Kıbrıs’ta Söylem ve Eylem Zamanı - Tugay ULUÇEVİK
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Kıbrıs’ta Söylem ve Eylem Zamanı - Tugay ULUÇEVİK

16.07.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Tatar’ın gerçekçi hamlesi

Milli davamız Kıbrıs konusunda KKTC’nin ve Türkiye’nin yürüttüğü ortak politika, 2020 Kasım ayından itibaren Kıbrıs müzakere sürecindeki olguları ve adadaki gerçekleri dikkate alan bir istikamete yönelmiştir.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, cumhurbaşkanlığı seçimi (11-18 Ekim 2020) için yayımladığı bildirgede ve seçim kampanyası boyunca yaptığı konuşmalarda Kıbrıs uyuşmazlığına çözüm arayışında BM zemininde BM parametrelerine göre federal çözüm arayışına son vereceğini, adada halen var olan iki bağımsız ve egemen devletin egemen eşitlik temelinde yapacakları müzakere sonunda ortaya çıkacak ve iki devletin egemen eşitlik temelinde işbirliğine dayanacak” çözüm şekli hedefi doğrultusunda politika izleyeceğini halkına vaat etmiş ve dünyaya ilan etmiştir. 

Seçimleri bu ana platform üzerinde kazanmıştır. Görevine resmen başladıktan sonra da KKTC’nin politikasının bu yönde olacağını tekrar tekrar ifade etmeyi sürdürmüştür.

TÜRKİYE TAM DESTEK VERİYOR

KKTC’nin açıklanan bu çözüm yaklaşımına başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere ilgili devlet ricalimiz, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener milli dava” vurgularıyla ve açık ifadelerle kesin destek vermiştir. Kıbrıs konusunun Türkiye için milli” vasfı böylece bir kere daha ortaya konulmuştur.

MGK’den kararlılık mesajları

MGK’nin 30 Mart ve 2 Haziran 2021 toplantılarından sonra yapılan açıklamalarla KKTC’nin egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm” pozisyonunun Türkiye’de devlet politikası olarak benimsenip desteklendiği gösterilmiştir.

Cenevre’de Çavuşoğlu Tatar’a arka çıkıyor

27-30 Nisan 2021’de Cenevre’de cereyan eden gayri resmi 5+1 (KKTC, GKRY, Türkiye, Yunanistan, İngiltere + BMGS Guterres) toplantıda Cumhurbaşkanı Tatar KKTC’nin yeni Kıbrıs politikasının esaslarını muhataplarına ve dünyaya BM zemininde de açıklamıştır.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu toplantıda KKTC’nin egemen eşitlik önerisine Türkiye’nin tam destek verdiğini” belirtmiştir.

EYLEM, SÖYLEMLE DESTEKLENMELİ

Öncelikle, KKTC’nin 1964’ten itibaren BM’de ve daha sonraki yıllarda Kıbrıs uyuşmazlığı ve bu uyuşmazlığın çözüm yöntemi ve şekli hakkında yapılmış olan değerlendirmelere, oluşturulmuş bulunan siyasi ve diplomatik anlayışlara, ilkelere ve parametrelere göre BM ve AB ile sürdüregeldiği ilişki, temas ve görüşmelerini ve uyuşmazlığa çözüm arayışını, çeşitli uygulamaları gecikmeksizin durdurması gerekir.

Çünkü bu anlayışlar, ilkeler, parametreler”, 16 Ağustos 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, 1960 Anayasası’na göre varlığını sürdürdüğü, anayasaya aykırı olarak sadece Rumlardan oluşan bir hükümetin Kıbrıs Türk halkını da temsil ettiği varsayımlarının mahsulüdür.

ATILMASI GEREKEN ADIMLAR

1)    Toplumlararası görüşmeler sürecinin sona erdirilmesi.

Bu yöndeki karar, BM Genel  Kurulu ve BM Güvenlik Konseyi resmi belgesi olarak Türkiye aracılığıyla  yayımlattırılarak BM’nin bütün üyelerinin bilgisine getirilebilir. Bu eylemin, hem KKTC’nin yeni politikasına karşı olan çevreler hem KKTC’ye arka çıkma potansiyeli taşıyan dostlarımız nezdinde inandırıcılığımızı artıracağını düşünüyorum.

KKTC’nin adadaki gerçekler ve müzakere sürecinde yaşanmış başarısızlıkların ışığında gerçeklere dayalı çözüm arayışını sürdüreceğinin, egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm” formülünün de çözümü mümkün kılma amacına matuf bulunduğunun belirtilmesinin faydalı olacağı düşüncesindeyim.

2) BMGS ile ve/veya temsilcileriyle 367 sayılı Güvenlik Konseyi kararından kaynaklanan iyi niyet görevi çerçevesinde ve müzakere sürecine ilişkin yazılı ve/veya sözlü emasların, fikir alışverişinin durdurulması.

Örneğin çözüme yönelik sonuç odaklı anlamlı müzakerelere mutabakata dayalı (consensus) başlangıç noktası oluşturulabilmesi amacıyla iki tarafın yaptığı işlere dair konseyin 28 Temmuz 2020 tarihli ve 2537 sayılı kararına göre BMGS’ye güncelleme raporu verilmesinden vazgeçilmelidir.

3) Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün (UNFICYP) görevinin KKTC’nin ülke sınırları içinde sona erdirilmesi.

UNFICYP, BM Güvenlik Konseyi’nin 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’na aykırı olarak sadece Rum bakanlardan oluşan bir heyeti Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hükümeti sayan ve UNFICYP’nin kurulmasını bu gayrimeşru hükümetin rızasına bağlayan 4 Mart 1964 tarihli ve 186 sayılı kararının 4. işlem paragrafına göre kurulmuştur.

UNFICYP hakkında Kıbrıs Türk tarafı ile de statü anlaşması yapılması gerektiğine dair KKTC’nin ve Türkiye’nin BM nezdindeki girişimleri bu vakte kadar kabul görmemiştir. Bu durum, BM’nin barışı koruma faaliyetlerinde gözetilmesi gereken eşitlik ve tarafsızlık ilkelerinin de ihlalini teşkil etmektedir.

2021 Temmuz ayı sonunda BM  Güvenlik Konseyi UNFICYP’nin görev süresini 107. defa olarak uzatmak  için toplanacak ve karar alacaktır. KKTC egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm” hamlesinde ciddi  kararlı olduğunu kanıtlamak için  bu defa UNFICYP’nin KKTC topraklarındaki konuşlanmasına ve faaliyetlerine son verdiğini ilan etmesi gerektiğini düşünmekteyim.

4) Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) lağvedilmesi.

KKTC’deki TMK yasal görev süresi 2021 sonunda dolunca lağvedilmelidir. Çünkü TMK AİHM’nin Türkiye’yi Kıbrıs’ta” “galci”, davalı-sanık” ve TMK’yi de Türkiye’nin yargı sisteminin bir alt organı” kabul eden kararına göre kurulmuştur. TMK, AİHM’nin Türkiye’yi Kıbrıs’ta Rumlara tazminat ödemeye mahkûm eden zihniyetinin ürünüdür.

AİHM’nin KKTC’yi yok hükmünde kabul eden anlayışına dayalı kararların ürünü olan TMK, KKTC’nin açıkladığı ve Türkiye’nin kesin destek verdiği egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm” teziyle bağdaşmaz. Bu KKTC’nin varlığını inkâr demektir.

5) KKTC’nin, AB’nin parasal ve siyasi, BM teşvikiyle ve desteğiyle adada kurulan ve faaliyet gösteren iki toplumlu komitelerden” çekilmesi.

Adada Kıbrıs Cumhuriyeti’nin temelinde ve çatısı altında iki toplumlu yeniden birleşme, aslında Rum tarafının emeli ve hedefidir.

Kıbrıs’ta AB’nin maddi ve siyasi desteğiyle ve BM’nin de aktif teşvikleriyle günlük hayatın başlıca faaliyet alanlarıyla ilgili olarak kurulmuş bulunan iki toplumlu teknik komiteler” de aynı maksada hizmet etmektedir.

6) Yeşil Hat Tüzüğü”, Dış  Ticaret Tüzüğü”, Mali Yardım Tüzüğü” gibi belgelerin reddedilmesi, yapılan uygulamaların sona erdirilmesi.

Bu belgeler, aynı zamanda, AB’nin Kıbrıs Türk halkına sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsız ve egemen varlığı iddiasını fiilen ve hukuken kabul ettirme vasıtalarıdır. Çünkü  söz konusu belgelerde öngörülen yardımlar AB tarafından doğrudan KKTC makamlarına değil, Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti” vasıtasıyla ulaştırılmaktadır.

Ziya Paşa’nın kültür hafızamıza yerleşmiş olan Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” dizesinin Kıbrıs politikamızda söylemimize uygun eylem yapılmasının öneminin en veciz izahında da yardımcı olacağı kuşkusuzdur.

7. Sözde dediğimiz “Kıbrıs Cumhuriyeti” pasaportlarının terk edilmesi.

KKTC vatandaşları içinde Kıbrıs devletinin pasaportuna sahip olanların, Kıbrıs Rum liderlerin KKTC vatandaşlarına “benim vatandaşlarım” olarak hitap etmesine imkân bırakmamak ve aslında KKTC’nin yeni çözüm politikası ile uygulamada ters düşmemek için aynı zamanda geçmişte “terörist başının” cebine de konulmuş olan bu kirli pasaportları yırtıp atmaları hassasiyetini, dirayeti, fedakârlık ve vatanseverliği göstereceklerine inanmaktayım.

TUGAY ULUÇEVİK

EMEKLİ BÜYÜKELÇİ

Yazarın Son Yazıları

Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025