Güç Sarhoşluğunun Sonu

27 Haziran 2013 Perşembe

Çizme’nin son yirmi yılına elindeki siyasi, ekonomik ve medya gücüyle damga basan Silvio Berlusconi’ye yargıçlar sonunda, “Yetti! Buraya kadar!” dedi.

\n

İtalya’da defalarca başbakanlık yapan medya ve finans imparatorluğu patronu Silvio Berlusconiye hafta aşında Milano yargıçlarınca verilen “7 yıl hapis ile kamu görevlerinden ömür boyu men” cezasının şoku sürüyor.
Elindeki katmerli güç imkânlarıyla, açılan tüm yolsuzluk davalarından şimdiye kadar yırtmayı başaran Berlusconi’nin bu kez telafisi mümkün olmayan, çok ağır bir yara aldığı konuşuluyor.

\n

Halkın yarısı ‘git!’ diyor

\n

Aklı fikri bugün dahi hâlâ cumhurbaşkanlığına çıkmakta olan İtalya’nın eski başbakanının, “kamu görevlerinden ömür boyu men” cezası ile birlikte siyasi yaşamının sonuna geldiğini düşünenlerin oranı Çizme’de %43.
Temyiz ve yargıtaya gidecek olan kararın, üst aşamadan geri dönmesi halinde bile
“şövalye” lakaplı liderin “imajının iflah olmayacağını düşünenlerin oranı” ise % 37’ye varıyor.
Her iki İtalyan’dan birisi (%55) bu durumda; 76 yaşındaki liderin şartları zorlamadan,
“liderlik görevi” ve siyaseti bırakması gerektiğini düşünüyor.
Ama Berlusconi hâlâ oralı değil.
Fiilen kendisi değilse bile partisi, işbaşındaki geniş tabanlı koalisyonun içinde yer alıyor. Ekonomik kriz şartlarında sosyal demokratlarla Berlusconi sağının işbirliği yaptığı koalisyonun devamı için bir
“kriz” çıkarılmaması gerekiyor.
İtalyan halkının yarısı, Berlusconi’nin siyasetten artık hepten çekilmesini isterken; Berlusconi partisi ile hükümette işbirliği içinde olan sosyal demokratlar bunu böyle açıklıkla dillendiremiyorlar. Berlusconinin yüzüne dönüp de;
“Yeter artık git! Ülkenin ve bizlerin yakasından düş! Hepimizi çok yordun!” diyemiyorlar.

\n

Sosyal demokratlar rehin

\n

Türlü yolsuzluklar arasında “reşit olmayan bir kızla, para karşılığı ilişkiye girdiği” saptanan yaşlı liderle kurdukları siyasi işbirliğini sürdürmeye kendilerini mecbur hissediyorlar. Mevcut hükümetin yıkılması halinde çünkü sandığın getireceği büyük bilinmeyenlere açık bir siyasi tsunamiyi göze alamıyorlar.
Berlusconi, bir siyasi ceset olsa da; siyasetin ve son kertede sosyal demokratların yaşadığı derin kriz sebebiyle, muhataplarını şartlayabiliyor.
Siyasi denklemdeki parametreleri hâlâ büyük oranda belirlemeyi başarabiliyor.
Bu durumda kapalı kapılar ardında hükümete Berlusconi’nin bir
“yargı reformu” dayatmaya çalıştığından söz ediliyor.
Hakkındaki cezaların yargıtay aşamasında kesinleşmesinden önce siyasi düzlemde ön almaya çalışan kurt lider; bir
“yargı reformu” adı altında böylece “genel af” çıkarttırmanın yollarını arıyor.

\n

Yerine ‘kızını’ hazırlıyor

\n

Dokuz canlı kedi gibi başına ne gelirse gelsin her seferinde dört ayak üzerine düşmeyi başaran deneyimli siyasetçi yanı sıra ayrıca yerine büyük kızı Marina Berlusconi’yi geçirmenin planlarını yapıyor.
İlk eşinden iki, ikinci eşinden üç; toplam beş çocuk sahi
bi olan deneyimli lider; kendisini her halükârda mezara dek garantiye almak için bir yandan harıl harıl “hanedan” projelerini devreye sokmanın yollarını deniyor. İşadamı siyasetçinin 47 yaşındaki büyük kızı Marina Berlusconi; gerek iş, gerek siyaset imparatorluğunu devralmak adına babasıyla kapalı devre çalışmalarını sürdürüyor.
İtalya’ya dışardan bakanlar, hâlâ ve her şeye rağmen, Berlusconi çürümüşlüğünden ülkenin israrla kurtulamamasına şaşıyorlar...
İçerden yaşamayanların anlam veremedikleri bu hastalığa en doğru teşhisi önceki gün “Repubblica” gazetesinin başyazısı koydu. “İktidarın istismarı ve ölçüsüzlük” başlığını taşıyan yazı; “Bütün bunlar 2000’li yıllarda Avrupa’nın göbeğinde nasıl olabildi” sorusunu soruyor, özetle sorunun “kontrol edilemeyen güçte” yattığını söylüyor.
Çizme’nin başına yirmi yıldır kurtulamadığı Berlusconi belasını musallat eden mekanizmayı;
“oyçokluğu” ile denetim dışına çıkarılan bir “iktidar istismarı” ile açıklıyor “Repubblica”.
“Bu sistemde devlet gücünün açık ve ilkesiz biçimde yalnız kendisini koruduğunu” belirten yazı, “devlet gücünün” giderek özelleştirildiğini ve “kişiye mahsus özel bir güce” dönüştürüldüğünü anlatıyor. “Oyçokluğu” icabında kaprisleri mazur gösteriyor, tüm lekeleri temizliyor. “Oyçokluğu” ile istenen her sınır aşılabiliyor. Hesap verme gereği ortadan kalkıyor ve tüm frenler patlıyor.
Berlusconi badiresini yaratan, frenleri patlayan bu sistemdir diyor kısaca İtalya’nın çok satan gazetesi.
Berlusconi’nin cezası yargıtayda onanır mı onanmaz mı bilinmez. Ancak yargıçlar son kertede İtalya’ da
“patlamış olan bu frenleri” tamir etmeye çalışıyorlar ve Çizme’nin “güçlerin tek elde toplandığı” bir hanedan ülkesi değil hâlâ ve her şeye rağmen güçler ayrılığının geçerli olduğu bir demokrasi olduğunu anımsatmaya çalışıyorlar.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları