Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Say, Gericilik ve 'Allaturka' Liberaller
Ahmet Melih Tüzel isimli okurum “Nilgün Hanım kendinizi hiç üzmeyin, CHP’yi orada göremezsiniz. Yürekli olmak lazım her şeyden önce, cesur ve kararlı. Onlar Silivri’ye dahi uğramadılar (birkaçı hariç) kaldı ki Fazıl Say’ı düşünsünler” diye yazıyor dünkü yazım için…
\nAna muhalefet partisi CHP’nin, Fazıl Say duruşmasında ortada görünmediğini anlatmış, bundan duyduğum üzüntü ve hayal kırıklığını dile getirmiştim dünkü “Sağnak”ta…
\nDünya çapında yankı yaratan simge davanın duruşmasında ana muhalefetten maalesef görünürde hiç kimse yoktu.
\nYalnız CHP değil, Türkiye’de kendilerini “demokrasi” ve “demokratikleşme” vaazlarının biricik mercisi sayan “liberallerden” de ele dişe dokunur bir tepki geldiğini görmedim.
\nOysa uluslararası basına göz attığınızda, davanın dünyada basit bir “ifade/düşünce özgürlüğü davası” olarak değil, aynı zamanda “laik sistemi sınayan” bir kilometre taşı “laiklik davası” olarak değerlendirildiğini görüyorsunuz.
\nEngizisyon gibi
\nÖzellikle “engizisyon” deneyimine sahip “Katolik ülkelerde”, Say’ın tarih boyunca “kâfirlere” yapılageldiği gibi “dine küfür” bağlamında yargılandığı irdeleniyor. Say’ın bu nedenle Türkiye’yi terk etmek zorunda kalabileceği belirtiliyor.
\nÖrneğin, davaya tam sayfa yer veren İtalya’nın “Corriere della Sera” gazetesi, “Piyano virtüözü küfürle yargılanıyor / virtuoso del piano accusato di blasfemia” başlığını öne çıkarıyor…
\nFransa’dan “Le Monde” benzer şekilde “Say dine küfürden ve gözdağı vermek için yargılanıyor / Say jugé pour blasphème et pour l’exemple” ifadelerini kullanıyor.
\nDine küfür dendiğinde bu ülkelerde insanların aklına doğrudan “engizisyon mahkemeleri” geliyor. Öyle ki “Le Monde” okurları “küfür” haberi altında şu yorumları sıralıyorlar:
\n“Fazıl Say gibi bir piyanisti yargılayan bir ülke, bizim kültürümüzün (zıttı) antipodudur. Say’a ilahi bir göçmen olarak kucak açmak, bizi onurlandırır.”
\n“Say, Japonya’ya gidip de ne yapacak? Bize gelsin. Vatandaşlık dahil Fransa’nın kapılarını ona ardına kadar açalım.”
\n“‘Elitlerimiz’ Türkiye’yi bir de AB’ye almak istiyor!”
\n“Fazıl Say’a hayranlığım derin. Rusya’da Putin’in ‘Pussy Riot’ kızlarına yaptığı gibi Erdoğan Türkiyesi de özgür bir sanatçıyı eğmek istiyor. Say’a desteğimizi göstermeliyiz. Paris’te bir dayanışma konserine ne dersiniz?”
\n‘Küfür’ ortaçağın karşılığı
\n“Corriere della Sera” okurları da benzer biçimde güçlü tepkiler dile getirmişler ve “dine küfür / blasfemia” kavramına odaklanmışlar:
\n“Dine küfürün yasal olarak gündeme gelmesi korkunç. Bu, ortaçağın karşılığı. AB’ye girmek isteyen Türkiye bu mu?”“Devletin, kamu ahlakı ve değerleri namına kendisini yasa koyucu olarak dinin yanında konuşlandırması safkan gericiliktir!” gibi şeyler sıralıyorlar...
\n“Din-devlet ilişkilerinin” göbeğine oturan ve ortaçağ ölçüsünde bir “gericilik” davası olarak görülen bir davada Türkiye’nin liberalleri ilginç biçimde suskunluğu seçiyor.
\nBu nasıl liberallik?
\nGericiliğe tepki yok
\nHer nasılsa, “allaturka” liberaller, yalnız “dindar kesimin” hak ihlallerinin yanında durmayı yeğliyor…
\nUluslararası kamuoyunun teslim ettiği ve gözler önünde yaşanan bir ortaçağ savrulması karşısında üç maymunu oynuyorlar.
\nSözgelimi, haber düzleminde konuyu ele almakla kendisini sınırlayan “Taraf” gazetesinde, davayla ilgili herhangi bir çarpıcı yorum okuduğumu hatırlamıyorum.
\nAhmet Altan, Murat Belge gibi “liberal demokratlarımız”, “dine küfür davasına” kayıtsız kalıyor. Neden? Fazıl Say’dan hoşlanmadıkları için mi?
\n“Bizden-sizden ayrımı”, tüm demokrasi prensiplerinin önüne geçiyor.
\nKendisi de vaktiyle bizatihi bir siyasi yargılamanın hedefi olan “Nobelli yazar” Orhan Pamuk nerede mesela?
\nDünyada geleneksel olarak Nobelli aydınlar “gericiliğe” karşı tavır alırlar. Komşu İran’ın Nobelli hukukçusu Şirin Ebadi buna çok somut bir örnek. Ebadi, İran’ın baskıcılığına her daim baş kaldırıyor…
\nPamuk’un “Nobel” almasından bu yana çıkıp herhangi bir muhalif konuda, kelam ettiğini duydunuz mu?
\nSon kertede “Her toplum layık olduğu gibi yönetilir”e gelip dayanıyor iş.
\nMuhalefetimiz, liberallerimiz, aydınlarımız böyle, bu kadar oldukları için zulüm her seferinde katlanarak sürüyor.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi