Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
DSK ve ABD'nin 'Vahşi Batı' Yargısı
Strauss Kahn serüvenini “Amerikan adaleti için skandal” olarak nitelememe bir okurum itiraz etmiş.
\nKahn olayında süratle çalışan adalet mekanizmasının ABD’de gerektiği gibi tecelli etmekte olduğunu düşünen okurumuz; “sanık” lehine verilerin açık edilmesinde savcılığın gösterdiği gayreti -“skandal olmak” şöyle dursun- bir “başarı öyküsü” olarak görüyor.
\nNeticede meseleye hangi coğrafyadan baktığınıza bağlı.
\n“Ergenekon yargısının” standartlarıyla konuya yaklaşırsak ABD’de savcılığın sanık “lehindeki bulguları” -dünya ölçülerinde geç de olsa!- su yüzüne çıkarmaktaki maharetine hayranlık duyup, “ABD yargısına” övgü döşenebiliriz.
\nAma “habeas corpus ilkesi/masumluk karinesini” , “hukuk devleti” anlayışının temel direği kabul eden Kıta Avrupası’ndan olaya bakıldığında Amerikan yargısı hayranlık duyulacak bir standart oluşturmuyor.
\n800 yıl öncesinin “Magna Carta”sına kadar giden “habeas corpus” çünkü şunu emrediyor:
\n“Özgür kimse yasal şekilde muhakeme edilip hüküm giymeden tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek, mal-mülkünden yoksun bırakılmayacak, kanun dışı ilan edilmeyecek, sürgün edilmeyecek, hangi şekilde olursa olsun zarara uğratılmayacaktır!”
\nABD adaletinin nerdeyse “pardon!” dediği Strauss Kahn ise bu süreç içinde işini ve onurunu yitirdi.
\nBundan daha büyük “kayıp/zarar” olur mu?
\nSabık IMF Başkanı polis zoruyla uçaktan indirildi. New York’un “Rykers Island” hapishanesinde -intihar edip etmeyeceğini gözetleyen gardiyanlar nezaretinde- “üç gece” boyunca konuk edildi!
\nGözaltı süreci ardından sakalları uzamış, elleri kelepçeli yaka paça mahkemelere çıkarıldı.
\nMahkemede -geleneğe aykırı biçimde- TV kameraları hazır ve nazır bulundu.
\n“Hayatı kayan” Kahn, en umutsuz, perişan anında, bir “av ganimeti” gibi teşhir edildi.
\nFransa ile ‘medeniyet çatışması’
\nFransız kamuoyu başta, bütün dünya bu ilkellikleri dehşetle izledi.
\nStrauss Kahn’ın tutuklandığı günlerde, Fransız TV’sinde sürekli konuşulan bu linç operasyonu üzerinde, epey tartışma programı izledim.
\n“Tecavüz” vardı-yoktu polemikleri bir yana; maksatlı yapıldığı anlaşılan bu linçten ortalama Fransız öyle etkilenmişti ki; “Böylesine korkutucu bir adalet anlayışının geçerli olduğu bir ülkeye turist olarak dahi gitmek istemem” beyanları yapanlar oldu.
\nFransız hukukçulara göre, ABD’de yapılan tam bir “Vahşi Batı adaleti” oluyordu. ABD’de adli makamlar, Vahşi Batı filmlerindeki “şerifler” gibi davranmıştı.
\nDSK skandalı; ABD ile Fransa arasında bir “medeniyet çatışmasına” yol açtı.
\nBu “medeniyet çatışmasının” bir bölümünü; “püriten ABD ahlakı” ile kadın erkek ilişkilerinde taşkınlıkları hoşgören; eğlence ve sefahate “suç” gözüyle yaklaşmayan “müsamahakâr Fransız ahlak” farkı oluşturmaktayken diğer bölümünü de yargı ayağı oluşturuyordu.
\nAmerikan yargısındaki “Vahşi Batı” yaklaşımıyla, Avrupa’da özenle yüceltilen “masumiyet prensibi” karşı karşıya getiriliyordu.
\nFransa’nın eski adalet bakanlarından Elisabeth Guigou “yargıdaki” bu ABD-Fransa “medeniyet farkını” şöyle özetliyordu:
\n“Amerikalı savcının savunma alanını kısıtlayan tek yönlü suçlamalarıyla karşı karşıyayız. Yargı Fransa’da çok şükür ki böyle çalışmaz. Bizde savcılar davacı ve davalıya eşit mesafededir.”
\nKahn’a tazminat hakkı doğabilir
\nAmerikalı yargıcın; atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra, “davalı Kahn” lehine işleyebilecek bulguları ortaya koyması, Amerikan yargısına ilişkin bu temel eleştiriyi ortadan kaldırmıyor.
\nDavalı/sanık konumundaki Kahn; süreçte çok ağır yara aldı.
\nÖyle ki; davanın tamamıyla düşmesi durumunda Kahn’a Amerikan devleti aleyhine icabında “tazminat davası” açmak yolu bile göründü.
\nKahn davası savcısı Cyrus Vance Jr. şimdi bu nedenle köşeye sıkışıyor.
\nGözü siyasi kariyerde olan hırslı savcı Vance’in; “tekin pabuç olmadığı teslim edilen” bir kadının beyanıyla nasıl olup da IMF Başkanı’nı perişan ettiği sorgulanıyor.
\nFahişe olduğu iddia edilen ve çok konuda yalan söylediği anlaşılan davacı hakkında “gerçek bilgilere erişmenin”, niye bir buçuk ay aldığı soruluyor.
\nProjektörler Strauss Kahn’dan; savcı Vance’e yöneldi.
\nÖyle ki “Amerikan adaleti” üzerine uluslararası çapta soru işaretlerine yol açan davanın, Kahn’ın kariyeri gibi, savcı Vance’in kariyerini de olumsuz etkileyebileceği konuşuluyor:
\n“Kahn yerinden oldu. Vance yerinde kalabilecek mi?” yazıları yazılıyor.
\nSözün özü: Olanı biteni dünya ölçüleri ve “Ergenekon Türkiyesi” gözlükleri ile izlemek arasında çok fark var.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi