Türkkaya Ataöv

Baykal'a gizdüzen ve amacı

23 Mayıs 2010 Pazar

Deniz Baykal’a yönelik sözde görüntünün ABD-kaynaklı ve bir teknoloji ürünü olduğu söylenebilir. Böylesine bir teknolojinin âlâsı yüksek düzeydeki yönetimlerin elinde bulunur.

Uygulamada türlü örnekleri de var. Zamanlaması da, Vaşington ve AB gibi yabancı çıkarlar açısından, hem CHP, hem Türkiye açısından pek anlamlı. Bir parti başkanını değiştirme dışında, geleceğe yönelik, daha açıkçası Türkiye’yi bölme yönünde adımların bir yenisi olarak, bir amacı da olmalıdır.

Bu bağlantılar bir abartma mı? Sanmıyorum. Temel bir anımsatma: Richard M. Bissell diye bir CIA görevlisi vardı. Görevi gizli kapaklı eylemler uğruna yeni teknolojiler geliştirmekti. İncirlik’ten havalanan U-2 casus uçağı, uzaydaki haber alma uyduları ve Doğu Berlin’de tüm telefonları dinleme gibi girişimler onun yarattıklarıydı.

Komünist Çin önderlerinden Çu En-lai’yi bir uçak kazasında öldürme işini de (Başkan Eisenhower’in onayıyla) o üstlenmişti. Etkisi tam 48 saat sonra görülen ölümcül zehri de onun gibiler geliştirdiler.

Mısırlı önder Nâsır’ın sevdiği sigaralara toksini yerleştiren de onlardı.

Başka biri, James Angleton, gene Eisenhower’in yeşil ışığıyla, Afrika’nın “tehlikeli Marksçısı” Lumumba’yı yüksek ateşle öldürecek zehri vermek için iki Korsikalı tutmuştu. Castro’yu öldürme tasarılarını da William Harvey üstlendi.

ABD Güney Vietnam’da da uzun yıllar kendi adamı olan Diem’i öldürterek başbakanlıktan uzaklaştırmıştı.
 

Soğuk savaş yılları

Bir insan düşkünlüğü olarak cinsel ilişki silahına gelince: Bunun ustası da bu sayede 1924’ten ölümüne değin, tam 48 yıl FBI Başkanlığı yapan J. Edgar Hoover’dı (1895-1972). 8 ABD Başkanı ve 18 adalet bakanı onu görevden alamadı. Özellikle Soğuk Savaş yıllarında sol kişilere ve kümelere kan kusturdu.

Martin Luther King ve benzeri Afrika kökenli Amerikalı eylemcilere karşı çok saldırgandı. Ama mafyanın etkinliklerine göz yumdu.

Hoover’ın cinsel bağlantılara bu denli yapışmasının bir nedeni daha var. Birtakım değerlendirmelere göre, kendi eşcinseldi. FBI içinde gerekli, hatta hiçbir deneyimi olmayan genç birini başkan yardımcılığına atamış, kendi geniş çalışma yerinin tam yanında ona da (ya da birlikte) rahat bir yaşam yeri yaratmıştı. Aracının sürücüsünün sonraki anlatımına göre, bu ikisi el ele arkaya oturur, Amerikan kültüründe alışılmamış biçimde yakınlaşırlardı. Evine gittiğinde, erkeğe uymayan giysilerle, örneğin sutyenle de görmüştü. Hoover’ın bu yanına ağırlık veren yayınlar var.

B. Clinton’un 21 yıl başdanışmanlığını yapmış olan D. Morris’in “Oval Ofisin Arkasında” başlıklı kitabını okudum. İçindeki şu itirafını tümümüz bilmeliyiz: Herhangi bir yabancı ülkedeki seçim ABD’nin iç ve dış siyaset gündemlerinin birinci sırasında yer alır. Morris örnekler verir, adlar bildirir.

En kısa yoldan, ABD’nin kendi adayları bulunur. Kimleri destekleyeceğine çok önceden (yarı bilimsel yazanaklar ışığında) karar verir, kimi eski dostlarını da (yasadışı yollardan) “feda” etmeye (aşamalı stratejisi gereği) hazırdır.

ABD’ye ve işbirlikçilerine göre, Türkiye’yi bölmek için yeni siyaset ortamı ve ona uygun altyapı gereklidir.

Ancak, önemli olan hangi adımın ne yönde olduğudur. Başka aşamalarda yabancı destekli yeni atılımlar onları bile şaşırtabilir. Almanya’da Weimar Cumhuriyeti’nin Hitler faşizmiyle noktalanabileceğini kaç kişi kestirebilmiş ki?

16 Mart 2010’da kurulmuş olan ve seçimler için örgütlenmesi ilerleyen Ulusal Partinin yorumu budur. Olaylar da o yorum yönünde gelişiyor.

Hele yanı başımızda Irak’la Yugoslavya’nın bölünmeleri birer somut gerçekken buna abartılı bir “fesat tertibi kuramı” deyip geçemeyiz.

         



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

2013’ten Sonrası 23 Aralık 2013
Suriye Kürtleri 9 Ekim 2013

Günün Köşe Yazıları