Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Laiklik ve ulusal güvenlik
Laiklik karşıtı hareketler, aynı zamanda bir ulusal güvenlik sorunudur. Laiklik karşıtlığı, ülkelerin din, mezhep ve dünya görüşü üzerinden bölünmesine ve parçalanmasına yol açar. Laiklik bir uzlaşma formülüdür ve farklı dinleri, mezhepleri, din yorumlarını ve dünya görüşlerini bir arada tutar, birliği, birlikteliği ve bütünlüğü sağlar.
Laiklik bir taraftan, dinin siyasete, devlet işlerine, hukuka ve eğitime müdahale etmesini önler, bir taraftan da vatandaşların dini inanç, ibadet ve felsefi düşünce özgürlüğünü güvence altına alır. Laikliğin geçerli olduğu bir ülkede, her vatandaş kendi özgür iradesine göre hangi dini, mezhebi, dünya görüşünü, felsefi düşünceyi seçeceğine karar verebilir. Laikliğin geçerli olduğu bir ülkede Müslüman, Hıristiyan, Musevi, Sünni, Alevi, Şii, Katolik, Protestan, Ortodoks, Budist, Hinduist, Konfüçyüsçü, Şintoist, ateist, agnostik, deist, panteist olmak kişinin özgür iradesine bağlıdır.
Laikliğin geçerli olduğu bir ülkede, devlet, belli bir dini ve mezhebi vatandaşlara dayatmaz ve bu dayatmaya bağlı olarak dinsel, mezhepsel, felsefi farklar çatışmaya dönüşmez, aksine bir arada aynı ortamda varlığını sürdürebilir. Laikliğin olduğu bir ülkede devletin dini olmaz, vatandaşın kendi özgür iradesine göre dini olur veya dini olmaz. Laikliğin var olmadığı bir ülkede demokrasi ve halkın egemenliği değil, teokrasi ve belli bir dinin ve mezhebin egemenliği geçerli olur. Laikliğin olmadığı bir ülkede dinci bir diktatörlük olur.
***
Avrupa’da laikliğin geçerli olmadığı yüzyıllarda, din ve mezhep savaşları sonucunda, milyonlarca insan yaşamını yitirmiştir. Batı Avrupa ve kuzey Amerika, 1776 Amerikan devrimiyle ve 1789 Fransız Devrimi’yle, teokrasinin yerine laiklik ilkesini uygulamaya başlayarak yüzlerce yıl süren bu sorunu çözmüştür. Ortadoğu’da bu sorunun çözülmesine yönelik ilk adım 1923 Türk devrimiyle Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde atılmıştır.
Nüfusun çoğunluğunun Müslüman olduğu ülkelerde laiklik ilkesinin devlet ve toplum tarafından benimsenmemiş olmasından dolayı, din ve mezhep savaşları varlığını sürdürmektedir. Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye, İran, Libya, Mısır, Yemen, Sudan, Somali, Nijerya gibi ülkelerin onlarca yıldır yaşadıkları sorunlar, bölünmeler, parçalanmalar, çatışmalar, savaşlar ortadadır. Bunların sonucunda milyonlarca insan yaşamını yitirmiştir.
Türkiye’de laiklik ilkesinin ortadan kalkması durumunda, laiklik ilkesine karşı çıkan köktendinci İslamcılar ile laiklik ilkesini benimseyen Müslümanlar arasında, laiklik ilkesine karşı çıkan köktendinci İslamcılar ile ateistler, agnostikler ve deistler arasında, Sünniler ve Aleviler arasında, büyük gerginliklerin, karşıtlıkların, bölünmelerin, parçalanmaların ve çatışmaların çıkması kaçınılmazdır. Belli bir dinin ve mezhebin, kendi içinde farklılılar barındıran bir ülkeye ve topluma dayatılması durumunda, buna karşı bir ayaklanma ve isyan hareketinin başlaması, toplumsal gerçekliğin kaçınılmaz sonucudur.
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de vatandaşların yüzde 82’si laiklik ilkesini benimsemektedir. Türkiye’de vatandaşların büyük çoğunluğu, laiklik ilkesini benimseyen Müslümanlardan oluşmaktadır. Yapılan farklı araştırmalar, kendisini ateist, agnostik, deist olarak tanımlayan dinsiz vatandaşların oranının yaklaşık yüzde 10 olduğunu göstermektedir. Bu Yunanistan’ın nüfusuna yakın bir nüfusa denk düşer. Aleviler de Müslüman nüfusun yaklaşık yüzde 18’ini oluşturmaktadır.
***
Türk Silahlı Kuvvetleri bir zamanlar bu olgunun farkında olduğu için Genelkurmay Başkanı’nın, Kara Kuvvetleri Komutanı’nın, Hava Kuvvetleri Komutanı’nın ve Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın da katıldığı Milli Güvenlik Kurulu kararlarında, laiklik karşıtı dinci ve irticacı hareketler, ulusal güvenliğe yönelik bir iç tehdit olarak görülmüştür.
Bu aynı zamanda, ulusal güvenliğe yönelik bir dış tehdittir. Türkiye’deki laiklik karşıtı hareketler, ABD, Suudi Arabistan, Katar ve İran gibi ülkeler tarafından desteklenmektedir.
AKP, Fethullah Gülen “cemaati” ve Hizbullah gibi oluşumların gelişimi, bu gerçeklik bağlamında anlaşılabilir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!