1955’te Kırklareli’nde doğan Bürge, Edirne İmam Hatip Lisesi ve İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü mezunu… Konya ve İstanbul’da öğretmenlik yaparken, başkanlığından önce Mahalli İdareler Enstitüsü’nden belediyecilik eğitimi almıştı.

Son seçim galibiyetinden sonra kaymakamın “Çıraklık ve kalfalık dönemini geride bıraktınız, şimdi ihtisas yapma aşamasındasınız..” diyerek mazbatasını teslim ettiği Bürge, görev yaptığı dönemin en önemli gelişmesi olarak Bayrampaşa’nın artık “cezaeviyle anılmaması”nı gösteriyor.



Esenler ilçesinde bir seçim uzmanı

Mehmet Öcalan’ın 4 dönemdir süren ‘siyasi başarısı’nın sırrı merak ediliyor.

Güngören’in Bakırköy’den ayrıldığı 1992’de bu yeni ilçenin Refah Partisi örgütünü yönetmeye başlayan Mehmet Öcalan, ticaretle uğraşırken 94’te Esenler’e aynı partiden belediye başkanı seçildi.

99’da yine RP’den seçildikten sonra, 2004 ve 2009 seçimlerini de AKP’li olarak kazandı...

1953’te Erzincan’da doğan Öcalan, İstanbul İmam-Hatip Lisesi ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu... Eyüp İmam Hatip Lisesi’nde öğretmenlik de yapan Öcalan’ın 4. dönemi için de önemli oy alabilmesinde “seçim uzmanı” olmasının payı olduğu söyleniyor.



Kadıköy’de 25 yıldır ‘belediyeci’

Selami Öztürk 1984’ten beri ‘Cumhuriyeti ve demokrasiyi seven’lerin yerel yöneticisi...

29 Mart 2009 seçimlerinde İstanbul’un “4. kez seçilen” belediye başkanı olarak Kadıköy’ü yönetmeye devam eden Av. Selami Öztürk, 84’ten bu yana da sosyal demokratların belediye emektarı...

1971-77’de Kadıköy CHP ilçe sekreterliğiyle başlayan siyasi yaşamında, 84-89 döneminde Kadıköy Belediye Meclis Üyesi ve 1989-94 döneminde de yine belediye başkan yardımcısı ve vekilliği yapmıştı.

Bu “kıdem”iyle 94’te başkan seçilen Öztürk, 1999 ve 2004 seçimlerini de kazandıktan sonra 29 Mart 2009 seçimlerinde “4. kez” göreve geldi.

Muş iline bağlı, Bulanık ilçesinin Liz nahiyesinde 1949 yılında doğan Selami Öztürk, Kadıköy’le ilk buluşmasını Haydarpaşa Lisesi’ndeki parasız yatılı öğrenciliğinde yaşadı. İÜ Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra avukatlık yapan ve Genel-İş Sendikası’nın hukuk müşavirliğini yürüten Öztürk, siyasi yaşamına ise 18 yaşındayken CHP Sakarya Gençlik Kolları’nda başladığını anlatır… O günlerden bu yana politikada aktif bir yaşam süren Öztürk’ün özellikle Cumhuriyet bayramlarında başlattığı “fener alayları” ile “Cumhuriyet Baloları”, İstanbul’daki her 29 Ekim’in gelenekselleşen etkinlikleri oldular...

Kadıköy’deki ünlü Süreyya Operası’nı özgün mimarisi ve “işlev”iyle İstanbul’a yeniden kazandırdığı için Tarihi Kentler Birliği ödülünü alan Öztürk’ün 4. beş yılındaki hedefi ise ilçesini raylı sisteme kavuşturmak ve dünyanın en güzel “kıyı meydan”ı olabilecek Kadıköy sahilini otobüs ve minibüs “durak”ları olmaktan kurtarmak...
 

‘2. kentsel dönüşüm’ü yönetiyor

İstanbul’daki gecekondulaşmanın 50’lerdeki “öncü” semtlerinden olan Zeytinburnu, ilk “apartmanlaşma dönüşümü”nü 80’lerin ünlü “Islah İmar Planları”yla yaşadı. 12 Eylül 1980’in askeri imar affı (!) ve Özal döneminin “her gecekonduya 4 kat hakkı”(!) planlarıyla “kaçak yapı dokusunda apartmanlaşan” Zeytinburnu, aynı nedenle “depremi beklemeden çöken binalar”ıyla da İstanbul’un adeta “imarlı imarsız” ilçesi oldu.

İşte böyle bir kentsel yapıda 99 seçimlerinin AKP’li galibi olan Murat Aydın, özellikle “ilçeyi yeniden yapılandırma” ve “depreme hazırlıklı kent” çabalarıyla 2004 seçimlerinde de partisinin İstanbul’daki en yüksek oy oranı olan yüzde 53’le yeniden seçildi. 2009’da da aynı başarıyı gösteren Aydın’ın 3. beş yılındaki en önemli hedefi ise Zeytinburnu’nda başlattığı “2. kentsel dönüşüm”ü tamamlamak; böylece gecekondu apartmanların yerini planlı ve çağdaş binaların alacağı modern bir ilçe yaratmak...

İlçesindeki en önemsediği kazanımın, artık herkesin “Zeytinburnuluyum” diyerek yaşadıkları yeri sahiplenmesi olduğunu belirten Murat Aydın, 1960’ta Giresun ili Piraziz ilçesi Bozat beldesinde doğdu, 1980’de İstanbul İmam Hatip Lisesi’ni, 85’te İÜ İşletme Fakültesi’ni bitirdi. Yüksek lisans tezi “Yerel Yönetimlerde Farklı Yaklaşımlar ve Sosyal Belediyecilik Uygulamaları” olan Aydın, ilk yerel yönetim deneyimini ise 1994’te Fazilet Partili olarak seçildiği Zeytinburnu İl Genel Meclisi üyeliğinde edinmişti.


Şişli’nin ‘karizmatiği’

Mustafa Sarıgül, adeta ‘partiler üstü sosyal demokrat’ kimliğiyle ilçesinde rakip tanımıyor

Osmanlı’dan Cumhuriyete akan İstanbul yaşamının “Batılı” rengini özetleyen “Lüküs Hayat” opereti, dillerde hâlâ “Şişli’de bi apartuman”ıyla yaşar. İşte o apartmanların yarattığı “Avrupai” kent kimliğini bu kez de “çağdaş yaşam”la buluşturarak geleceğe taşıyan Mustafa Sarıgül de aynı operet gibi sürekli “dillerde”… çünkü deyim yerindeyse “partiler üstü bir sosyal demokrat” olarak üst üste kazandığı yerel seçimlerde oyunu sürekli yükseltirken, bir yanda da “ulusal siyaset yapan başkan” olarak meslektaşları arasında pey yaygın olmayan bir siyasi misyon sergiliyor...

2009 seçimlerinde de 3. kez “Sarıgül” diyen Şişli halkının, İstanbul Büyükşehir içinse “başkanlarının yeni partisi” DSP yerine “eski partisi” CHP’nin adayı Kılıçdaroğlu’na oy vermesi, ilçedeki siyasal bilincin düzeyini göstermesi bakımından da yine Sarıgül’ün başarısına katkı olarak yorumlanıyor...

Sarıgül, 1956’da Erzincan’da doğdu. Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden mezun oldu. Yerel yönetim yaşamına Kâğıthane Belediyesi’nde başladı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İETT Genel Müdürlüğü’nde devam etti. CHP İl Gençlik Kolu Başkanlığı’ndan İstanbul milletvekilliğine uzanan siyasi yaşamını ise 99’dan bu yana Şişli Belediye Başkanı olarak sürdürüyor.
 

Büyükçekmece’de bir yaşam...

Hasan Akgün, 20 yaşında başladığı belediyeciliğini 50’li yaşlarında da sürdürüyor.

İstanbul’un en uzun süreli belediyecisi olan Hasan Akgün, 29 Mart 2009 seçimlerini de önceki partisi ANAP’tan ayrılarak “yuvam” dediği CHP üyesi olarak kazanınca, ilçesindeki 4. dönemine başlamış oldu... Şehircilik alanında “doktora”sı bulunan bir yerel yönetici olarak, metropolün “gecekondusu olmayan” ve “imar planı disiplinine uyulan” tek “çevre” belediyesini yarattığından ötürü de mimarlık ve şehircilik çevrelerince “takdir edilen” ender başkanlardan...

1955’te Trabzon’da doğan ve 74’te üniversite öğrencisiyken İstanbul-Sefaköy’de belediyecilik yaşamına başlayan Akgün, 1977-80 döneminde de başkan yardımcısı oldu. Ardından Küçükçekmece’nin yerel yönetim kuruluşunda görev aldı ve 86’da da bu belediyenin başkan yardımcılığını üstlendi.

Aynı yıllarda belediyecilikle ilgili, ODTÜ’de, İÜ’de ve Avrupa ülkelerinde eğitim gören Hasan Akgün’ün 94’te seçildiği Büyükçekmece Belediye Başkanlığı da “kesintisiz” sürüyor.

Halkın sevgisinin nedenini, “ilçemde kaç ev varsa tümünün mutfağının bile nerede olduğunu bilirim..” şeklinde açıklayan Akgün’ün “Belediyeler ve Bütçelerinin Analizi”, “Kentsel Gelişim Sürecinde Büyükçekmece” ve “Atatürk ve Cumhuriyet” adlı kitapları ise yerel yöneticilik konusunda kaynak yayınlar olarak kabul ediliyor...


 

Avcılar halkı artık korkmuyor

Mustafa Değirmenci, 3. kez ‘ilçesini depreme en iyi hazırlayan başkan’ seçildi.

Türkiye’nin en gelişmiş bölgelerini yerle bir ederek on binlerce insanımızın yaşamını yitirmesine neden olan 17 Ağustos 1999 Sakarya-Marmara depreminin İstanbul’daki en beklenmedik yıkımları da Avcılar’da gerçekleşti.. “Beklenmedik” olmasının nedeni ise bu ilçenin “göreceli” olarak imarlı ve planlı gelişmesiydi...

Aynı yılın mart ayında Avcılar’a DSP’den belediye başkanı seçilen Mustafa Değirmenci, imar konusunda ilçenin “göründüğü gibi olmadığı”nı dramatik şekilde anlayınca, hemen tüm belediyecilik önceliklerini “depreme dayanıklı yapılaşma” çabalarında yoğunlaştırdı.. İşte bu yöndeki “güven verici” ve “kararlı” çalışmalarıyla halkın desteğini daha fazla kazanan Değirmenci, 2004 seçimlerini kazandıktan sonra şimdi de 2009 seçimlerinin galibi olarak CHP’li kimliğiyle 3. beş yılını sürdürüyor...

1957’de İstanbul’da doğan Değirmenci, başkanlığından önce sevilen bir “futbolcu” olarak tanınıyordu. Bugün de İstanbul’daki “en sevilen” yerel yöneticiler arasında yer alıyor...