Kayaköy için Fethiye'deydik

27 Haziran 2013 Perşembe

1999’dan beri kesintisiz halk desteğini alan Başkan Behçet Saatcı’yla beraberdik

\n

Uzun bir aradan sonra yine Fethiye’de olmanın anlamını acaba nasıl anlatmalı? “Kent yerli yerinde” desem yetmez; “Körfez bıraktığım gibi” desem hiç yetmez; en iyisi “Belediye başkanı da duruyor” deyip halkın desteğini 1999’dan bu yana “kesintisiz” alan Behçet Saatcı’dan başlayayım..
Bizim için artık
“geleneksel” ziyaret nedenine dönüşen Kayaköyü’ndeki son gelişmeleri değerlendirmek üzere Behçet Başkan’la kucaklaştığımızda, “Hayli zaman oldu, özledik” dedi ve ekledi; “Kaya’da ne gerekiyorsa yapmaya hazırız, orası bize emanet.”
Olanı biteni konuştuk özetle, 1924’teki mübadelede boşaltıldığından bu yana geçmişine saygılı bir kullanım bekleyen; Mimarlar Odası’nın tarihten ilhamla
“Barış ve Dostluk Köyü” olması için 25 yıldır kesintisiz çaba gösterdiği “Anadolu Rumlarının anıtsal yerleşmesi” Kayaköyü, 50 yıllığına “tatil köyü” yapılması için ihale edilmek üzere; acaba koşulları ne olmalı...
Türklerle Rumların çağlar boyu birlikte yaşamlarını simgeleyen özgün taş mimarili köyün “
gizem”li dokusu bozulmadan, anılara saygılı nasıl bir proje uygulanmalı?
Soruların yanıt ve sonuçlarının Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sunulması için ilgili herkesin katılacağı bir “
forum” düzenlenmesine karar verdik. Öteden beri bu tür etkinliklere içtenlikle ev sahipliği yapan Başkan dedi ki, “Tarihimizi yaşatarak turizmle buluşturmanın ne anlama geldiğini Kayaköy’de göstermeliyiz.”
Bu duygulu toplantının akşamında Kaya’nın
“hasret yüklü” metruk evleriyle “bakışarak” içtiğimiz içkilerimiz sanki tüm dertlere deva “Anadolu şerbetleri” gibiydi… kadehlerimizi kim bilir kaçıncı kez “hüzünlü köyün umutları” için kaldırdık.

\n

Topal Ramazan

\n

Fethiye denince akla gelenlerin başında, 2004’te bu dünyadan göçen büyük halk ozanımız Ramazan Güngör gelir… Namı diğer Topal Ramazan. Türkü zenginliğimizin tarihsel simgesi “3 telli bağlama”nın, yani Orta Asya’ya uzanan “kopuz”un yegâne ustası...
Son yıllarını bir cami avlusundaki “
tek oda”da geçiren Topal Ramazan, ünlü sanatçılarımızın da öğretmeni ve kaynakları arasındaydı. Yoksulluk içinde yaşamını noktalayan Güngör’ün heykeli, Behçet Saatcı tarafından 2006’da Fethiye’ye armağan edilirken de koşup gitmiştim. Halk müziğimize kazandırdığı sayısız dizeler arasından şu sözlerini, kaldığım otelin terasından körfeze ve dağlara doğru bakınca yeniden anımsadım:
“Omar Dayımın Katırı / Neyi sarsan götürü /
Ne ılaflar duydum ben / Senin yüzden ötürü..”

\n

‘Gaz’a değil pedala...

\n

Gezi Parkı direnişi ile aynı tarihlere rastlayan 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Fethiyeliler de iki anlamlı etkinlik gerçekleştirmişler.
Biliyorsunuz Cumhuriyet gazetesinin kurucusu ve
Atatürk’ün yakın dostu Yunus Nadi Fethiyeli; hatta Kayalıdır. Adını taşıyan ilköğretim okulunun düzenlediği şenlikte 250 uçurtma gökyüzünü süslemiş...
Gaza değil pedala bas” sloganıyla 6 Haziran’da başlatılan “kent içi ulaşımda bisiklet” kampanyasının da ülkeye örnek bir halk desteği bulacağından kuşkum yok. Otomobil işgalindeki bu güzel ilçenin yeni “bisiklet yolları” yakın geleceğin “daha yaşanılır Fethiye”sini hazırlıyor..
Bütün bunlara Fethiye Spor’un PTT 1. Lig’deki şampiyonluğu da eklenince, “
Ah” diyorum, “keşke şu AVM’ler yerine geleneksel çarşı ve pazarların geliştirilmesine de öncelik verilseydi..”
Böylesi “
yöresel kültür”e bağlı, “kimlikli çağdaş”lığı savunan ve “ulusal bilinci” yüksek bir başkanın, “küresel sömürünün tüketim hangarları”na uzak durması gerekmiyor mu?
Bir dahaki gidişimde Behçet Saatcı’yla bunu konuşacağım; dostça ve sevgiyle...

\n

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları