Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kadının korunması - Suna TÜRKOĞLU
30 Mart 2012 tarihli
Resmi Gazete’de
“Ailenin Korunması
ve Kadına Karşı Şiddetin
Önlenmesine Dair Kanun”
yayımlanarak yürürlüğe
girmiştir. Kanunun amacı,
şiddete uğrayan veya şiddete
uğrama tehlikesi bulunan
kadınların, çocukların, aile
bireylerinin ve tek taraflı
ısrarlı takip mağduru olan
kişilerin korunması ve bu
kişilere yönelik şiddetin
önlenmesidir.
Yeniden Refah Partisi’nin
Cumhur İttifakı’na katılmak
için AKP’ye yönelik olarak
öne sürdüğü şartlar arasında,
6284 sayılı bu kanunun, aile
bütünlüğünü bozucu olduğunu
düşündüğü maddelerinin
ayıklanması ve toplumsal
cinsiyet eşitliğine ilişkin
düzenlemelerden vazgeçilmesi
istekleri de yer almaktadır.
AİLE BÜTÜNLÜĞÜ!
6284 sayılı kanun, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi adını taşıyıp, bu amaç doğrultusunda hükümler içerirken nasıl oluyor da bir siyasi parti, kanunda aile bütünlüğünü bozucu hükümlere yer verildiğini iddia edebiliyor? Kadınları, çocukları ve aile bireylerini korurken aile bütünlüğünü nasıl ve hangi hükümleriyle bozuyor? Ayrıntılar paylaşılmadığı için bu isteği kanundan rahatsızlık duymak, içini boşaltmak ve yürürlükten kaldırılmasını sağlamak olarak anlamamız gerekiyor. Oysa kanun ev içi şiddeti, şiddet mağduru ve şiddet uygulayanlarla aynı haneyi paylaşmasa da aile veya hanede ya da aile mensubu sayılan diğer kişiler arasında meydana gelen her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet olarak; kadına yönelik şiddeti ise kadınlara yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve bu kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranış olarak tanımlamaktadır.
CİNSİYET EŞİTLİĞİ
Bu maddelerde aile bütünlüğünü bozucu bir hüküm yer almadığına göre rahatsızlık duyulan husus, kadına yönelik şiddet ile mücadele konusunda mülki amirlere verilen “koruyucu tedbir kararı” alma görevi ile aile mahkemesi hâkimlerine tanınan “koruyucu ve önleyici tedbir kararı” verme yetkisinin kanunda açıkça düzenlenmiş olmasıdır. Diğer bir anlatımla kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki yasal zorunluluktur. Nitekim toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin düzenlemelerden vazgeçilmesini istemek suretiyle, anayasal koruma altındaki kadın-erkek eşitliğinin kaldırılmasını sağlamaya çalışmaktadır.
Bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin, eşit yurttaşlık haklarına sahip kadınları, Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte sahip oldukları haklarından asla vazgeçmeyecekleri gibi, geri adım atılmasına da izin vermeyeceklerdir. Bu inançla, “Kadının korunması, ailenin korunmasıdır ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi, ailenin şiddet görmemesi için zorunludur” demek durumundayız.
SUNA TÜRKOĞLU
EMEKLİ DANIŞTAY ÜYESİ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza