Trabzonspor, geçen 16 hafta itibariyle orta sahada egemen, gol bölgesinde daha çok gözüküyorsa da tabelayı fazla değiştiremedi. Nedeni basit. Dikine ve uzun sızma gol pasları atabilen oyuncunun yanında, basit fırsatları değerlendiren bir golcüye sahip değiller. Yoksa şu anda 19 değil 30 golün üstüne çıkarlardı ve puan cetvelinde de zirvede yer alırlardı. Şenol Güneş, Galatasaray’a gidenleri önemsemiyor ama Burak ve Selçuk’un, Galatasaray’ın verimini yüzde 30 artırdığı kanısındayım. Üstelik ikisi de Trabzonspor’daki performanslarına henüz ulaşmadı. Sinirine kurban Engin Baytar’ı da işin içine katmadım. Aslında Şenol hoca, yaptığı bu açıklamalarla takımını gerdi bu maçta. İki hoca da kazanan takım bozulmaz ilkesini benimsedi. Bordo - Mavili oyuncular, Güneş’in söylemlerinin tesirinden olacak, azımsanmayacak pas hataları yaptı. Galatasaraylı meslektaşlarının da onlara uymaları şaşırtıcı bir durumdu. Hava ve saha koşulu bunun nedeni olabilir mi? Asla. Kafalar tatil sendromunda desem o da olamaz. Trabzon’u geçtim de Galatasaray, Fenerbahçe’de önceki gün yaşananlarla psikolojik rahatlık yaşayıp oyunda daha mücadeleci, daha saldırgan, daha etkin gözükmeliydi. Orta alandan, hücum hattına dün gece de bitirici paslar atamayan, sadece Henrique ve Olcan ile Adrian’ın uzak mesafeli vuruşlarına bel bağlayan Trabzonspor, ilkyarı bu iki oyuncusuyla Muslera’yı zorda bıraktı. Ev sahibine, ilk bölümde yalnızca Burak’la (bunu yazmalıyım! atılan bozuk para Burak’ın gözüne gelse, ya yanlışlıkla oyuncuları Giray’a gelen, böyle taraftar olmaz olsun!) efelenen Galatasaray, Fenerbahçe derbisindeki oyunu kopyalar gibiydi. Kupa yorgunu Trabzonspor, 65’ten sonra oyundan düşecek derken, aksine oyuna daha da hâkim oldu. Aykut ve Alanzinho’yu oyuna alarak gedik veren bölgeleri kapatan Şenol Güneş, belli ki 3 puan düşünüyordu. İlkyarının tehlikeli iki futbolcusu Olcan, Adrian işbirliğinde Polonyalı inanılmaz bir gol kaçırdı. Bunu karşın Fatih Terim, gecenin iki silik isminin yerine Yekta ile Aydın’ı ve de Elmander’i sahaya sürse de; sonuç elde edemedi. Serbest vuruş golü beklediler ama o da olmayınca, alınan 1 puana içtenlikle söylüyorum, “Buna da şükür!” dediler.\n

\n