Örsan K. Öymen

Türkiye Şili olabilir mi?

27 Aralık 2021 Pazartesi

Şili’de gerçekleşen son genel seçimlerde 35 yaşındaki sosyalist lider Gabriel Boric, oyların yüzde 56’sını alarak devlet başkanı seçildi. Böylece Şilili efsane müzik grubu Inti Illimani’nin “El Pueblo Unido Yamas Sera Vencido” eserinde belirtildiği gibi, örgütlenmiş ve birleşmiş bir halkın yenilemeyeceği bir kere daha doğrulanmıştır. 

Bu aynı zamanda, 1970 yılında serbest seçimlerle iktidara gelip 1973 yılında ABD ve Augusto Pinochet tarafından askeri darbeyle devrilen sosyalist Devlet Başkanı Salvador Allende’nin de zaferidir. 

Serbest piyasa ekonomisine, kapitalizme, özelleştirmelere, ekonomik ve sosyal adaletsizliğe karşı politikalarıyla iktidara gelen Gabriel Boric, sadece Şili için değil, dünyanın birçok ülkesi için de umut oldu.

***

Avrupa ülkelerinde demokratik sosyalist, sosyal demokrat, demokratik solcu siyasi partilerin iktidara gelmesi sık rastlanan bir durumdur. Bunun da ötesinde, Avrupa’da sol partilerin iktidar döneminde eğitim ve sağlık gibi alanlarda elde edilen kazanımları ve kurulan sosyal refah devletini, merkez sağ hükümetler de genellikle korumaktadırlar. Bu nedenle merkez sağ partilerin iktidara gelmeleri, radikal sosyal çalkantılara ve tepkilere yol açmamaktadır. 

Bir ülkeyi yetmiş yıl boyunca büyük ölçüde merkez sağ veya faşist siyasi partilerin yönetmesi, genellikle Türkiye gibi azgelişmiş ülkelere özgü bir durumdur. 

Latin Amerika ülkeleri ise bunun bir istisnasıdır. Ekonomik ve sosyal adaletsizliğin, gelir dağılımındaki dengesizliğin yoğun yaşandığı, ABD emperyalizminin desteklediği askeri darbelerin mağduru olan Venezüella, Şili, Nikaragua, Bolivya, Ekvador, Arjantin ve Brezilya gibi birçok ülkede, 1990’lı yıllardan itibaren, merkez sol ve sosyalist liderler iktidara geldiler. Türkiye ise kronikleşmiş sol fobisinden bir türlü kurtulamadı.

***

Türkiye’de merkez solun en büyük siyasi partisi Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Sosyal demokrasi, demokratik solculuk, halkçılık, devletçilik ve devrimcilik CHP’nin Kurultay tarafından onaylanmış Parti Programı’ndaki ilkeleri arasında yer alır. Bu ilkeler CHP’nin sol kimliğini belirleyen ana ilkelerdir. 

Ancak ABD destekli 12 Eylül askeri darbesinden sonra CHP’yi yönetenler, bu ilkelere dayalı kalıcı çözüm önerileri ve projeler geliştirmekte yetersiz kalmıştır, düzeni değiştirmek yerine, mevcut düzen içinde geçici çözüm önerileriyle yetinmiştir. 

CHP yönetimi ayrıca, sömürülen işçiyi, çiftçiyi, memuru, emekliyi, emekçiyi örgütlemek ve buradan örgütlü bir güç oluşturmak yerine, kendisini bu kesimlerin sıkıntılarına yönelik söylemlerle sınırlamıştır. 

Türkiye’de solun gelişememesinin bir nedeni de laiklik ilkesinin yeterince özümsenmemiş olmasıdır. Laiklik tek başına solu sol yapan bir ilke olmasa da solun gelişebilmesi için bir önkoşuldur. Laikliğin örgütlenmediği, dinciliğin insanların zihinlerini ve ruhlarını uyuşturduğu, din fetişizminin yaşandığı, adaletin öte dünyaya ertelendiği muhafazakâr bir toplumda ve teokratik bir düzende, sol hiçbir zaman iktidar olamaz. 

Laiklik CHP’nin Parti Programı’ndaki ilkelerden birisi olduğu halde, mevcut CHP yönetimi, popülizm uğruna, laiklik ilkesini de rafa kaldırmıştır.

***

Türkiye’de sınıfsız bir toplumu hedefleyen komünist ve sosyalist partilerin en büyük sorunu ise Kurtuluş Savaşı’nın lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e yeterince sahip çıkmamış olmalarıdır. Atatürk’ün aydınlanma devrimlerini “burjuva devrimi” diye yıllarca küçümseyenler, bir arpa boyu yol kat edememişlerdir. 

Oysa Latin Amerika’daki sol hareketler, bağımsızlık mücadelelerine öncülük eden kurucu liderlerine sahip çıkmışlardır, onları esin kaynakları olarak görmüşlerdir. Bu, Küba’da devrim yapan Marksist-Leninist Fidel Castro ve Che Guevara için de geçerlidir, diğer latin Amerika ülkelerinde seçimle iktidara gelen merkez sol ve sosyalist liderler için de geçerlidir. 

Özetle, Türkiye’de sol hâlâ emekleme safhasında olduğu için, emekçiler için aydınlık günler çok uzaktadır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğan, Hamas ve CHP 22 Nisan 2024
İsrail-İran savaşı 15 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları