Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Uğursuz dönem
1980’li yıllardan beri yaşadığımız Tevfik Fikret’in deyişiyle bir “devr-i şeamet”tir (uğursuz dönem).
O yıllardan bu yana bir “zulmet-i beyzâ”da (beyaz karanlık) yaşıyoruz.
Biçimsel demokrasinin gereği cahillik, din sömürücülüğü, zorbalıkla yöneltildiğimiz yaşam bunu düşündürüyor.
Özgürlüğü kanatarak insanların acıları üzerinde yükselen bu yaşam biçimi, yozluğu, çağdışılığı getirdi ülkemize.
Korkuyu çoğalttı sevgi yerine, suskuyu egemen kıldı, duyarsızlığı erdem, sevdayı ayıp yağmayı yasal saydı.
Köreldi kültür, utandı sanat, pes etti eğitim, küstü insan.
Ülkemizi “kıskaç altında”, “alacakaranlıkta”, “ahtapotun kollarında”, “örümcek ağında”, “bıçak sırtında”, “oltada”, “yağmalanan”, “uçurumun kenarında” olarak tanımladı aydınlarımız.
“Türkiye üzgün yurdum, güzel yurdum” dedi Ataol Behramoğlu.
UNUTMAMAK
İnsan aklına katılan “yeni” bilgiler, sözcükler, terimler, kavramlar, olayların yanı sıra, belleğe yerleştirilmesi gereken “eski” de var.
Şimdilerde, unutmamanın geleceği çiçekleyeceği, unutmanın yanlış olduğu günleri yaşıyoruz.
Yaşadığımız tarihsel dönemin gerçekliği, kaynağını Cumhuriyetle birlikte sinen, zaman zaman başını gösteren bir Osmanlılıktan, Osmanlıcılıktan alıyor.
Adını Türk-İslam sentezi koydukları bir ideolojiyle, “güllere ve türkülere kızanlar!” (Başaran) geldiler ve kıydılar güllere, türkülere, çöreklendiler yaşamımıza.
“Gergedanlar çiğnedi gelincikleri” dedi Metin Demirtaş.
Karabasan gibi gelip yaşamın her alanındaki güzelliklerine saldırdılar.
Bunu yaşıyoruz şimdi kültür, sanat, eğitim dünyamızda, bunun için sistemli bir saldırıyla kanatılan yaramızla üzgün ve küskün oluşumuza çığlık attı aydınlarımız.
DÜNDEN GELEN
Düne bakarak görülür bugün, dünden geldi çünkü.
Kurumlaşmış bir ideolojinin kültür yaşamımızı tutsak alması söz konusu, gerisi ayrıntı.
Her şeyin metalaştırıldığı dönemi çoktan aşmışız, yalnızlaşmaya, bencilliğe, duyarsızlığa, körlüğe itilmişiz.
Kültür, sanat, eğitim, öğretim yaşamımızda kadere boyun eğme mistikliği dayatılıyor.
Kimi belleklere derin izler bırakan ve hâlâ yaşanan, kurumlaşarak daha da derinleşen bu yaranın izleri belleğin gücüyle direnerek inadına sevinçlerle silinebilir ancak.
Direnmek için koşul yalnızlığı aşarak çoğalmak, çoğalarak korkuyu yenmek için de doğru önderliklerle, gerçekçi önermelerle örgütlenmektir.
“Kalabalık/ Yücedir/ Kalabalık/ Vatandır” demişti Enver Gökçe.
Fazıl Hüsnü Dağlarca “Gün doğar, tarla kuşları uçuşurlar,/ Ağır bir aydınlık, bildiğin şafak değil./ Öyle dalmış ki yüzyıllar süren uykusuna,/ Uyandırmazsan,/ Uyanacak değil” demişti.
Bağımsızlık Gülü’nde şöyle demişti Ceyhun Atuf Kansu:
“Yerine koymak, kutsamak o gülü,/ Hangi yerine?/ Mustafa Kemal’in bahçesine/ Bir ulusun suladığı, beslediği/ Yediveren bağımsızlık gülü!”
UMUTLA ÇOĞALMAK
Yaşam ki, nice “devr-i şeamet”in dayattığı çirkinlikleri, güzelliklere dönüştürecek umutla doludur.
Bu yaşamı savunan, bu yaşamı paylaşan, umut dolu insanlar tükenmez.
Tükenmek değil umutlarla çoğalmak yakışır insana.
Dizeler geliyor dilimin ucuna buruklukla:
“...Öpüşmek yasaktı bilir misiniz,/ Düşünmek yasak,/ İşgücünü savunmak yasak!/ ...Emeğin dalları kırılmış, yerde./ ...Karanlıkta duruyor ekmekle su...”
Ve umut dolu bir çağrıyla bitiyordu Oktay Rifat’ın Elleri Var Özgürlüğün adlı şiiri: “Gel yurdumun insanı görün artık,/ Özgürlüğün kapısında dal gibi;/ Ardında gökyüzü kardeşçe mavi!”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği