\n

Pinochet krizi sırasında Moneda sarayına çıkan yeni Cumhurbaşkanı Ricardo Lagosun sloganı, Geçmişi unutmadan geleceğe bakmak!dengesine dayanıyordu

\n

Don Kişot yargıç bu hassas dengeyi yok saymış ve porselen dükkânına giren bir fil gibi olaya dalmıştı...

\n

Garzonu dünya sahnesine çıkaran bu büyük iade istemi serüveni boyunca artık iyice düşkün olan diktatör 16 ay Londrada ev hapsinde tutulmuş; bu sürede Şili, Pinochet yanlısıve Pinochet karşıtıgösterilerle çalkalanmıştı.

\n

İnsan haklarının küresel değerolduğu düsturuyla hareket eden ve yanı sırainsan hakları ihlalleri içeren insanlık suçlarının egemenlik sınırlarını aştığınıiddia eden İspanyol yargıç Garzonun, uluslararası ilişkilerin ortasına birden bomba gibi düşmesi konunun tüm aktörlerini gafil avlamıştı.

\n

Madrid mahkemelerinde görülecek Pinochet davasınıdönemin İspanya Başbakanı Aznar da istememişti... PinochetçilerSantiago sokaklarında İspanya bayrakları yakıyordu. İspanya-Şili arasındaki kriz, sonunda beklendiği gibi Garzonun yenilgisiyle sonuçlandı ve Pinochet İspanyaya verilmedi

\n

‘Tabu devlet raconu’

\n

Bir hukuk adamı olarak Garzonun en büyük başarılarını ulusal sınırları aşan konular değil, ülkesi İspanyada baktığı davalar oluşturuyor. Garzon mesleki zaferlerinin zirvesine, İslamcı terorizm, Bask ayrılıkçıları ve Bask terorizmi ile Bask terorizmine karşı Madrid tarafından yürütülen kirli savaş ve siyasi yolsuzluk davalarını kollarken ulaştı.

\n

Ancak ne var ki İspanyada da -Pinochet meselesinde olduğu gibi- egemenlerin üzerine gitmeyi hiç istemedikleri Franko dosyasını kurcalaması”, sonuçta yargıcı yakan bir numaralı konu oldu.

\n

Frankocu dönemin kaybolanları üzerinde 2008 güzünde soruşturma başlatan medyatik yargıç, İspanyanın en büyük kırmızı çizgilerinden biri sayılan bu davadan çok kısa sürede çekilmek zorunda kaldı.

\n

Zira Şiliye örnek olan İspanyol demokrasisinin yaşamsal dayanağı geçmişin kin ve intikam sarmalınabir daha asla meydan vermemekti. 1936-39da Avrupanın en kanlı iç savaşına sahne olan ülkede, her aile bir ferdini yitirmişti. Geçmişin kamplaşmalarına karşı aşılanan İspanya, demokrasiye geçiş döneminin tüm aktörlerinin saygı gösterdiği bir centilmen anlaşmasıylabu defteri bir daha açmamak üzere kapatmaya angaje olmuştu. Birbirini izleyen bütün sağ-sol hükümet başkanları, geçmişi sanık sandalyesine oturtmamaya özen göstermişti.

\n

Garzon, işte bu yaşamsal tabuyu çiğnedi

\n

Garzon için 11 yıl meslekten men cezasıveren İspanya Yüksek Mahkemesinin (çoğunluğu muhafazakâr) yargıçlarının halihazırda devam eden bir davada başvurdukları en önemli suçlamalardan biri bu: -Demokrasiye geçişin miladı sayılan- 1978 yılında Frankist dönem suçları için çıkarılmış olan af yasasının çiğnenmiş olması!”

\n

Yargıcın egemenler açısından affedilmez bulunan ikinci büyük hatası da(!), kasımdan itibaren iktidarda bulunan Halk Partisinin (PP) yolsuzluklarına burnunu sokmak oldu.

\n

Rüşvet, kara para aklama, vergi kaçırmak, yasadışı finansman gibi konularda PP bağlantılarını, partinin tam tekrar iktidara yürümeye hazırlandığı yıllarda mercek altına alan yargıç, sonunda devasa bir bumerangla karşılaştı.

\n

Garzonun meslekten men edilmesine” “siyasi karargözüyle bakanlar, gerçekten de benzerlerine ancak İran gibi ülkelerde rastlanan bu çok ağır cezayı PP muhafazakârlarının iktidara dönmesine bağlıyor.

\n

Garzonun serüveni her halükârda burada bitmiş değil.

\n

Don Kişot yargıç”, konuyu Strasbourgda insan hakları mahkemesine taşıyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları