Süper Kupa, lige giriş maçı olarak iki takım adına da çok önem arz ediyor. 40 günlük sezon önü çalışmaları bugünler için yapılırken, şampiyonluğun baş namzetlerinin taraftarları, Kayseri’de ekiplerini son kez test etme imkanı bulacaklardı.

Hoş Fenerbahçe, Avusturya’nın lideri Salzburg’la eleme turu maçları oynarken, taraftarlarınca sıkı bir imtihana tabi tutulmuştu. Sarı - Lacivertliler kıvamında olmasalar da deneyimi, tecrübeli kramponları ve birer devrelik gösterişli futbollarıyla rakibini alt etmesini bilmiş sevenlerinden geçer not almıştı. Dün gece sahaya çıkmadan önce sıkıntıları Galatasaray’dan daha fazlaydı. Volkan, Meireles cezalı. Gökhan ile Egemen’in sakatlıkları ve de Emre’nin maç eksikliği... Galatasaray’a yöneldiğimizde, 6 maçlık hazırlık karşılaşmalarında Porto ikinci yarı 20 dakika, Arsenal yine ikinci yarı 25 dakika iyi futboldan bahsedebiliriz. O bölümlerde de takım oyunundan çok bireysel beceri (Drogba, Sneijder’ın golleri, Selçuk ve Muslera’nın performansları) Sarı - Kırmızılı taraftarları ve bizleri tatmin edebilmişti.. Şüphesiz TFF’nin aldığı yabancı kararı en çok teknik adamları derin düşünceye sevk edecek. İşte dün akşam Galatasaray’da 4 oyuncudan 3’ü İstanbul’da kalırken, Fatih hoca “Tribüne yollanacak” denen formda Amrabat’ı 11’e aldı ve Chedjou tribüne çıktı. Hazır olmayan Gökhan da Semih’in partneri oldu. Yanal’ın da Hasan Ali tercihi, Cristian’a yer açma ile ilintiliydi. Sonuçta, TFF’nin bu kararı iki takımın da savunmalarını hasara uğrattı.
Orta alan ve forvette ise fazla sıkıntıları yoktu. Ama maç içinde hazırlık alanının göbekteki üçlülerinden Fenerbahçe cenahında Emre Selçuk’a, Cristian Melo’ya, Mehmet Topal da Sneijder’e koyu markaj uygulayınca; zaten düşük tempoda seyreden oyun iyice durağanlaştı. Forvetler de statikti; sadece Amrabat, süratine gücünü de ekleyince Galatasaray net 2 fırsat yakaladı. Mert’i kutlamak lazım. İlk yarının temposuz futbolunu ikinci yarıda da seyretmek, doğrusu o muhteşem tribünlere ve ekran başındakileri reva mıydı? Neyse ki, Galatasaray gözleri okşamaya başladı. Fatih hoca haklıymış, Amrabat oyuna iyice ağırlığını koyunca arkadaşları da ister istemez ona eşlik etti. Alves’in kırmızıyı görmesiyle de Fenerbahçe tamamen sahasına kapandı. Öyle fırsatlar kaçıyordu ki Drogba, Hamit, Selçuk ama gol yok. Maç uzatmaya mı gidecek ne? Gitti de. “Mert mi devleşiyor, Galatasaray mı beceriksiz çözemiyoruz” derken Drogba yaptı yapacağını düşen golcü apoletini 99’da geri aldı ve Galatasaray’ın müzesine bir kupa daha koydurdu.