Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Malatya'da Linç Girişimi (31.07.2012)
Daha geçen gün oldu.
\nDoktor, gazeteci Elif Ilgaz, Mecidiyeköy’de “Trump Towers” kafesinde arkadaşlarıyla otururken şiddete maruz kaldı.
\nIlgaz’ın bulunduğu kafede yiyip içen insanlara ellerinde kaldırım taşlarıyla hücum eden saldırganlar; “Yezid’in torunları, oruç tutsanıza be! Oruç tutun ananızın…” diyerek ağza alınmayacak derecede çirkin, aşağılık küfürlerle dehşet saçtı.
\nSözlü şiddet beraberinde “kaldırımdan sökülen taşlarla” fiziki şiddet tehdidine dönüştü.
\nOlay, göz önünde, gündüz İstanbul’un orta yerinde yaşandı…
\nNe var ki Ilgaz’ın yaşananları Twitter’la basına yansıtmasının ardından malum çevreler hemen, Türkiye’de asla böyle şeyler olmazmışçasına “Üç-beş çapulcunun işi!”, “provokasyon”, “asparagas” mazeretleri ile savunmaya geçtiler…
\nBu “Taliban’lığın” haftası dolmadan, ramazan davulcusuyla tartışan Alevi aileye Malatya’da yapılan linç girişiminin haberleri geldi…
\n‘Provakatörler işbaşında!’
\nYaz günü kapı pencere açık yatan Alevi ailenin evinin önünde davul çalmakta ısrar eden ramazan davulcusu kendisine yapılan uyarıya rağmen sesi kesmeyince, tartışma büyümüş, civardan toplananlar Alevi ailenin evini İstiklal Marşı ve tekbir sesleriyle basarak taşlamış, “Madımak gibi sizi yakarız!” tehditleri savurmuş, evin ahırını yakmıştı…
\nTV’ler gösterdi, sosyal medya olayın yankılarıyla doldu taştı…
\nAncak “linç girişimine” sahne olan AKP’li Sürgü Belediyesi başta olmak üzere, “Bu provokasyondur!”, “Bizim dini bütün insanlarımız böyle şey yapmaz” kıvamında yapılan yorumların sonu gelmedi.
\n“TC Sürgü Belediye Başkanlığı resmi internet sitesini” açın, bakın…
\nKırmızı fonla “son dakika” diyerek bildirilen haberin altında; “Sürgü kasabamızda provakatörler işbaşında” ibaresini göreceksiniz. Aynen bu imlayla yazılmış: “Provakatörler!”
\nTıkladığınızda karşınıza; “Sürgü kasabasında provokatörler Alevi - Sünni çatışması çıkarmaya çalıştı” haberi çıkıyor….
\nKör kör parmağım gözüne...
\nNerede ne zaman baş yaran, göz çıkaran bir “Taliban’lık” yapılsa, basmakalıp tek bir açıklama öne sürülüyor: “Provokatör işi!”
\nTopkapı Sarayı’nda İdil Biret konserine tekbirle içki baskını yapılıyor, “provokatör!” deniyor.
\nİstanbul Tophane’de “sanat galerisi baskını” düzenleniyor; “provokatörler”den dem vuruluyor.
\n“Bunların içimizdeki Taliban’lar olabileceğine” ihtimal verilmiyor ve bu yüzleşme hiçbir zaman yapılmıyor.
\nÜç yıl önce hatırlarsınız, Yılmaz Esmer ibretlik bir “Radikalizm ve Aşırıcılık” araştırması yapmıştı.
\nEsmer’in araştırmasına göre; “içki içene”, “oruç tutmayana”, “dine inanmayana” bu ülkede yaşam hakkı tanınmıyordu.
\nAraştırmaya katılanlar, “sevmedikleri siyasi parti / görüş üyesi olanları” (yüzde 42), nikâhsız yaşayanları (yüzde 67), dinsizleri (yüzde 65) veto ediyor; etraflarında başka kökenden insan (yüzde 32) görmek istemiyorlardı.
\nYılmaz Esmer, gene geçen yıl bu dönem, bu defa “Türkiye Değerler Araştırması” çalışmasını yayımladı…
\nO araştırmada da -“Radikalizm ve Aşırıcılık” araştırmasında olduğu gibi- nüfusun yüzde 64’ü “Tanrı’ya inanmayanı” (ki yalan yanlış “Tanrı’ya inanmadığı varsayılanlarını” da bunun içine koyabilirsiniz!) komşu istemediğini; farklılığın hiçbir türü ve şekline tahammül göstermediğini ortaya koydu.
\nYüzde 63, ayrıca, “Parlamento ve seçimlerle uğraşmak zorunda kalmayan güçlü bir lidere sahip olmanın” iyi bir şey olduğunu savunuyordu.
\nÇıkan resim; “tek tip toplum” ve “güçlü lider” özlemiyle yanıp tutuşan bir halkı betimliyordu.
\nTüm bu araştırmalar, son yıllarda bu profilin sürekli beslenerek barizleştiğini ortaya koyuyor.
\nKutuplaşma ile hoşgörüsüzlük besleniyor
\nÖtekine gösterilen toleranssızlık ve empati yoksunlukları törpülenip yumuşatılacağına; kutuplaşma ile birlikte aksine toplumda köpürtülerek bileniyor…
\nÇoğunluk desteğini arkasına alan “güçlü lider”, ana muhalefet partisi liderini aleni olarak seçim meydanlarında mezhepçilik yaparak aşağılıyor. “O Alevidir!” diye açıktan yuhalatıyor. Tahammülsüzlüğün zaten tavan yaptığı bir toplumda, mevcut tahammülsüzlükleri gözler önünde kaşıyor.
\nHal böyle olunca Malatya’da yaşananları; “provokasyon”, “münferit olay” kontenjanından geçiştirmek mümkün değil.
\nBu “Taliban’lığımızı” tedavi etmek için “ne/neler yapabiliriz” üzerinde önemle durup düşünmemiz lazım.
\nMuhalefet partileriyle…
\nSivil toplumu…
\nMedyası…
\nHukukçuları…
\nHatta olayın vahametinin ayırdına varan din adamları ile konunun üzerine gitmek gerekir.
\nMüslümanlığın “hoşgörü dini” olduğunu söyleyen din âlimleri ramazan ayında “Kulak damlası oruç bozar mı?” kabili incir çekirdeğini doldurmayan sorularla uğraşacaklarına neden hoşgörü erdeminin özüyle -misal!- hiç meşgul olmazlar?
\nNeden ibadette dayatmacılığı dışlayan “derin hoşgörü” mesajları vermezler?
\nŞimdi bunun tam zamanı değil mi?
\n“Hoşgörünün” içi şimdi doldurulmayacaksa ne zaman doldurulacaktır?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği