Biraz geçmişe gidelim… Deniz Baykal hakkında bir kasetin görüntülerinin 6 Mayıs 2010’da internete düşmesi ile CHP Genel Başkanlığı’ndan ayrılmasının arasından yalnızca üç gün geçti. Türkiye’nin ana muhalefetinin başı, özel yaşantısını ilgilendiren kaset nedeniyle CHP Genel Başkanlığı’nı bıraktı!

***

İnternete düşen kaset görüntüleri sonrası MHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez ile eski İstanbul İl Başkanı ve milletvekili adayı İhsan Barutçu, istifa ettiler!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinden istifaya neden olan “gizli görüntülerin kaynağının ABD olduğunu!” gazetecilere açıkladı. ABD’den kim ya da kimler ola?

***

Bahçeli’ye ait bir başka kasetin AKP Reisi Umumisi, Reisi Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’da olduğu ve onun da “şantaj olarak kullandığı” yolundaki bu iletilere internette ulaşabilirsiniz…

***

Gelelim 17 Aralık 2013 olayına…

Bu olayda AKP yöneticilerine, çocuklarından başlayıp son hedef Erdoğan’a da ulaşılacaktı. Bu kişilere “rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık” gibi suçlamalar yöneltiliyordu.

Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, işadamları Ali Ağaoğlu, İranlı Rıza Sarraf ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in de aralarında yer aldığı 89 kişi gözaltına alındı…

***

Sarraf, daha sonra 9 Mart 2016’da ABD’nin Miami kentinde “banka dolandırıcılığı” ve “kara para aklama”nın yanı sıra ABD’nin İran’a yönelik ambargosunu delmek suçlamaları” ile gözaltına alındı. Ardından 75 yıla kadar hapis istemiyle tutuklandı.

Sarraf’ın’ın avukatı Benjamin Brafman Manhattan Bölge Mahkemesi’ne yaptığı 50 milyon dolarlık kefalet başvurusuna, Nev York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, Türkiye’deki 17 Aralık fezlekesini kanıt göstererek itiraz etti…

***

İstanbul’daki soruşturmayı cumhuriyet başsavcı vekili Zekeriya Öz yönetiyordu. Ayrıca, Savcı Muammer Akkaş, Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan için de “şüpheli sıfatıyla” ifadeye çağrı evrakı hazırladı. Ancak Emniyet, savcının talimatlarını yerine getirmedi.

Bilal, 5 Şubat’ta, soruşturmadan alınan Akkaş’ın yerine atanan yeni savcılara ifadesini verdi! Adliye önünde Akkaş, “Soruşturma yapmam engellenmiştir!” dedi. Soruşturmaya oğullardan başlanmıştı!

17 Aralık’tan sonra yaklaşık 6 bin Emniyet mensubunun yerinin değiştirildiği tahmin ediliyor.

***

Erdoğan, “başlatılan soruşturmayı, hükümeti ve ekonomiyi hedef alan siyasi bir hareket olarak” yorumladı!

Gerek Erdoğan, gerek AKP yönetimi, açıklamalarında Gülen cemaatinin hareketi yürüttüğünü öne sürdüler!

***

24 ile yeni Emniyet müdürü atandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde 470 amir, müdür yardımcısı ve memurun görev yeri değiştirildi. Türkiye genelinde 17 Aralık’tan sonra yaklaşık 6 bin Emniyet mensubunun yerinin değiştirildiği tahmin ediliyor.

***

Gelelim 25 Aralık 2013 olayına… Kayıtlarda adı geçen Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış görevinden alındı. İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise bakanlık görevlerinden istifa ettiler.

***

O gün Erdoğan ve Bilal’e ait altı telefon konuşması internete düşünce, muhalefet de hükümeti istifaya çağırdı! Başbakan Erdoğan ise kayıtlar hakkında “Hayâsızca, edepsizce montaj yapıp bunu servis ediyorlar…” dedi. Baba oğulun bu altı telefon konuşmasına internetten ulaşabilirsiniz…

***

5 Mayıs 2014’te TBMM’de kurulan komisyonda, AKP’den 9, CHP’den 4, MHP ve HDP’den birer milletvekili görevlendirildi. Komisyon, yolsuzlukla suçlanan bakanların “Yüce Divan’da” yargılanmalarının gerekmediğine ilişkin kararı komisyonda çoğunlukta olan AKP’li üyelerin oylarıyla aldı. Aynı karar TBMM Genel Kurulu’nda da verildi.

***

Yeni İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, Erdoğan’ın ailesinin güvenliği için özel korumalar görevlendirdiği, olası gözaltına almaları engellediği, hatta “yaklaşan kim olursa olsun vurun” talimatı verdiği bilgisi basına sızdı…

Kasım ayında “Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)” Başmüfettişi Ömer Kara, 17 Aralık hakkındaki raporunda; Zekeriya Öz ve başka savcıların da meslekten ihracını talep etti.

Dönemin HSYK Başkan Vekili Ahmet Hamsici, 66 sayfalık açıklaması ile değişikliğin anayasaya aykırı olduğunu duyurdu! 2014 Eylül ve Ekim’de HSYK yeni üyelerini seçti!

***

Kuşkusuz, 17-25 Aralık olaylarını Gülen düzenledi… Acaba neden?

2012’de 157 milyon liralık mal varlığı açıklayan “Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nın (TÜRGEV)” yöneticileri arasında Bilal ve kardeşi Esra Albayrak da var. Bilal yeni bir vakıf daha kurdu.

“Yeni Türkiye Eğitim Vakfı (YETEV)” adıyla kurulan vakfın mal varlığı 500 bin lira olarak kayıtlara geçti. Vakfın kapanması durumunda mal varlığının, Bilal’in de yönetiminde olduğu “Türkiye Gençlik Vakfı’na, TÜGVA)” devredileceği belirtildi.

Vakfın amacı, “Devletin yükünü azaltmak amacıyla ‘eğitimin’ gelişmesi için her türlü katkıda bulunmak ile eğitim hizmetlerini ifa etmek ve gençliğin gelişimine katkı sağlamak ve vakıf senedinde belirtilen diğer amaçları gerçekleştirmek…” olarak açıklandı.

Bir ipte iki cambaz oynamaya başlayınca 17-25 Aralık mı oldu?

***

Peki, bu olaylardan Gülen’in “koruyucu hamisi CIA’nın ne kadar haberi, rolü vardı”?

***

Düzeltme:

Geçen yazımda, Türkiye’den bazı siyasilerden söz ederken, yanlışlıkla eski TBMM Bakanı Yıldırım Akbulut’tu “AKP Genel Başkanı” yazmışım… Düzeltirim…