Kasımpaşa yönetimine hâlâ kafam basmıyor. Takımı Süper Lig’e çıkaran Metin Diyadin’e 6 hafta (son haftasında Fenerbahçe’yi 2-0 yendikleri maçta yardımcısı Fuat Kılıç takımı yönetti) dayanabildiler. Neymiş efendim büyük düşünemiyormuş! Adam o periyodun evindeki 3 maçında hiç kaybetmedi. Şota’nın ise evinde oynadığı 6 maçta siftahı yok. Neyse fazla uzatmadan, Şota’ya taş atmayı bırakıp, ligin açılış maçını da bir hatırlayalım; TT Arena’daki o maçta Diyadin’li Kasımpaşa, kök söktürmüştü Galatasaray’a, çok agresif, tempolu ve disiplinli oynamışlardı; dün gece yedekte oturan Umut Bulut son dakikalarda fileleri sarsmasa, puan almaları kaçınılmazdı. Dün akşam evlerinde Şota’lı 7. maça çıktılar. Cezalı Sancak, İlhan ve Djalma yer almadı takımda, tabii ki büyük eksiklik. Ama Özer, Ibricic ve Barış yabana mı atılsın? Hele ikisi klas oyuncular. Attıkları ilk golde Özer, Ibricic imzası var. Fatih Terim, mecburi yokların dışında klasik denilebilecek on birini başlattı maça. Tuhaftır iki takım da ilk 45’te gole ulaşmayı genelde uzun toplara bağladı. Galatasaray Selçuk’un, Kasımpaşa da Özer’in uzun topunun neticesinde fileleri sarstı; zaten fazlada tehlike pozisyonları göremedik ilkyarıda. Şota da kalabalık orta saha ve tekli (Uche) santrforlu düzeni benimsedi. Ee, yeter artık; tüm takımlar Galatasaray’a karşı böyle mi oynayacak? Ki, Şota’nın oyun felsefesinde hücuma yönelik futbol ön plandadır. O da diğer hocalar gibi puan ve puanların bu koşulla alınacağına kanaat getirdi galiba. Ama Viudez’in attığı o müthiş gol sonrası keyfi yerine gelmiş olacak ki, oyuncularını önde baskıya ve orada tutmaya yöneltti. Bir akıllı iş daha yaptı; yorulan Ibricic’in yerine ileri uç oyuncusu Adem’i alarak 3 puan istiyorum hüviyetine büründü. Üçü, hatta dördü de bulurlardı; ‘beceriksizdiler’ diyelim. \n

Galatasaray ritminde ve havasında değildi dün gece. Daha doğrusu havası kaçmıştı. Elmander - Burak ikilisi, ilkyarı hiç top alamadı desek yeridir. Onlara eşlik edecek ve besleyecek oyuncu grubundan sadece Selçuk, verimlilik gösterdi. Fatih hoca isyan bayrağını ilkyarı sonlarına doğru açtı. Piyango Hamit’e vurdu; ikinci 45’te yoktu. Terim ne yaptıysa olmadı. 72’de tüm değişikliklerini bitirip, gerisini oyuncularına bıraktı. Onlar ne yaptı, üç puanı paşa paşa hediye etmeyi kendilerine görev saydılar!