Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. 12 Eylül askeri yönetimi, 1981 yılında aldığı bir kararla “Öğretmenler Günü” kutlamasını zorunlu hale getirdi. 

Ne var ki 12 Eylül yönetiminin aldığı bu karar, öncesi ve sonrasındaki uygulamalarıyla bir gösteriye dönüşmüş, asıl amacından uzaklaşmıştır. Bunun sözden öteye bir anlam taşımadığı zamanla daha iyi anlaşılınca, özellikle o günü yaşayan eğitimciler başta olmak üzere, çoğu eğitimci bu güne hep mesafeli yaklaşmıştır.

1984 yılında UNESCO’nun kabul ettiği 5 Ekim, pek çok ülkede olduğu gibi bizde de bu ve benzeri birçok nedenden dolayı “Öğretmenler Günü” olarak daha çok kabul görmeye başlamıştır.

SORUNLARA RAĞMEN...

2022’nin bu 24 Kasım’ında, daha öncekilerde olduğu gibi sıkça duyduğumuz o süslü sözler yine tekrarlanacak, “eğitim öğretim, okul, öğrenci derken, özellikle öğretmen” methiyeleriyle geçiştirilmeye çalışılacak, bir türlü çözülemeyen sorunlar yine görmezlikten gelinecektir.

Bu günü böylesine olumsuz duygu ve düşüncelerle anmak istemesek de bütün bunlar yıllardır yaşanan acı gerçeklerden sadece birkaçı ne yazık ki... Yaşananlar böylesine acı da olsa, bugün okullarda yaşanacak güzel manzaraları görmezlikten gelemeyiz elbette. Çocuklar, büyük bir heyecanla öğretmenlerinin gününü kutlayacak, onlara o içten sevgilerini göstereceklerdir. Okullarda, sınıflarda bir sevgi seli oluşacak. Öğretmenler, yaşadıkları bütün sıkıntılara karşın bu sevgi seli içinde o mutluluğu yaşamanın onuruyla, acılarını öğrencilerine yansıtmayacaklardır mutlaka.

Yalnız çocuklar mı? Anneler babalar da o mutluluğa ortak olacak. Çoğu, okul yıllarına dönecek, öğrencilik anılarını tazeleyecektir. Görev başında olanlar, o mutluluğu yaşamanın yanı sıra böylesi bir görevi üstlenmenin sorumluluğunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha fark edecek.

HEDİYELERİN EN GÜZELİ

Uzun yıllar okulunda, sınıfında duyduğu o zil sesini bir türlü unutamayan eğitim emekçileri ise anılarıyla baş başa kalacak, kulaklarında çınlayan o zil sesiyle avunmaya çalışacaklardır. Yıllar sonra karşılaştığı bir öğrencisinden duyduğu “Saygılar öğretmenim. Beni hatırladınız mı?” sözüyle tekrar eskilere dönecek, öğrencisinin o anki mutluluğuna ortak olacaktır. Belki de sınıfın en yaramazı olarak bilinen o öğrencisinden gelen kutlama mesajıyla mutluluğu bir kez daha yaşayacak. Atatürk’ün 100. doğum yıldönümünde alınan bir kararla kutlanılmaya başlanan “Öğretmenler Günü”nde o öğrencisinin heyecandan söyleyemediği, “Sevgiler ve saygılar öğretmenim” sözüyle hediyelerin en güzelini almış olacaktır.

Geçmişle gelecek arasında köprü kurmaya çalışırken kendisi de çocukluk günlerine dönecek, kendi öğretmenlerini hatırlayacak, o gün kendisinin de söyleyemediği o sözü, çocuksu o saf duygularla bu kez kendisi tekrarlayacaktır: “Sevgiler ve saygılar öğretmenim.”

Öğretmenler Gününüz kutlu olsun!..

DURAN GÜLDEMİR

EĞİTİMCİ YKKED BEYLİKDÜZÜ ŞUBESİ