Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Hedef 2023'!..

01 Haziran 2011 Çarşamba
\n

\n\n\n

İktidar partisi seçim beyannamesinde diyor ki; Hedef 2023; doğrusu insanı etkileyen bir slogan. 100üncü yılımızda, o efsanevi 1923 ruhuyla ülkeyi yeniden sarmalamak, kimi memnun etmez ki?

\n

Ama şu gidişatın 100üncü yıla dek sürdüğü varsayıldığında; aynı ruhtan eser kalabilir mi?

\n

Sevgili şairimiz Ataol Behramoğlunun Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var (Epsilon Yayınları-2008) kitabındaki Türkiye, Üzgün Yurdum Güzel Yurdumşiirini anımsıyorum;

\n

Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum, / Harlı bir ateş gibi derinde yanan / Haramilerin elinde bunalan...

\n

2023’te üzgün yüzün gülecek mi; harlı ateşin sönecek; haramilerin egemenliği yerine 1923ün yurtseverliği gelecek mi?

\n

Ülke pazarlanıyor

\n

Önce şu yapılacakların güvencesi sayılan yapılanlara bakalım; özelleştirme için başlangıçta denilmişti ki: Devletin çalıştıramadığı işletmeler özel sektöre emanet edilerek kâr etmeleri sağlanacak.

\n

O işletmelerin çoğu, Cumhuriyetin özverili ulusal kalkınma projeleri değiller miydi? Şimdi ne Etibank kaldı, ne Sümerbank, ne Petkim, ne Erdemir ne de diğerleri... Osmanlı Bankasını bile genç bir bankanın elinde müzeleştirdiler; TEKEL artık yok; sayısız Cumhuriyet fabrikası tarihe gömüldü.

\n

Dahası, kendi evlatları olan İDOyu bile sattılar; çünkü o da Cumhuriyetin kamu hizmeti anlayışıyla serpilip gelişmişti; belli ki hazmedemediler, en delikanlı çağında elden çıkardılar.

\n

Şimdilerde sırada arsaları uğruna göz konulan tarihi okullarımız, Cumhuriyetin özenli mimarileriyle kentlerimizi bezeyen kamu binalarımız ve tarımda kalkınmanın önderleri olan devlet çiftliklerimiz ve hatta Atatürk Orman Çiftliği bile var

\n

Böylesi pazarlamacı bir özeleştirme politikasıyla 100üncü yıla vardığımızda, elimizde Cumhuriyet kalabilir mi; ya da kalanın adına şöyle yürekten Cumhuriyet denebilir mi?

\n

Üretim yerine rant

\n

Aynı satış furyasının imar oyunlarına bakarsak durum daha da vahim görünüyor; çünkü kamu işletmeleri özel sektörle işler hale getirilmesi için değil, o emek ve alın teri kokan tesislerin arazilerine satılık gayrimenkuller inşa edilmek için pazarlanıyorlar.

\n

Üstelik bunu yapabilmek için Cumhuriyetin planlama kültürünü de terk ettiler; kamu tesislerinin imar durumlarını satışa yönelik değiştirerek, kentlerin yapılaşma dengelerini altüst ediyorlar. Başta TOKİ olmak üzere, toplumun arazilerini teslim ettikleri kamu kuruluşlarının emlak pazarına hizmet etmelerine kalkınma(!) diyebiliyorlar...

\n

Ulusal kaynaklarımıza böylesine bir aymazlıkla 2023 karşılanırsa, 100üncü yılı kutlanan Cumhuriyet mi; yoksa Cumhuriyet değerlerinin tümüyle elden çıkarılması mı olacaktır?

\n

Örneklere nasıl devam etmeli bilemiyorum; çarşılarımızda Türkçeişyeri tabelasını artık ara ki bulasın... Akarsularımız HES işgalinde; antik kentlerimiz baraj suları altında kalmaya başladı; Hasankeyf gitti gider... Efsanevi dağlarımız maden ruhsatlarıyla kapış kapış; yaylalarda ABnin siparişi çimento fabrikaları, göl kenarlarında ABD siparişi fabrikalar özel yasalarla kuruluyor; kıyıları talan planları ardı ardına yürürlükte; 2B işgalcileri tapuyla ödüllendirilecek...

\n

Söyler misiniz; hedef 2023 bütün bunların tamamlanması anlamındaysa, geriye ülkekalacak mı ki Cumhuriyetin de 100üncü yılı kutlanıversin?

\n

Ataol Behramoğlu şiirini şöyle noktalamış:

\n

Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum / Zinciri altında kımıldayan / Bitecek sanıldığı yerde başlayan...

\n

\n

(Bugün 20.30da Ulusal Kanaldaki İmar Dosyasında, Prof. Dr. İsmail Dumanla 2023e esenlikli kavuşmanın koşullarını ele alıyoruz.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları