Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Guernica tablosu ve Türkiye
Pablo Picasco, ampulün ışığını barışı simgeleyen bir anlayışla, resmin en üstünde yapmıştır. Ondan yayılan anlayış, güzellik ve çağdaşlık sayesinde, benzer görüntüler yaşanmasın istemiştir. Bir Alman generali ona, “Bu tabloyu siz mi yaptınız” diye sorduğunda, “Hayır, siz yaptınız” diye yanıt verir.
26 Nisan 1937’de General Francisco Franco’nun izin vermesiyle, Nazi ve faşist İtalyan uçakları Guernica kasabasını üç gün bombalamıştı. Yaklaşık 2000 ölü ve 1000’e yakın yaralı vardı. Guernica ölü bir şehir olmuştu. Her taraf cesetler, parçalanmış bedenlerle doluydu. Savaşın kanlı ve vahşi yüzü bir kez daha kendini göstermişti. General Franco iktidarı ele geçirmek için kendi ülkesinin bombalanmasını onaylıyordu. Tipik bir faşizm göstergesiydi bu...
İktidar ve sahip olmanın insanda yarattığı zaaflar General Franco’da fazlasıyla vardı. Aslında tüm teokratik ve totaliter rejimlerin hepsinde böyle bir uygulama ve sistem söz konusudur. Bir lider vardır, bir de onun kaderlerini tayin ettiği ülkesinin insanları...
Unutulmasın diye
Tarih boyunca ama en çok İkinci Dünya Savaşı sonrasında özellikle İslamcı ülkelerde benzer olaylara tanık olmaktayız. İktidar olmak için ülkesini düşmana satan ya da iktidarda kalmak adına her türlü ödün vermiş birçok kral, sultan, bakan, milletvekili, başbakan, cumhurbaşkanı, general biliyoruz. Tek adam diye tanımlanan rejimlerde meclisin, muhalefetin, üniversitelerin, medyanın ve aydınların söz hakkı yoktur. Baştaki ulu hakan, şef, lider (adına ne derseniz artık...) tek bir sözle savaşı başlatabilir, istediği her kararı aldırabilir. Onun bu ilkelliğini ve vahşetini sadece sanat ve edebiyat bu çirkinlikleri gözler önüne serebilir.
Pablo Picasso, Guernica’da yaşanılan insanlık trajedisinin unutulmaması için bir resim yapar. Bu tablo 3.5 metre yüksekliğe, 7.8 metre genişliğe sahiptir. Yağlıboya olmasına karşın, renkler sadece siyah ve beyazdır. Bunun nedeni, renksizliğin ölümü çağrıştırmasındandır. Tüm figürler tek bir odanın içindedir. En tepedeki parlayan ışığın ise, ilahi bir anlam taşıdığına inanılır. İnsanın o ışık sayesinde kendini tanımasına ve ruhunu arındırmasına yöneliktir. Acı çeken atın üzerinde, göz şeklinde bir ampul vardır. Bu ampul evrensel ışığı, iyiliği, güzelliği, barışı sembolize etmektedir. Peki, AKP’nin ampulü neyi sembolize etmektedir?
Ülkemizde insanların milliyetçi ve dini duygularını uç noktalara taşımak ve bundan oy için rant sağlamak niyetindeki AKP iktidarı, Suriye’ye girmek için türlü yolları denemektedir. Sözde Osmanlı’yı yeniden canlandırmak adına, Suriye ve Irak bölgelerine asker göndermeyi düşünmektedir.
Tek adam rejimleri
Yakın zamana kadar dost olduğumuz Irak ve Suriye’ye yönelik savaş tehditleri iç politikaya yönelik olduğu kadar, AKP’nin kendi mayasındaki savaş mantığını da doğrulamaktadır. Bir yanda savaşı empoze ederken, öte yandan tank-palet fabrikamızı Katar’a satmıştır. AKP ana damar olarak beslendiği dinci anlayıştan ve tarikatlarından ayrılmadığı sürece, savaş ve kavga sözcükleri dilinden düşmeyecektir. AKP’nin ampulü gerçek anlamda barış isteğinden çok uzak görünmektedir. Dikkat ediniz, iktidar ne zaman zora düşse, ışığını biraz karartmakta ve “Eyyy filanca ülke” diye konuşmalara başlamaktadır. Filistin’e gideceğiz sözleriyle insanları kandıran, Ortadoğu’da oyun kurucusuyuz diye sürekli aldatmaca yapan, her yerde sözümüz geçiyor diye sözde nutuk atanlar, sonunda sokaklarda tezgâh açıp domates, patlıcan, biber satmaya başladılar... AKP’nin açık sandığımız ampulü aslında barıştan ziyade gündem değiştirmeye yöneliktir.
Ülkelerin tek adam rejimleri barış, sanat, mizah, eleştiri gibi sözcükleri hiç sevmezler. Onlar için bu sözcükler kötüdür, değersizdir, iğneleyicidir. O nedenle hepsi tehlikelidir. Hele sanat son derece gereksizdir.
Pablo Picasco, ampulün ışığını barışı simgeleyen bir anlayışla, resmin en üstünde yapmıştır. Ondan yayılan anlayış, güzellik ve çağdaşlık sayesinde, benzer görüntüler yaşanmasın istemiştir. Bir Alman generali ona, “Bu tabloyu siz mi yaptınız?” diye sorduğunda, “Hayır, siz yaptınız” diye yanıt verir.
Gerçek ampul sadece barış, sanat ve iyilik için yanar...
Tufan Erbarıştıran
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği