Örsan K. Öymen

Uzaktan eğitimle üniversiteye girilir mi?

30 Mart 2020 Pazartesi

Covid-19” virüsü krizinden en fazla etkilenen alanlardan birisi eğitim oldu. İlkokullar, liseler, meslek okulları ve üniversiteler uzaktan eğitim sistemiyle bu krizi atlatmaya çalışıyorlar.

Uzaktan eğitim pedagojik açıdan yüz yüze örgün eğitimin yerini alamasa da, bu kriz ortamında, uzaktan eğitim, eğitimin olmamasından daha iyidir. Eğitimin uzaktan verilmesinden kaynaklanan eksikler, daha sonraki dönemlerde, yeni bir planlama yapılarak telafi edilebilir.

Ancak aynı durum, bu yıl lise son sınıfta olup üniversiteye giriş sınavlarına hazırlananlar için söz konusu değildir. Onlar ne yazık ki telafisi oldukça zor bir durumdadırlar. Üniversitenin, bir insanın edineceği mesleği, yapacağı işi doğrudan etkilemesi nedeniyle, üniversite sınavına girecek olan 2 milyonu aşkın öğrencinin geleceği risk altındadır.

***

Bunu anlamak için, uzaktan eğitimin teknik ve pedagojik dezavantajlarının ne olduğunu bilmek gerekir. Bu ne yazık ki kamuoyunda yeterince tartışılmamıştır. 

Uzaktan eğitimin içerdiği sorunlar kısaca şöyle özetlenebilir:

1) Uzaktan eğitimde soru-yanıt-tartışma içeren interaktif eğitim sınırlıdır. Bir konu öğretmen tarafından anlatılır, ancak öğrenci tarafından anlaşılmayan bir şeyin olması durumunda, öğrencinin soru sorması veya görüş ifade etmesi zordur. Bazı uzaktan eğitim programlarında bu olanak vardır, bazılarında yoktur. Televizyondan verilen ve bilgisayar üzerinden dijital ortamda önceden kaydedilmiş derslerde, hatta bazı dijital canlı derslerde, bu olanak bulunmamaktadır. Bu olanağın bulunduğu bazı canlı derslerde de, öğrencinin yayını takip edip etmediğini kontrol etmenin olanağı yoktur, “sınıfta” olup olmadığı bilinmemektedir; çünkü öğrenci bağlansa bile, bazı sistemlerde yayını sürekli izleyip izlemediğini denetlemenin bir yolu yoktur.

2) Uzaktan eğitimde öğrencilerde ciddi bir devam sorunu yaşanmaktadır. Birçok sistemde öğrencinin yayına bağlanıp bağlanmadığı görünmemektedir; öğrencinin yayına bağlandığını gösteren sistemlerde yoklama alınabilmektedir; ancak yoklamanın bir yaptırımı yoksa, bu bir işe yaramamaktadır. Ayrıca öğrenci yayına bağlansa bile, öğrencinin ekran karşısında yayını sürekli izleyip izlemediği bazı sistemlerde bilinememektedir. Özellikle reşit olmayan ilköğretim ve lise öğrencilerinin, kendi kendilerini disipline etmeleri kolay değildir. Anne ve babaların çalışıyor olmaları veya evde öğretmenlik becerilerinin olmaması durumunda, bu daha da zor hale gelmektedir.

3) Örgün eğitimde öğretmen, öğrencileri gözlemleyebildiği için, öğrencinin durumuna göre dersin akışına yön verebilmektedir; örneğin bazı öğrencileri ilgisiz görüyorsa, ona göre önlem alabilmektedir. Uzaktan eğitimde genelde böyle bir olanak yoktur.

4) Türkiye gibi ülkelerde evlerde sık sık elektrik kesintileri ve internet bağlantısı sorunları yaşanmaktadır. Bu da teknik açıdan eğitimi aksatmaktadır. Ayrıca ekonomik gelir seviyesi yeterli olmayanların, bilgisayar, ekran, klavye, program, yazıcı satın alma olanakları bulunmamaktadır.

5) Bu yıl lise sonda olup üniversiteye hazırlanan öğrenciler, bugüne kadar ne ilköğretimde ne de lisede uzaktan eğitim gördüler. Üniversite sınavına üç ay kala bir anda uzaktan eğitim sistemine uyum sağlamaları çok zordur.

***

Sonuçta, üniversiteye giriş sınavının temmuza ertelenmesi çözüm değildir. Geçen yıllarda örgün eğitim alan öğrenciyle bu yıl uzaktan eğitim alan öğrenciye aynı sınav ölçütü uygulanamaz.

Covid-19” krizinin haziranda kontrol altına alınacağı varsayılırsa, üniversite sınavına girecek olan öğrenciler için örgün eğitim yaz aylarında devam etmelidir, sınavlar eylül ayına ertelenmelidir, üniversitelere yerleşmeyle ve üniversitelerin açılmasıyla ilgili takvim yeniden düzenlenmelidir veya üniversiteye giriş sınav soruları alınan eğitimin kalitesiyle orantılı bir nitelikte hazırlanmalıdır.

Bu yıl sınava girecek öğrencileri gelecek yıla havale etmek, öğrencinin uğrayacağı bir yıllık kayıp bir yana, sınava girenlerde yığılmaya neden olacağından, rekabeti de arttıracak, 2021’de tüm öğrencilerin iyi bir üniversiteye girmesini zorlaştıracaktır.

Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Ölçme Seçme Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) bu sorunu acilen çözmelidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları