Olaylar Ve Görüşler

CHP’de emeğin adı yok - Dr. Engin ÜNSAL

29 Temmuz 2023 Cumartesi

Siyaset iktidar olmak için yapılır. Bir siyasi partinin iktidar olabilmesi için üç unsur önemlidir: ideoloji, kadro ve program. İdeoloji partinin toplumu götürmek ve kurmak istediği sosyoekonomik düzeni belirler. Kadro kurulmak istenen düzenin bilinçli mimarlarından oluşur. Kadro parti ideolojisinin gergefini işleyecek ve parti örgütünün bu ideolojiyi özümsemesi için eğitiminden sorumlu olacaktır. Program ise ideolojinin uygulamada hangi araçlar kullanılarak yaşama geçirileceğini belirleyen belgedir. 

CHP parti ideolojisi, kadro ve program konusunda belirsizlik yaşadığı izlemini yansıtmaktadır. Parti kuruluşuna egemen olan Kemalist ilkeleri ve tüzüğündeki devrim niteliğindeki altı amacı gerçekleştirebilecek bir görüntü vermekten uzaktır. CHP bugünkü yönetim tarafından temel yörüngesiden saptırılmıştır. 

ECEVİT-KILIÇDAROĞLU FARKI

Ecevit genel başkan olduğunda partinin orta sol-demokratik sol çizgisinde bir ideolojik yapılanmayı önemsedi. Bu ideolojik çizginin sanayi ve tarım emekçileri ile onların örgütlerine dayanması gerçeğinin bilincindeydi. Bu amaçla “Toprak işleyenin su kullananındır” sloganı ile partinin kırsal kesime açılmasını ve kentlerde parti örgütü içinde “işçi büroları” kurarak emek kesimine partiyi ve ideolojisini taşımak istedi. Amacı kentlerde partinin üye profilini değiştirmekti. İşçi büroları çeşitli sendika yöneticilerinden ve işyeri işçi temsilcilerinden oluşuyordu. Görevleri partinin emek kesimi için politikalarını işçilere fabrika kapılarında, kahvelerde anlatmak ve onların partiye üyeliğini sağlamaktı. Grev zamanı işçilerin yanında durarak, işçiler için sendikal ve siyasal eğitim programları hazırlayarak işçilerin sınıf bilinci edinmesine katkıda bulunmak başlıca amaçlardandı. Bu çabalar sonucu partide emekçilerin, sendika yöneticilerinin parti üyeliği önemli artışlar gösterdi ve emekciler yapılan yerel seçimlerde yerel meclislere seçilmeyi başardılar. Ecevit döneminde partinin kırsal kesime ve emekci kesime açılmasının ödülünü parti 1973 ve 1977 seçimlerinde birinci parti seçilerek aldı. 

Kılıçdaroğlu genel başkan seçildikten sonra partinin yörüngesi ve söylemi değişti. Halil İbrahim sofralarından, gericilerle helalleşmeden söz edilmeye, tarikat ziyaretleri öne çıkarılmaya başlandı. “CHP’nin laiklikle sorunu yoktur” dendi, başörtüsü sorunu gereksiz yere gündeme getirildi, Atatürk düşmanı Diyanet başkanının kurmak istediği “Diyanet Akademisi”ne CHP millevekillerinin oy vermesi sağlandı ve en kötüsü CHP kadroları emek adını ağızlarına almaz oldu. Son iki seçimin kaybında Kılıçdaroğlu ve seçtiği kadronun emeği yok sayan, bir işçiyi, bir sendikacıyı aday gösteremeyen tutumunun payı büyüktür.

CHP’de değişim konusu giderek büyüyor. Başarısız olanlar bir türlü başarısız olduklarını itiraf etmek erdemini gösteremiyor ve yeniden aday olacakları sinyalini veriyor. Eğer CHP emekten yana, antiemperyalist, Kemalist çizgisine dönmez ve yanlış yapanları yeniden CHP üst kadrolarında tutmaya devam ederse örgütün tüm heyecanı gider ve seneye yerel seçimlerde başarı şansı büyük darbe yer.

DR. ENGİN ÜNSAL

15. DÖNEM CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları