Kıyamet’in başlayacağı nokta

21 Mayıs 2021 Cuma

Irak ve Suriye bu uğurda yıkıldı. Lübnan’ın tam bir devlet olmasına yine bu uğurda izin verilmedi. Çünkü İsrail bölgede güçlü bir devlet olarak, risklerden uzak yaşayacaktı…

Öykü, bilindiği kadarıyla, Sümerli Avram’ın (İbrahim) kabilesiyle yerleştiği Harran’da gördüğü rüyaya kadar gidiyor. Kutsal rüya gereği erkeklerin sünnet ettirilmesi, kabilenin Kenan ülkesinin batısına (Filistin) yerleştirilmesi gerekiyordu. Üç bin yıllık bir geçmiş. Yakup’un oğlu Süleyman’ın yaptırdığı tapınak (birinci mabet), Babil istilası sırasında Nebukadnezar’ın ordularınca yıkılır, esaret başlar. Esaretten kurtulanlar yeniden Süleyman Tapınağı’nı (ikinci mabet) inşa ederler. Sonra Mısır’a göç ve geriye kaçış. Döndüklerinde topraklarında bir kardeş halk bulurlar: Filistiler. Sonra Hıristiyanlığın doğuşu. Haçlıların egemenliği döneminde Kudüs’ün yöneticisi Titus, ağlama duvarı hariç ikinci mabedi yok eder. Yıl 132-135. Bölgeden İbrahim’in torunları da farklı yerlere sürülmüştür. Süleyman mabedinin eski yerine, bölgeyi 638’de ele geçiren İslam’ın Halifesi Ömer, Mescid-i Aksa’yı yapar. Bölgenin tarihinden kısa bir kesit böyle.

ÜÇ DİNİN KUTSALLARI

Günümüzde Yahudilerin Tapınak Dağı olarak adlandırdığı bölge İsrail kontrolünde. Bölgede her üç dinin kutsal saydığı mekanlar var. Şöyle:

Mescid-i Aksa: Müslümanların ilk dönemde 16 ay kıble kabul ederek yönelip namaz kıldıkları yer.

Burak Duvarı: Yahudiler, Süleyman Tapınağı’ndan kalma tek yapı olarak kabul ediyorlar. Ağlama Duvarı, Yahudilerin en kutsal mekânı. Müslümanlar ise aynı mekânı Hz. Muhammed’i göğe yükselten atı Burak’ın bağlandığı duvar olarak tanımlıyor.

Musalla Mescidi: Günümüzde Mervan Mescidi olarak biliniyor, Yahudiler Süleyman’ın Ahırları olarak adlandırıyor. Ayrıca Hz. İsa’nın çocukluğunda annesi Meryem tarafından buraya getirildiği kabul ediliyor.

Süleyman’ın Tahtı: İlk mabedi inşa ettiren Süleyman’ın burada öldüğüne inanılıyor.

Bab el Rahmeh Kapısı: Hıristiyanlar, Hz. İsa’nın yeryüzüne tekrar indiğinde bu kapıdan gireceğine inanıyor.

Kubbet üs Sahra: Kudüs’ün de sembolü olan cami. Hz. Muhammed’in Miraç Kandili’nde melek Cebrail’le buluşmak için üzerinden göğe yükseldiği taşın bulunduğu yer. 

Bubür Rahman Mezarlığı: Hz. Muhammed’e yakın sahabelerin ve İslam’ın önde gelenlerinin mezarları burada bulunuyor.

Burak Mescidi: Hz. Muhammed’in atının adını taşıyan mescit.

Fas Kapısı: Müslümanların Harem üş Şerif olarak adlandırdığı bölgeye Hz. Muhammed’in girdiği kapı.

Kubbet ül Silsile: Yerleşkenin ortasında bulunan nokta. Müslümanlar kıyametin buradan başlayacağına inanıyor.

İsrail-Filistin sorununun günümüzde düğümlendiği nokta olan Kudüs’teki kilit mekânlar da bunlar.

Arkeologlar, üst üste ve katman katman birkaç uygarlığın bulunduğu alanlarda en alttakini ortaya çıkarmak için üstteki uygarlıkları feda etmiyor. En az kayıpla bir kesit bulmaya çalışıyor. Bunu Küdüs’e uyarlarsak; insanlığın yüzünü kızartan şiddet yerine kabullenme, uzlaşı ve barıştan başka yol görünmüyor. Filistinlilere, çocuklarına yıllardır uygulanan orantısız şiddet, bu şiddeti uygulayanlara da barış ve huzurlu bir gelecek vaat etmiyor. Bunu geçmişi travmalarla dolu her İsrailli’nin, tüm dünyanın anlaması gerek. Yoksa Kubbet ül Silsile’de başlayacak kıyamet, herkesi içine çekebilir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Papağan sayıklaması 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları