Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türkülerle Milliyetçilik...
Suyun Kadınları ve Aynur protestosu üzerindeki yazılarımdan ilkine katılıp, ikincisine katılmayanlar; ikisine de katılmayanlar olduğu gibi; iki yazıyı da beğeniyle okuyup, canı gönülden kutlayan okurlar var…
\nSon yazımda eleştirilere yer verdim; bu yazıda da anlamlı bulduğum bir paylaşmaya ve kutlamaya yer ayırmak istiyorum:
\n‘Beraber söylenen türküler sustu’
\n“Sevgili Nilgün Hanım; 1967 yılının Ekim ayında yapılan bir protesto eylemine katılmıştım. Başıma gelmeyen kalmadı ancak eylemin ana konusunun yıllar yılı hâlâ peşinde olmamı engelleyemediler. Eylem, ‘Tam Bağımsız Türkiye’ sloganlarıyla 6. Filo’yu protesto etme ve Dolmabahçe’deki gemilerin varlığına karşı çıkmak için yapılıyordu.
\nEn önemlisi, eylemde yan yana durduğum arkadaşlarımdı. Bir yanımda Laz bir arkadaş, diğer yanımda Kürt bir arkadaşım vardı. Her ikisi de özgün türkülerini söylerdi zaman zaman. (Eylem bir açlık greviydi ve gece gündüz yan yana idik, dört gün sürmüştü.) Birbirleriyle tatlı tatlı atışırlardı. Bana da türkü öğretmeye çalışırlardı. Zamanı geldiğinde canla başla ‘Tam Bağımsız Türkiye’ diye bağırırdık hep birlikte. Amacımız birdi, tekti...
\nKürt arkadaşım bir başka eylemde alnından vuruldu. Sol yanım hep üşüdü benim. Laz arkadaşım hapse girdikten sonra sağ yanım da boşaldı. İstenen buydu sanırım. Şimdi türküler üzerinden milliyetçilik yaparken; o günlerde nasıldık, şimdi neden böyle olduk, diye bir sorum yok benim. Her gönülden kopan türküyü içselleştirerek dinlerim. Sözlerini anlamasam bile. Pazar günkü ve bugünkü (salı) yazılarınıza yürekten katılıyorum. Saygılarımla A.C.”
\nKonu hakkında söylenecek daha çok şey var… Ama tartışmayı daha fazla uzatmayı uygun bulmuyorum. “Açık Hava”da olduğu gibi tıpkı, toplumun çünkü konu üzerinde “bam teline” dokunan bir yerlerden bölündüğünü; tarafların -karşılıklı ajite olmak ötesinde- birbirlerini ne yazık ki etkilemek ve ikna etmek şansının bulunmadığını üzülerek görüyorum. Keşke böyle olmasaydı ve keşke konuşabilseydik.
\nKonuşamasak da; “A.C.” okurumun mesajını, “Benim sol yanım neden üşüyor” sorusunu hâlâ düşünebilen ve kendilerine bu soruyu hâlâ yöneltebilen okurlarımızla paylaşmak istiyorum…
\n\n‘Hiçbirimiz Masum Değiliz!’
\nBu satırları yazarken gözüm bir yandan BBC’de; Başbakan Cameron’ın İngiliz parlamentosundaki çapraz ateş sorgusunu izliyorum…
\nDünyanın dikkati, temmuz başından beri manşetlerden inmeyen “Murdoch-gate” skandalı yüzünden parlamentoda ahret sorgusuna çekilen Cameron üzerinde…
\nŞu İngiliz demokrasisi çok tuhaf!
\nCameron parlementoda bir yandan -bizim coğrafyamıza ışık hızı mesafesinde görünen bir “ileri demokrasiye” yakışır biçimde- “telekulak skandalı” üzerinde çatır çatır hesap vermeye zorlanıyor...
\nAma beri taraftan da Büyük Britanya Krallığı’nda cereyan eden işler; “Magna Carta”nın vatanında değil de, insana neredeyse bir Putin Rusyası’nda olduğunu düşündürüyor…
\nCameron’a uzanan telekulak skandalının son aşamasında örneğin esrarengiz şartlarda bir gazeteci öldü.
\nÖlen gazeteci öyle üstelik sıradan bir gazeteci değil, tüm zamanların en büyük “medya skandalını kamuya ifşa eden” -derin gırtlak!- gazetecinin bire bir kendisiydi...
\nGazetecinin ölümünden 24 saat geçmeden, “sağlığı da zaten yerinde değildi. İçki, sigara, kokain ne varsa kullanırdı!” gibilerden incir çekirdeğini doldurmayan açıklamalarla konu geçiştirildi.
\nMedya imparatoru Murdoch’u boğazına dek çamura batıran “News of the World” (NoW) gazetesinde genel yayın müdürlüğü yaptıktan sonra, başbakanın iletişim danışmanlığına terfi eden Andy Coulson hakkındaki suçlamaları medyaya açıklayan “derin gırtlak”ın bu muamma sonu için polis, “açıklaması zor ama kuşkulu olmayan bir ölüm!” diye ne şiş yansın, ne kebap.. garip laflar etti.
\nAklı eren beri gelsin!
\nOn beş gündür, her gün yeni bir sürpriz gelişmeyle sarsılan kamuoyunu hayretten hayrete düşüren skandalda çamura batmayan yok!
\nKepenklerini indiren 3 milyon tirajlı NoW mazi oldu.
\nEfsane kurum Scotland Yard’ın tepe isimleri; Murdoch medyasıyla girdikleri akçeli ve kirli ilişkiler yüzünden feda edildi. Ve şimdi olay zurnanın tam zırt dediği yere; “siyaset-medya ilişkilerini” mercek altına almaya geldi…
\nBu satırları yazdığım sırada işte İngiltere parlamentosunda yapılmakta olan tam bu: İngiltere Başbakanı’ndan, koltuğunda bulunduğu son 15 ayda “26 kez” görüştüğü medya patronu Murdoch’la ilişkilerinin içyüzünü anlatması isteniyor!
\nCameron’ın bu talebe verdiği yanıt -özetle!- “Hiçbirimiz masum değiliz! Neden yalnız benim üstüme geliyorsunuz?” şeklinde oluyor.
\nMuhafazakâr Başbakan, yapılan saldırıları, “Son yirmi yılda, gelmiş geçmiş tüm başbakanlar; Murdoch’la yakın ilişki kurdu. İşçi Partili eski Başbakan Brown, Murdoch’un en yakınında olanlardandı. Farkımız yok birbirimizden!” diye savuşturmaya çalışıyor.
\n“Murdoch-gate”in ana fikri bu beyanda yatıyor:
\nBirbirini denetlemesi gereken medya ve siyaset, İngiltere gibi demokrasinin beşiği olduğunu varsaydığımız bir ülkede bile böyle, bu kadar iç içe geçmiş…
\nDördüncü kuvvet denen “medya”; başbakanları indiren ve çıkaran “birinci kuvvet” haline gelmiş.
\nDünyanın konuştuğu skandalın bize öğrettiği ve önümüzdeki dönemde çok konuşacağımız en önemli gerçek bu.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza