Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Telefonda Az Konuşun!
“Nasılsın? Sağlığın nasıl? O yazıyı okudun mu? Ne zaman geleceksin? Ben yıl başından sonra.. Bir akşam buluşsak.. Eski günleri ansak. Yakında görüşmek üzere!..” Telefonda konuşmak belli cümlelerin ötesine geçmiyor!
***
Bir korku! Ya dinliyorlarsa! Kaç yerde birden! O ne diyor, bu ne yanıt veriyor! Sakla, bir gün gerekir! Savcılıktan mı, yoksa falanca davanın savcısından mı? “Ben falanca davanın savcısıyım” diyen bakandan, başbakandan mı?
***
Bin yıllık arkadaşım İlhan Selçuk’la bile telefonda konuşmaktan çekinir oldum. Alışmışım, yaşam boyu dertleşmişiz, tartışmışız, konuları, sorunları birkaç cümleyle de olsa bölüşmüşüz, onu bunu eleştirmişiz, düşüncemizi birbirimize açıkça bildirmişiz, o yazıydı, bu konuşmaydı, o bakandı, başbakandı, cumhurbaşkanıydı, Özal’dı, Demirel’di, Erbakan’dı, Tayyip’ti...
***
Ben uzaktayım! Uzaktan yazıyorum. Telefonda da yazdıklarıma benzer şeyler söylüyorum. Dostlarımla, yakın bildiklerimle, apaçık... Ama bir korku var. Kendim için değil, yazdıklarımdan, yayımladıklarımdan korkmuyorum, ama aynı konuları telefonda söylemekten çekiniyorum, karşımdakini zor durumda bırakmış olurum diye!
Ergenekon davasında baş etken telefon konuşmaları değil mi? Aylardır içerde tutulanlar, telefondaki konuşmaları, sözleri yüzünden!.. En iyisi, konuşmamak, AKP’li bir bakanın dediğine uyarak “konuşmayın efendiler”.. Peygamber bile “Susmak erdemdir” dememiş mi?
***
Eskiden rahatça konuşurduk. Evinde de olsa, gazetede de olsa, açardım telefonu düşüncelerimi açıklardım, onun şu ya da bu konuda anlattıklarını dinlerdim, sorduklarıma yanıt alırdım. Falanca kişi kızacakmış başka... Biri benim sözlerimi kanıt diye bir yanda saklayacakmış, aldırmazdım! İki kişi arasında geçen söyleşilerin günün birinde suç kanıtı sayılacağı aklımın ucundan geçmezdi. Şimdi öyle mi ya! Açın okuyun binlerce sayfalık iddianameyi, özellikle sevgili İlhan Selçuk’a ayrılmış doksan sayfayı, telefon görüşmelerinin ne denli yer aldığını görürsünüz...
***
İyisi mi...
Telefonda az konuşmak? Hal hatır sormaktan ileri geçmemek! Söylemek istediğini yazıya dökmek. Yazdıklarında bir suç varsa ilgililer çağırır sorar! Ama telefonunu dinleyip umulmadık bir anda birileri karşına dikilecekse, vazgeç telefonda konuşmayı!..
Bu yüzden sevgili dostlar uzun süredir telefonda yalnızca hal hatır sormakla yetiniyorum. Bin yıllık İlhan’a bile (hele şu Ergenekon duruşması sırasında) söylediklerimle yeni bir suçlanma fırsatı vermeyeyim diye!..
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması