15 Mayıs sabahı, ülkemizin yeniden demokratikleşmesi açısından atılması gereken önemli adımlar vardır. Siyasal değil, toplumsal ve kültürel amaçlar içeren bu adımların başlıca hedefi, çocukların ve gençlerin yaşam koşullarını iyileştirmenin, geliştirmenin yollarını aramaktır. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı ikiye ayrılmalı, Kültür Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı olarak yeniden yapılandırılmalıdır (İspanya, Portekiz, İtalya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Avusturya ve Polonya’da sadece Kültür Bakanlığı). Kültür Bakanlığı “çocuk kültürü”, “gençlik kültürü” kavramları bağlamındaki araştırma ve uygulamaları desteklemeyi, yaşantıları zenginleştirmeyi görev edinmelidir.

Gençlik ve Spor Bakanlığı birbirinden ayrılmalı, Spor Bakanlığı dışında yeni bir Çocuk ve Gençlik Bakanlığı kurulmalıdır. Bu bakanlık çocuklar ve gençlerle ilgili hemen her şeyi araştırma, destekleme, geliştirme görevini üstlenmelidir. Çocuk ve Gençlik Bakanlığı 6 Şubat depreminde mağdur olan 5 milyona yakın çocuğa sürdürülebilir destek programları yapmakla yükümlü olacaktır. Bu bakanlık Kültür Bakanlığı’yla işbirliği içinde bütün illerde “Çocuk ve Gençlik Müzesi” açacaktır. 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan ayrı olarak Bilim ve Bilimsel İletişim Bakanlığı kurulmalıdır (Japonya’da Eğitim, Kültür, Spor, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı; Kanada’da Yenilik, Bilim ve Ekonomik Gelişme Bakanlığı; Danimarka’da Bilim, Teknoloji ve Yenilik Bakanlığı; İspanya’da Bilim, Yenilik ve Üniversiteler Bakanlığı; Brezilya’da, Çin’de, Hindistan’da Bilim ve Teknoloji Bakanlığı; İzlanda’da Eğitim, Bilim ve Kültür Bakanlığı; Çek Cumhuriyeti’nde Bilim ve Araştırma Bakanlığı). Bilim ve Bilimsel İletişim Bakanlığı bilim üretmeyecek; bir bilim toplumu yaratma doğrultusunda bilimsel araştırmayı ve iletişimi destekleyecektir. Bilim Bakanlığı Türkiye’nin bütün illerinde “Bilim Müzesi” açmayı planlayacaktır. Bu bakanlığın milli eğitim, kültür, çocuk ve gençlik bakanlıklarıyla işbirliği yapması zorunludur.

Ülkemizde çocukluğun, gençliğin evrensel serüvenini anlatacak bir müze halen yoktur. Böyle bir müze, yeni iktidarın kuracağı “Dünya Uygarlıkları Müzesi” içinde kurulabilir. Dünyada ve ülkemizde terk edilmiş sarayların müzeye dönüştürülmesi bilinen ve gelenekselleşmiş bir uygulamadır. 

BEKİR ONUR

EMEKLİ ÖĞRETİM ÜYESİ