Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Paşa'nın Eşi Nasıl Hamile Kaldı?

02 Nisan 2013 Salı

Aklımı Oynatacağım İstanbul Film Festivalini açan Almodovarın son durum komedisininadı...

\n

Akıl oynatmak moduna girmek için bizim haberlere her gün şöyle bir göz atmamız yetiyor. Sinemaya gitmeye aslında hiç gerek kalmıyor. Türkiyede her Allahın günü karşı karşıya olduğumuz olaylar, ne yazık ki heyhat bir durum komedisi değil, ağırlığını hep daha çok hissettiğimiz bir durum trajedisi”. “Durum trajedisidiye bir tabir olmadığını biliyorum. Onu da ben icat ettim

\n

Kimyamı bozan, kafayı yememe ve cinnet getirmeme yol açan son haber; Eşini hamile bırakan Balyozcu Paşanınöyküsü oldu...

\n

Haber, geçen hafta gazetelere önce,Silivride baba olan paşaya hücre cezası manşetiyle yansıdı:

\n

Balyoz davası tutuklusu emekli Tümgeneral Durusoyun, cezaevindeyken evlendiği eşi bir aylık hamile çıktı. Paşanın genç eşinin hastanede kocasıyla 10 gün kaldığı anlaşıldı. (Sırf bu tespiti yapmak için açılan!)

\n

İdari soruşturma sonucunda Paşaya hücre cezası verildi! deniyordu.

\n

Cezaevindeki kişiyi \t\tmagazin yapmak

\n

Yuh daha neler insan olanın vicdanı bu kadarına da sessiz kalmaz, artık buna bir tepki verir şeklindeki düşüncem kendimi ne yazık ki biraz daha yalnız ve avanak hissetmeme yol açtı.

\n

Paşanın hafta sonu cezaevinden yaptığı açıklamayla içine düştüğüm cinnet hali büsbütün arttı.

\n

Eşinin hamileliğini, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada uzun uzadıya tafsilatıyla anlatmak zorunda kalan emekli Tümgeneral Rıfkı Durusoy, söz edilen açıklamayı; Planlı olmamasına rağmen Allah bizi böyle bir şeyle mükafatlandırdı. Ülkeye manşet olacak şekilde bir karışıklık yaratacağımızı ve bunun bir suç teşkil edeceğini bilmiyorduk. Yarattığımız bu kargaşadan dolayı özür dilerimdiyerek sonlandırıyordu

\n

Paşa 16 yıl hapis cezası almış. Ve böbrek kanseri, böbrek yetmezliği nedeniyle bir süre önce on gün hastaneye sevk edilmiş; refakatçi eşi de hamile kalmıştı!

\n

Hepsi bu kadar.

\n

Bunca sıradan ve doğal olan bir olay; ne var ki her yana çekilebilecek biçimsiz imalar ve her çeşit mahremiyet hakkıihlal edilerek kamuoyuna hayâsızca yansıtılmış; Paşanın Silivrideki tutukluluk cezası yetmiyormuş gibi özel yaşamıhedef tahtası yapılmıştı.

\n

Cezaevinde gün sayan ve üstelik hasta olan bir insanı, iştahla magazin malzemesine dönüştüren bu ilkellikler dizisi, her seferinde dozu artan bir pespayelikle; Balyoz sanığı paşanın aşk trafiğikıvamında haberlerle konu olmaktaydı

\n

Paşa’nın ‘mahremiyet hakkı’

\n

Devletin bodoslamadan böyle yatak odalarına girmesine ancak faşizmlerin azılı türünde rastlanır.

\n

İnsanların mahrem yaşantıları hakkında savunmaya geçmek ya da kamuoyuna izahat vermek zorunda bırakılmaları da gene eşine en azgın faşizmlerde rastlanan bir şeydir.

\n

Demokratik düzenlerde devlet, kimin kimi nasıl hamile bıraktığıyla zerre kadar ilgilenmez ve uğraşmaz. Söz konusu kişi cezaevinde olsa dahi, insanların bedenleri son kertede yalnız kendilerine aittir. Kiminle, hangi şartlarda ve nasıl çocuk sahibi olacaklarına; özgür iradeleriyle yalnızca kendileri karar verirler.

\n

Bireyin kendisi dışında başka hiçbir güç bu kararı şu bu şekilde şartlayamaz.

\n

Bireysel tercihlerin böyle özel yaşamı yönlendirmesi hakkına, demokrasilerde mahremiyet hakkı / right to privacydiyoruz. Özel yaşantıyı içeren bilgilerin, istem dışında kamuoyuna açıklanması da gene bu mahremiyet hakkınınihlali oluyor. Demokratik düzenlerde mahremiyet hakkınınihlali, yasalarla düzenlenen bir suç. E. Tümgeneral Rıfkı Durusoy, başına gelen Balyozcu Paşaya Babalık Cezasıengizisyonunu AİHMye götürse eminim zafer kazanır.

\n

İnsanlık onuru nerede?

\n

İnsan hakları ve olayın hukuki boyutlarının ayrıntıları hakkında kuşkusuz hukukçuların söyleyebileceği daha pek çok şey vardır. Hukukçu olmadığım için konunun bu yönünü uzmanlara bırakıp, buradan vicdanlara seslenmek istiyorum.

\n

Bir insanın, yaşamının en mahrem alanında böyle uluorta hesap vermek zorunda bırakılması, vicdanlarınızı örselemiyor mu?

\n

Sadece habere konu olan Paşa ve ailesinin değil, bu tiksinti veren rezalet karşısında, kendi insanlık onurunuzun da zedelendiğini hiç düşünmüyor musunuz?

\n

Ağızlarını her fırsatta demokrasi”, “sivil anayasave liberalliksözcükleri ile dolduran aydınlar, bu açık demokratik hak ihlalikarşısında hangi köşeye saklandılar? Neden bu kadar sessizler? Niye bunca kör ve sağırlar?

\n

Sözcükler bizde neden yalnız seçici bazı durumlarda, bazı seçilmiş kesimler için kullanılıyor ve böyle pervasızca araçsallaştırılıyor?

\n

Neden bunca iddiayla ortaya atılan kavramlar, bu denli rahat ve fütursuzca çiğnenebiliyor?

\n

Demokrasiden en çok ve en büyük ısrarla bahsedilen bir ortam ve dönemde; bunca antidemokratik uygulama, nasıl böylesine aleni biçimde ve en ufak direnç görmeden hayata geçirilebiliyor?

\n

Bunca riyakârlığa biz hâlâ nasıl katlanabiliyoruz?

\n

Her sabah uyandığımızda aynaya hâlâ nasıl bakıyoruz? ­

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Emevi Camisi’nde namaz 15 Aralık 2024
‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları