Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Özerk Bölge' ve 'Dil'
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) yüzde 10 engel yüzünden seçimlere bağımsız adaylarla giriyor. Bu amaçla, biraz daha geniş bir cephe politikasıyla “Emek, Demokrasi ve Ögürlük Bloku” kurdu ve Kürt olmayan sosyalist adayları da seçilebilecek bölgelerden aday gösterdi. Bir seçim ittifakı!
\nKendilerini sosyalist olarak tanımlayan insanların Meclis’te seslerini duyurmaları özlenen bir şeydir! BDP olmasa bu gerçekleşmeyecekti!
\nGeçen seçimde de “sosyalist” namlı insanları Meclis’e taşımışlardı! Hepsi hava cıva çıktı, genel olarak Kürt Meselesi’ni savunmakla sınırlı kaldılar!
\nŞimdi de öyle bir durum söz konusu olabilir... Şüphesiz, ağırlıkla Kürt oylar tarafından seçilmenin getirdiği bir bağımlılık vardır. Ama, örneğin Ertuğrul Kürkçü, bu bir seçim ittifakıdır, diyor.
\n“Sosyalist adaylar” şüphesiz bu ittifakla sınırlı değil. Doğu Perinçek İzmir’den aday, TKP adayları ve daha başkaları var! Hepsine başarılar dilerim...
\n***
\nBugün yine Kürt Meselesi’nden gideceğiz... “Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku”nun seçim beyannamesini okudum. Bunu eleştirecek değilim. Ancak, daha önceki Kürt metinlerine kıyasla biraz daha “Türkiyeci/Türkiyeli” havasının olduğunu vurgulamakla yetineyim.
\nAma bu, kurulan ittifakın bir yansıması olabilir! Sebahat Tuncel ve diğerlerinde, her meseleye yaklaşımlarında, neredeyse mutlak olarak bir “Kürt vurgusu” veya bulgusu var.
\nDemek istediğim, BDP bir “Türkiye Partisi” olmaktan çooook uzak. Olabilir mi, çok çok zor kendilerine biçtikleri rol, “Kürtleri yönetmek”. Etnik temeldeki bütün politikaları da bunun göstergesi.
\nBir etnik parti niteliğinden uzaklaşabilmeleri için tepeden tırnağa değişmeleri gerek. Temel meseleleri “Kürt” odaklı olduğu sürece, zaten bunu istemiyorlar demektir. Ne kadar beyannamelerini, “Türkiye partisi olma” eksikliklerini gidermede bir adım olarak gördüklerini sözlü dile getirseler de!
\nBu sadece görünüşte böyle! Çünkü, devlet ve iktidara karşı savaşları, kendilerini Türkiye partisi olmaktan uzaklaştırıyor. Türkiye toplumundan kopuyorlar ve toplumla aralarındaki mesafe büyüyor! Sanıyorlar ki devletle savaşarak istedikleri “hakları” elde edebilirler! “Devlet” (tabii ki iktidardaki siyaset) istediklerini verse bile, toplum bunu kabul etmeyebilir! Devlet= toplum, denklemi yanlıştır!
\nBu açıdan, BDP’nin bir Türkiye partisi olması bu haliyle imkânsıza yakındır.
\n***
\nSeçim beyannamelerinde (BDP’nin sitesinde bakınız) “sol söylem” vardır. Özellikle ekonomide ve demokratikleşme boyutunda. Ama esası yine de Kürt Meselesi’ne çözüm bulma odaklıdır ve bu amaçla da Türkiye’nin 20-25 yeni “özerk bölgesel yönetime” ayrılmasını öneriyorlar. (“Savunma, Dışişleri, Maliye merkezi; emniyet, adalet hizmetleri ise merkezi ve bölge meclislerince ortak yürütülecek.” Diğer bütün konular özerk bölgelerin sorumluluğunda, “kadın, gençlik, spor, eğitim, sağlık, kültür, tarım, sosyal hizmetler, turizm, telekomünikasyon”...)...
\nŞüphesiz ki bu öneri, pratikte “Kürtlerin ihtiyacı ve amacı” için geliştirilmiştir.
\nGelelim dil konusuna: “Anadilde eğitim herkes için bir hak olarak kabul edilecek, eğitimin tüm aşamalarında resmi dil olan Türkçenin öğretilmesinin yanında, anadilde eğitim görme imkânı sağlanacaktır. Özerk bölge yönetimleri aracılığıyla bu talepler karşılanacaktır.” “Tüm ülkede geçerli olan resmi dil Türkçenin yanında, tüm ülkede geçerli, bölgeler kendi özgün ihtiyaçlarına göre başka dilleri de ikinci-üçüncü dil olarak kullanabilecektir.”
\nUtangaç bir ifade ile, Kürt bölgesinde eğitim dili Kürtçe olacak diyorlar. Ama Türkçe de öğretilecek, resmi dil olarak... Yanlış yorumladıksa, düzeltiriz! Tabii, diğer “özerk bölgelerde” de, istenirse, eğitim dili Kürtçe olacak...
\nBu, pratikte iki resmi eğitim dilini öngörür! Kürt öğrencilere “Türkçe de” öğretilmesini öngörür..
\nDananın kuyruğunun kopacağı noktalardır bunlar...
\nTürkiye gibi bir “ulusal devlet”te, (Dünkü yazımda yanlış olarak hep “ulus devlet” diye yazdım, bu yanlıştır, doğrusu ulusal devlet’tir), bölgesel ve tarihsel nedenlerden dolayı, böyle bir dil politikası, esas olarak ayrımcılığı geliştirir! (Perşembe, siyasi demokratikleşme ve kadın konusu.)
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!