Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Fiyatlarda istikrar kime yarar? - Prof. Dr. Bora SÜSLÜ
Günümüz kapitalist ekonomilerinde kamu ekonomisi para ve finans politikalarına odaklanırken ekonomik büyüme ve endüstri politikalarını şekillendirecek üretim ve tüketim konuları piyasa ekonomisine bırakılmıştır. Küresel devlet anlayışına göre kamunun görevi piyasa mekanizmasının doğru çalışması -bir başka şekilde ifade edilir ise uzun vadeli karar almalarını sağlamak- için para ve finans piyasalarının istikrarını sağlamaktır.
Dolayısıyla kamu ekonomisi, sermaye sınıfının ihtiyacı olan piyasaları düzenleyici ve maliyetleri-mülkiyet hakları, karar alma maliyetleri, işgücü maliyetleri ve ekonomik belirsizlikler gibi- azaltıcı bir işlev üstlenmiştir. Bu açıdan fiyat istikrarında asıl amaç emek kesiminin reel gelirini korumak değil, daha ziyade sermaye sınıfının uzun vadeli karar alma sürecindeki maliyetleri en aza indirmektir. Fiyat istikrarı toplumun genelinin refahını artıran bir politika değil, belirli grupların sermaye kazancını garanti altına almak için ortaya konulmuş bir politika olarak karşımıza çıkmaktadır.
TOPLUMSAL REFAH
Fiyat istikrarı ile anlaşılması gereken sadece mal ve hizmetler fiyatlarının öngörülebilir olması değil, aynı zamanda ekonomideki döviz kuru ve finansal varlıkların (hisse senedi, tahvil vs.) cari ve gelecekteki fiyatlarının öngörülebilir olmasını sağlamaktır. Böylece fiyat istikrarı finansal sermayenin gelecekte elde edeceği gelirin garanti altına almasını sağlayacaktır. Fiyat istikrarı sağlanarak elde edilen uluslararası finansal sermaye kaynakları ile ekonomik büyüme de garanti altına alınacaktır. Fiyat istikrarı ile ekonomik büyüme sağlanıyorsa bu büyüme ile yaratılan katma değerin toplumun refahını artırması gerekmez mi? Uluslararası finansal sermayenin o ülkeden elde edeceği gelir, toplumun büyük kesiminin sadece bugünkü değil aynı zamanda gelecekte ödeyeceği bir maliyet olarak karşımıza çıkmaktadır. Uluslararası sermaye ile elde edilen kaynaklar katma değer yaratmayan verimsiz sektörlere kanalize olmakta ve toplumsal refah azalmaktadır.
BOZULAN GELİR DAĞILIMI
Uluslararası ekonomide rekabet artmakta, rekabet süreci ülkeler için fiyatlar üzerinde değil verimlilik üzerinden yapılmaktadır. Verimsiz bir ekonomiye sahip ülkeler için uluslararası piyasalara mal ve hizmet satmak sadece maliyetin azaltılması ve satılan malın ucuzlatılması ile olacaktır. Bu da ücretlerin reel olarak azaltılması ve mal ve hizmetin dolar bazında ucuzlatılması anlamına gelerek ekonomide yaratılan kaynakların dağılımının bozulmasına yol açmaktadır.
Fiyat istikrarı ile birlikte üretim olmadan elde edilen yabancı varlıkların siyasi aktörlerin faydalarını maksimize edecek şekilde dağıtımı sağlanmakta, bu da krediye dayalı ekonomik büyüme sistemi ortaya koymaktadır. Böyle bir ekonomik sistemin sonu yoktur. Bu ekonomi politikası sistematik ekonomik krizleri de beraberinde getirmektedir. Bu sistematik krizlerde monopolcü süreci hızlandırarak ekonomideki verimliliği ortadan kaldırmakta ve ortaya çıkan ekonomik maliyetin toplumun büyük bir kesimi tarafından üstlenilmesi anlamına gelmekte, dolayısıyla gelir dağılımı hızla bozulmaktadır. Bunun sonucunda şu soru akla gelmekte, fiyat istikrarı toplumun refahı için mi yoksa belirli gruplar için mi uygulanmaktadır?
PROF. DR. BORA SÜSLÜ
MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNIVERSİTESİ, İKTİSAT BÖLÜMÜ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'