Maçtan bir gün önce TRT’deki Futbol Ateşi programında şunları söylemiştim: “Eboue’nin yokluğunda Fatih Terim’in Servet’i göbeğe çekip, Ujfalusi’yi savunmanın sağına kaydırmasını bekliyorum. Çünkü sakatlıktan yeni kurtulan Sabri şunun şurasında üç gündür takımla birlikte antrenmana çıkıyor. Fatih Terim maç tecrübesi olmayan Sabri’yi oynatmak gibi bir yanlışa düşmez.” Ama yanılmışım, Samsun’da Sabri oynadı. Benimki önemli değil. Asıl Sabri’yi oynatmakla Fatih Terim yanıldı!

***

Galatasaray savunmasındaki dengesizlik yüzünden Samsunlu Ekigho iki gol buldu. Devreyi 2-0 yenik kapatan liderde fatura tabii ki Sabri’ye çıktı. İlk tercihinde hata yapan Fatih Terim durumu toparlamak için artık hamle üstüne hamle yapıyordu. Riera sol kanada alındı, Melo bir ara stopere geçti, Ujfalusi sağbek oldu. Her şey birbirine girmişti. Sonunda Engin çıktı Servet girdi ve Galatasaray başından beri söylediğimiz ideal savunmasına ancak 55. dakikada kavuşabildi.

***

İşte her şey bu dakikadan sonra oldu. Galatasaray, daha doğrusu Fatih Terim kalan 35 dakikada her türlü riski göze aldı. Savunmayı bırakıp, hücumu ön plana aldı. Önce iki savunma oyuncusu Ujfalusi - Semih işbirliğinden skoru 2-1’e getirdi, sonra Riera’nın katkısı ve Selçuk’un düzgün vuruşuyla beraberliği yakaladı. Fatih Terim durmak bilmiyor, ille de galibiyet diyordu. Melo - Sercan değişikliğini yapmıştı ki, Emre Çolak’ın adrese ortası ve Milan Baros’un bitirici vuruşuyla 3-2’yi buldu. Sercan’dan gelen dördüncü gol de işin cabasıydı. Muhteşem bir dönüştü bu Galatasaray’ınki. Aslında bir bakıma,oyuna Sabri’yle başlayarak hata yapan Fatih Terim’in de dönüşüydü!

***

İlk yarısını 2-0 yenik kapattığı maçı çevirmek her takımın yapabileceği iş değil. Hele hele 4 golle kazanmak çok ama çok zordur. Görülen tablo şu: Ufak tefek hatalar yapsa bile, Fatih Terim mücadeleyi bırakmayan, oyun disiplininden kopmayan, her saniye gol pozisyonu üreten bir Galatasaray yaratmıştır. Bir geçen sezonki Galatasaray’ı düşünün, bir de bu seneki.. Fatih Terim’i kutluyoruz.