Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türkiye’nin İdlib açmazı (26.02.2020)
Ali Er
E. Tuğgeneral
Türkiye’nin Suriye’de “Esat gitsin” takıntısına kilitlenmiş politikaları Rusya ve ABD duvarına çarpmak üzere. Türkiye, Esat’ın gideceğine öylesine inandı ki; geçici de olsa “cihadi” örgütlere en hafifinden hoşgörü gösterdi. Tamam, Esat gitsin de sonrası hiç hesaplanmadı mı? Anlaşılan hayır.”
Suriye’de rejim güç kaybettikçe IŞİD hortladı, PKK/YPG palazlandı, Türkiye hem ateş sarmalının parçası oldu hem de Rusya’ya “sıcak denizlere inme” hedefini altın tepside sundu. ABD’yi ise Ortadoğu’da bağımsız Kürt devleti kurma hedefine yaklaştırdı.
Türkiye’nin stratejik hatası ABD, Rusya ve İran’ı yeterince denkleme dâhil etmemesidir. Hesaba katmış olsa Rusya’nın dibimizde Doğu Akdeniz’de kalıcı olarak yerleşmesini ister miydi? Eninde sonunda İran ile karşı karşıya kalma riskini görmemesi mümkün mü? Rejim zayıfladıkça Irak’ın kuzeyinde güçlenen PKK’nin Akdeniz’e doğru terör koridoru için fırsat kolladığını görmemek içinse kör olmak gerek.
Bu süreçte Putin, Suriye’de başından beri Türkiye’ye karşı “anlayışlı!” bir tutum izledi. Bunun karşılığında Suriye’de Mehmetçik şehit oldu, Rusya stratejik hedeflerini kazandı, Rejim güçlendi, ABD hamiliğindeki PKK/YPG palazlandı.
Basitçe hafızamızı tazeleyelim. Türkiye’nin siyasi hedefi özetle neydi? Bölgeden göçü önlemek, istikrar ve güvenliği sağlamak, sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve sonunda barış ve huzuru getirmek...
Bu amaçla Fırat Kalkanı harekâtı başladı, Rusya hava sahasını açtı. Kara kaşımıza kara gözümüze mi? Tabii ki Hayır.
Fırat Kalkanında Cerablus’tan giren Türkiye’nin askeri hedefi Afrin, Telafar ve Münbiç bölgesi olması gerekirken El-Bab›a yöneldi. IŞİD’in yenilmezlik efsanesi yıkıldı. İyi de kazanan kim oldu? Rusya elini kolunu sallayarak Afrin’e yerleşti, hem de PYD’yi kanatları altına aldı. Esat da El-Bab güneyinden hiç çatışmadan Fırat kıyısına ulaştı, umutlandı ve toparlanma fırsatı buldu. Buna karşılık El-Bab’da 71 şehit verdik, onlarca tankımız imha edildi. Rusya ise sadece anlayışlı bir tutum sergiledi! Üstelik Münbiç varoşlarında Rusya, merkezinde ise ABD bayrakları gölgesinde PKK/YPG güçlendi. Türkiye’nin adeta eli kolu bağlandı.
Zeytin Dalı Harekâtı’nda baktılar ki IŞİD’in başına El-Bab’da ne geldiyse Afrin’de de PKK’nin başına gelecek. Afrin’den PKK/YPG apar topar Fırat doğusuna çekilerek tahkimata ağırlık verdi. TSK, Zeytin Dalı Harekâtı’nda elde ettiği göz kamaştırıcı askeri zaferden sonra Münbiç’e yönelik başarıdan faydalanma harekâtıyla; hiç olmazsa Cerablus, Afrin, Elbab ve Menbiç’i içine olan operatif bir bütünlük sağlamalıydı. Böylece Türkiye’nin siyasi hedefleri çerçevesinde insanlara güvenli bölge sunulsun ve barış ve istikrar umutları yeşersin.
Elde var sıfır
Bu arada ABD’nin PKK/PYD’ye binlerce TIR’lık silah teçhizat desteğine Rusya’dan ciddi bir ses çıkmadı. Ne oldu? Afrin’den sonra Türkiye’nin başına İdlib belası sarıldı. Türkiye İdlib’de aylarca on iki gözlem noktası tesis ederken, Rusya Lazkiye, Tartus deniz ve Hımeymin hava üslerine hiç çatışmaya girmeden en az maliyetle yerleşti ve güçlendi.
İdlib’de cihatçı artıklarının Türkiye’nin başına sarılması yetmemiş gibi Türkiye’nin olası yeni göç dalgasına tedbir alması gerekirken Barış Pınarı, Rusya ve ABD’nin cesaretlendirmesi ile başladı. Sonuç mu? Telafar’da Rusya’nın korumasına bırakılan PKK, Fırat’ın doğusunda da sınırımıza yakın bölgede de Rusya korumasına girdi, güneyde ise hamisi ABD ile kök salıyor. İyi de ABD’nin gözetim ve desteğinde PKK/YPG’nin Fırat’ın doğusunda tahkimat yapmasına, yeniden teşkilatlanmasına en modern silah ve teçhizatla donatılmasına neden fırsat verildi ve hâlâ sürüyor, Soran yok.
Sonuç olarak; bugün Türkiye’nin siyasi hedeflerinden gerçekleşen var mı? Yok. Üstelik 4 milyon Suriyeli içimizde bir o kadarı da sınıra dayanmış. İki yüzü aşan şehidimizin ardından hâlâ şehit haberleri ile diken üstündeyiz; 40 milyar doları bulan maddi kayıplarla ekonomide “elde var sıfır”...
Neden? Çünkü Rusya ve ABD’nin stratejik hedefleri doğrultusunda TSK taktik hedeflere yönlendirildi. Şimdi dananın kuyruğu İdlib’de kopacak gibi görünüyor. Artık Türkiye istenmeyen misafir ve sırtına yüklenen radikal terör örgütleri de işin cabası... Bu süreçte ABD’nin bayram değil seyran değil Sam Amca beni neden öptü dedirtecek adımlarının ardında BM’nin denkleme dahil edilerek Türkiye’nin dünya kamuoyu ile karşı karşıya bırakılabileceği dikkate alınmalıdır.
Rusya’nın mesajı ise net! İdlib’de TSK’yi hedef alan hava saldırıları ile “Teşekkürler Türkiye buraya kadar Suriye’de işin bitti” diyor. S-400’ler ve enerji ortaklığı üzerinden Rusya’nın ileri gidemeyeceği üzerine kurulan hesaplar Türkiye’yi hiç hesaba katmadığı uzun soluklu ateş çemberine sokabilir.
Çünkü Türkiye kâh Rusya kâh ABD’nin cesaretlendirmesi ile adım adım stratejik bir tuzağa çekilmiştir. Artık Rusya ve ABD’nin Türkiye’ye karşı adı konmamış fiili işbirliğiyle TSK’nin bölgedeki çatışma sarmalı içinde eritilmesine ve Türkiye’nin politik olarak zayıflatılmasına ve yalnızlaştırılmasına dayanan bu oyun planı görülmelidir. Bu tuzaktan çıkış yolu “Esat gitsin” takıntısından kurtulmaktan geçiyor. Hâlâ bunu görmemek, başlı başına milli güvenlik ve beka sorunudur.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi