Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tarihi çarpıtmak özgür basın eliyle yapılamaz
Dün sabahın köründe, bir kez daha, 27 Mayıs gerçeklerinin çarpıtılması ile özgür basın, gazeteciliğin çatışmacılığı arasında kalakaldım. Çok uzun yılları birlikte paylaştığımız yerel habercilikten haber müdürlüğüne kadar tırnaklarıyla gelmiş, haber peşinde koşturmayı, dahası gerçeklerin, ayrıntıların içinde boğulmayı hep seçmiş, hiç yorulmamış sevgili arkadaşım Yalçın Bayer’in YouTube söyleşi konuğu olması kaçınılmazdı.
Birileri sabahın köründe 27 Mayıs gerçeklerinin çarpıtılması üzerinden ekran yayınlarına el koymuşken, arkadaşlarım Yalçın Bayer ile yaptığımız söyleşinin, belgeli görsellerinin eklemlenip yayına hazır konumuna getirilmek üzere olduğu bilgisini verdiler. Önce bugünkü köşede hangisine ağırlık vermek zorunda olduğum kararında zorlanır gibi olmuşken her iki gündem üzerinden kopmaz bağlar olduğunun altının çizilebileceğimin de ayırdına vardım.
Habercilik üzerinden işkoliklikte benim üstüme geçen iki arkadaşımın birden hep, “Sanatçı olabilsem de ellerinden hiç bırakmadıkları daktiloları başında heykellerini yapabilseydim” diye hayıflanmıştım. Cumhuriyet’in 1980’li yıllarda haber müdürü Yalçın Bayer ile istihbarat şefi Reha Öz’den söz ediyorum. Reha Öz ile Yazarlar Sendikası’nın “Ben devletim köleleştiririm” başlıklı yayınlarında da buluşmuştuk. Yalçın Bayer, günümüzde habere koşturmaya dönük hiçbir sorumluluğu yokken bile, duyduğu her haberin ayrıntılarına ulaşmak uğruna gitmesi gereken başka illerdeki söyleşilerine bile geç kalıp günler sonrası gitmeye kalkışan çılgınlığından hiç vazgeçemedi.
???
Yalçın Bayer’in haberciliğin tutkularına geçmeden başlıkta yer verdiğim “Tarihi çarpıtmak” ile özgür basının katledilmesi arasındaki kopmaz bağın son tablosundan öfkemi paylaşmak isterim. 27 Mayıs gerçeklerinin çarpıtılması gerçeğinin bir kez daha altının kalın kalın çizilmesi gerektiğinin üzerinde durmaktan başlamak gerek. Menderes hükümetinin, dört koldan demokrasiye geçiş umudunu yaratmayı başarmış olarak, daha ilk yılının uygulamaları ile başlanarak hakların gasp edilmesi, kullanılamaz hale getirilişinin, çarpıcı sivil otoriter iktidarı örneklerinin başını çektiğini yok sayma lüksümüz yok. Sivil otoriterleşme ile çok daha kolay, etkili, çarpıcı otoriter iktidara geçişin tüm olumsuz uygulamalarında ilk, en başarılı örneklerden birini oluşturmanın mimarı sayılır.
Emperyal tuzak, sivil otoriterliğin suçlarından yasalar kapsamında yargılanabilmeleri olanağı varken emperyal oyunların da tuzağında, albaylar cuntasının iç çelişkilerinden de yararlanılıyor olarak, Yassıada’da Yüce Divan yerine, cımbız davası ile yargılanıp idama mahkûm edilmeleri üzerindendir. Üç haksız, hukuksuz, acımasız infaz, 12 Mart’ta Deniz Gezmiş’lerin idamlarına da kapı açmıştır. Ülkemiz adım adım önce 12 Eylül, sonrası demokrasinin adım adım çok daha acımasız kesilmeleri ile bugünlerin sivil otoriter, ucube otoriter yönetimlerine geçişinin sağlanabilmesidir.
Yalçın Bayer, önce 12 Mart, sonrasında 12 Eylül süreci, Cumhuriyet’in çılgın habercilik tutkusu ile gündüzle geceyi ayıramayan, kimin ne zaman nerede olacağının ilişkilerini kuran yöneticisidir. O yılların habercilik koşullarının bugünün teknolojisi ile algılanamayacağının da altını çizmeliyim. Yürüyüşler Beyazıt üniversite meydanından başlamış, Taksim’e uzanıyor değil mi? Telefon yok. Yoldan bir telefonlu bakkal bulup arıyor, olanları, olabilecekleri paylaşıyorsunuz. Sonrasında Taksim’de örneğin kanlı bir çatışma çıkıyor. Kanlı Pazar, 1 Mayıslar. Hangisinin olduğu hiç fark etmez. Hem canınızı koruyacak hem de Yalçın Bayer’e ulaşabilecek bir telefon bulacaksınız.
Gazetenin birden çok baskısı var. Her biri için ayrı ayrı haberler yetişecek. Sadece sizinkiler de değil ülkenin, dünyanın her yerinden gelenlerle birlikte...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Urla'da hasat 1 ay gecikme ile başladı:
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması