‘Tam Bağımsız Fenerbahçe’

18 Şubat 2014 Salı

Futbol gibi apolitik gösterilen bir alanda, taraftarlar toplumsal taleplerini gösteriyorlarsa ve bu eylem kendi içinde tarihsel önem taşıyorsa, iktidar sıkışmış demektir.
Futbol ve çevresindeki taraftar, yönetici gibi unsurlar politiktir. Konunun içindeki her davranış, söz ve eylemin siyasal bir karşılığı vardır. Salt yuvarlak bir topun döngüsü olarak algılanamaz.
Nitekim hafta sonu Fenerbahçe taraftarının öncülüğünde Beşiktaşlısı, Galatasaraylısı yüz binler sokağa dökülmüşse, yalnız futbol için değildir; taraftarlar ülke genelindeki adaletsizliğe karşı çığlık atıyorsa, farklı bir değerlendirme yapılamaz.
Yapılamaz, çünkü Gezi olaylarının önemli unsurlarından Beşiktaş’ın “Çarşı” gibi Fenerbahçe’ye yönelik operasyon söz konusudur.
Operasyonun gereği siyasidir; bütün kurumları ele geçirme, susturma, güç elde etme niyetidir.
Cemaat ve AKP koalisyonunca, iktidar ve paralel yapının güçlerince yürütülen eylemler, gözaltılar, yargılamalar bunu gösteriyor.
Gösteriyor ki Fenerbahçelisi, Beşiktaşlısı kendilerine yönelik operasyonu doğru algılayıp, tepki veriyor.
Hukuksuzluğa, haksızlığa karşı çıkan “Çarşı”nın Gezi eylemlerindeki öncülüğü, tutumu, diğer taraftar grupları arasında hak ettiği övgü ve beğeni, adalet arayışından kaynaklanıyor.
Bundan ötürü Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, asker eşlerinin düzenlediği “Sessiz Çığlık” eylemine katılarak adalet isteyenlerin yanında yer alıyor.
Örneğin pazar günü Bağdat Caddesi’ndeki beklenmedik bir katılımla gerçekleştirilen eylemde yüz binler “Taraftar Cumhuriyete sahip çıkıyor... Mustafa Kemal’in askerleriyiz” pankartlarıyla yürüyor.
“Hesap günü, sandık günü” dövizleri taşınıyor.
“Ne cemaat, ne AKP, tam bağımsız Fenerbahçe” sloganları atılıyor.
Gezi eyleminde alçakça katledilen Ali İsmail Korkmaz için marşlar söyleniyor.
Başbakan aleyhine tempo tutuluyor, ayakkabı kutuları taşınarak yolsuzluklar protesto ediliyor.
Türkiye’deki hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı isyan yürüyüşüdür bu ve politiktir.
12 Eylül referandumunun ardından oluşturulan, Başbakan Erdoğan’ın “içinde paralel unsurlar var” dediği HSYK’ye yöneliktir.
Muhaliflerin susturulmasını amaçlayan düzmece davalara tepkidir.
Aynı zamanda AKP’nin geçen hafta Meclis’ten çıkardığı, yargıyı tümüyle yürütmeye bağlayan yasaya karşıdır.
Muhatapları Başbakan ve cemaattir.
Şimdi tutup bazı yorumcular diyor ki:
“Polis biber gazı kullanmayınca, TOMA’lardan zehirli su sıkmayınca Fenerbahçe’nin düzenlediği, yüz binlerin katıldığı eylem olaysız geçti.”
Bu saptama, sonuçları açısından doğrudur.
Ancak en ufak tepkiyi, gösteriyi, protestoyu bile aşırı güçle önleyen, neredeyse her fırsatta biber gazı ve TOMA’ları kullanan, Ali İsmail Korkmaz için annesinin de katıldığı Gezi Parkı ziyaretini engelleyen iktidar, bu kez ürkmüştür.
Yüz binlerin katılımından, taraftarların kararlılığından ötürü bu eylemi engelleyemediği ortadadır. Siyasal sonuçlarını hesaplamıştır.
Apolitik gibi gösterilen futbol dünyası da iktidara ve cemaate karşı böyle bir tutum sergiliyorsa, muhatapları oturup düşünmelidir.
Yapılan haksızlıklar, hukuksuzluklar kimsenin yanına kâr kalmıyor çünkü...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları