Olaylar Ve Görüşler

‘Türkiye’de doğalgaz merkezi’ - Sıtkı ERGÜNEY

16 Kasım 2022 Çarşamba

Ukrayna savaşının başlamasıyla birlikte Avrupa ülkeleri -ABD’nin de teşvikiyle- Rusya’ya yönelik ortaklaşa finansal ve ticari yaptırımlar uygulama kararı aldılar. Rusya bu karara, Avrupa’ya doğalgaz ve ham petrol satışında kısıtlamalar, sattığı ürünler karşılığında Ruble ile ödeme gibi koşullar getirerek karşılık verdi. Elindeki enerji kozunu iyi kullanarak ödün vermedi.

Uluslararası piyasalarda yükselen ham petrol ve doğalgaz fiyatları çok uluslu enerji şirketlerinin kârlarının katlanmasına, artan enerji maliyetleri nedeniyle Avrupa ülkelerinde maliyet enflasyonuna neden oldu. Böylece Avrupa’nın güç kaybetmesini, kendisine daha fazla bağımlı hale gelmesini isteyen ABD de istediğini elde etti. Enerji konusunda büyük ölçüde Rus ham petrolü ile doğalgazına bağımlı Avrupa ülkeleri, Rusya yerine alternatif tedarik kaynakları aradılarsa da umdukları karşılığı bulamadılar.

DÜŞÜK PROFİL

Gelinen noktada zorda olan Rus ekonomisi değil, Avrupa ekonomileri olduğu için Rusya daha da güçlü, alacağı kararları kararlılıkla uygulayabilecek, Avrupa’ya karşı enerji silahını daha güçlü kullanabilecek statüye kavuşmuş durumda. Bu bağlamda ilk adımını, kış başlarken doğalgaz arzını daha da kısarak attı. Avrupa ülkelerinin enerji tasarrufu için açıkladıkları önlemler, yanan ormanda tek tek ağaç söndürmekten öte etkisi olamayacak türden.

Görünen o ki enerji temininde “Rusya, Avrupa için olmazsa olmaz” bir konumda. İşte tam bu noktada Rusya “Türkiye’de doğalgaz merkezi” projesini gündeme getirdi. Türk kamuoyunda genelde heyecan hatta “gururla” karşılanan bu önerinin tüm yönleriyle ve gerçekçi yaklaşımla değerlendirilmesi gerekiyor. Rusya neden Türkiye’ye böyle bir öneri getirdi? Türkiye’nin bu öneriyi kabul etmesi halinde herhangi bir siyasi/diplomatik kazancı veya kaybı ya da risk alması söz konusu mudur?

Petrol ve doğalgaz, uluslararası alanda sürekli ilgi ve anlaşmazlık konusu olan riskli bir alan. Rusya’nın görülebilir gelecekte Avrupa ile karşı karşıya gelebileceği bir konu. Bu önerisi ile Rusya’nın enerji konusunda Avrupa ile olası ilişkilerinde olabildiğince “düşük profil” görünümlü bir muhatap olmak istediği düşünülmelidir.

TAŞERONLUK PROJESİ

Kabul etmesi halinde Türkiye kendisine ait olmayan bir ürün için, kendi topraklarında kuracağı depolama ve sevkıyat altyapısının teknik ve idari işletme, güvenlik ve emniyet sorumluluklarını doğrudan üstlenmiş olacaktır. Avrupa ile Rusya arasında gerginlik durumunda Türkiye’deki Rus doğalgazı tesisleri Avrupa’nın siyasi ve askeri hedefi durumuna gelebilir. Diğer bir husus da “Türkiye’nin doğalgazın fiyatı, ödeme koşulları, sevk edileceği ülkelerin belirlenmesi, sevkıyat miktarları konularında herhangi bir inisiyatifi veya sorumluluğu olup olmayacağıdır. Olacaksa ne ölçüde? Anlaşmazlık halinde çözüm prosedürleri nasıl belirlenecektir, işletilecektir? Bunların artıları ve eksileri ile kapsamlı olarak düşünülmesi gerekir.

Türkiye’nin, muhatabı olmadığı bir konuya dahil edilmek istenmesi düşündürücü değil midir? ABD’nin, Rusya’ya karşı yaptığı İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri hamlesinin ardından Rusya’nın Türkiye’de Rus doğalgazı merkezi önerisi, bir “taşeronluk projesini” çağrıştırıyor.

SITKI ERGÜNEY

EKONOMİST 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları