Üstün Dökmen

Çocuklar ve siyasi liderler

18 Aralık 2022 Pazar

Psikolojide ve eğitim alanında çocuk ve anne-baba kavramları sıklıkla birlikte ele alınır. Çocuk ile siyasi lider kavramlarını birlikte ele alan çalışmalar ise azdır. Bu yazıda tarihten günümüze siyasi liderlerin çocuklarla ilişkileri üzerinde küçük bir gezinti yapmak istiyorum. Söz konusu lider-çocuk ilişkisini üç ana grupta toplayabiliriz.

ÇOCUKLARLA İLGİLENMEYEN LİDERLER

Tarihe ve günümüz medyasına baktığımızda birçok liderin çocuklara yönelik olumlu veya olumsuz tavır sergilemediğini, bu liderlerin çocukları açıkça sevmeye veya öldürmeye girişmediklerini, hedef kitlelerinin yetişkinler olduğunu görürüz. Bunun yanı sıra ülkemizde ve dünyada bazı erkeklerin çocuklarını kucaklarına almadıklarını, öpmediklerini biliyoruz. Geleneksek kültürümüzde nice baba, dede çocuğunu, torununu “şımarmasın” düşüncesiyle uyurken öpmüştür. (Oysa çocuklar sevgiden şımarmazlar, tutarsız davranırsak ve sınır koyamazsak şımarırlar.)

ÇOCUKLARI ÖLDÜREN LİDERLER

Tarihte çok sayıda çocuk öldürtmüş lider vardır. En bilinenleri Hitler ve Stalin’dir. Nazi kamplarında öldürülen 8 milyon Yahudi’nin 1 milyon 600 bini çocuktu. 1945 yılında II. Dünya Savaşı’nın bitmesine az kala Almanlar, Baltık Denizi’nde binlerce çocuğu gemilere bindirerek Sovyetler’den kaçırmaya çalıştılar. Bu gemilerden pek çoğu Sovyetler tarafından batırıldı. Çocuk katili bu liderler çelişkili bir tavırla “mış gibi” bir çocuk sevgisi sergilemiştir. Hitler gördüğü tüm çocukların başını okşarmış, Stalin’in ise çevresindeki çocukları sevdiği, ilgili bir baba olduğu biliniyor.

Eski Türk devletlerinde kardeş katli yaygın değildi, örneğin Göktürklerde, Uygurlarda devletin başına geçenler yakınlarını öldürtmezlerdi. Ancak Selçuklularda bir miktar, Osmanlı’da ise çok sayıda kardeş ve yeğen katli olduğunu görüyoruz. Bu tür idamlar için günümüzde “devletin selameti” gerekçe gösterilse de bu bakış tarzı yeterince açıklayıcı değildir. İsyan eden hanedan üyelerinin öldürülmesi belki devletin selameti içindi ancak Kanuni’nin oğlu Mustafa’yı, III. Mehmet’in oğlu Mahmut’u öldürtmeleri sadece “Ya ben hayattayken isyan ederse?” endişesinden kaynaklanmıştır. Tahta çıktığı gece 19 erkek kardeşini boğdurtan III. Mehmet, babasının hamile eşlerini de çuvala koydurtup denize attırmıştı. Yıllar sonra bir falcı, büyük oğlu Şehzade Mahmut’un falına bakıp “Sen ileride padişah olacaksın” deyince de evhama kapılarak isyan edeceği konusunda hiçbir işaret bulunmayan Mahmut’u idam ettirmişti.

Tarih, eli ve gözü kanlı anne babalarla doludur. Bir Bizans imparatoriçesi öz oğlunun gözlerine mil çektirmiş, Büyük Petro, gidişatını beğenmediği oğlunu gözlerinin önünde öldürtmüştü.

Kuyucu Murat Paşa’nın 100 bin kadar Anadolu insanını katlettiği söylenir. Paşa bu insanların niçin isyan ettiklerini sormamış, onlarla oturup konuşmamış, sadece öldürtmüştür. Murat Paşa’nın yürek burkan bir de çocuk olayı var. Yazıldığı kadarıyla bir gün paşa, çadırının önünde oturmuş cellatların Celalileri öldürüp çukura atmalarını izliyormuş. Kenarda isyancılarla birlikte yakalanmış bir oğlan çocuğu varmış. İsyan eden grup kendi yakınları olmayan bu kimsesiz çocuğa bakıyorlarmış, ona saz çalmayı da öğretmişler. Paşa çocuğun da öldürülmesini emredince ona, çocuğun bu gruba mensup olmadığını, sadece isyancılarla birlikte dolaştığını söylemişler. Paşa, “Olsun onların fikirlerini kapmıştır, ileride sorun yaratır, öldürün” demiş. Cellatlar, “Bu bir sabidir, öldüremeyiz, günahtır” demişler. Paşa, yeniçerilere öldürmelerini söylemiş, onlar da, “Cellatlar bile öldürmüyor, biz de öldüremeyiz” demişler. Bunun üzerine Murat Paşa kürkünü omuzundan atıp çocuğun yanına gider, onu dizlerinin arasına sıkıştırıp boynunu büker, ölüsünü çukura atıp yerine geçer, kürkünü sırtına alır.

ÇOCUKLARA DEĞER VEREN LİDERLER

Birçok lider çocukları açıkça veya içinden sevmiş olabilir, ancak bazıları çocuklar için eyleme geçmiştir. Bu konuda tarihimizden üç örnek:

Sultan V. Mehmet Reşat’la ilgili olarak 40 yıl arayla edindiğim iki bilgiyi bir araya getirdiğimde beni hayrete düşüren bir insan portresi çıktı ortaya. Sultan Reşat çocuk sesini severmiş, türbesinin yanına bir okul yapılmasını vasiyet etmiş. Türbesinin yanına Mimar Kemalettin Bey ilkokul yapmış. Az önce şunu da öğrendim: Tahta çıkan Sultan Reşat, gelenek olduğu üzere İstanbul’daki tüm padişah türbelerini ziyaret etmiş, yalnızca III. Mehmet’in türbesine uğramamış. Nedeni sorulduğunda ise “Ben çocuk katillerinin türbesini ziyaret etmem” demiş. Bence bu sultan yüreğinde çocuk sevgisi taşıyan, şefkatli ve açık sözlü bir insanmış.

Erzurum’da Kazım Karabekir Paşa, ordunun ve milletin babasıydı. Şehirdeki öksüz ve yetim çocukları toplamış, onların giydirilmelerini, beslenmelerini ve eğitim almalarını sağlamıştı.

Çocuklara değer vermesiyle ünlü bir başka lider Mustafa Kemal’dir. I. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında çevresindeki kimsesiz çocuklara yardım etmeye çalışmış, çok sayıda çocuğu evlat edinmişti. Dünya tarihinde çocuklara ilk defa o bir bayram hediye etmiştir. TBMM’nin açılışının birinci yıldönümünde Ankara’daki öğretmenler Ziraat Mektebi’nin yanındaki alana şehirdeki tüm kız ve erkek öğrencileri toplayarak bir kutlama düzenlemek istediler. Ancak Ankara valisi ve eğitim müdürü kızlı erkekli bir kutlamanın yapılamayacağını belirttiler. Öğretmenler, Yunus Nadi aracılığıyla bu engellemeyi Mustafa Kemal’e ilettiler. Mustafa Kemal ise kutlamaya kendisinin de katılacağını söyleyerek kız erkek bütün öğrencilerin alanda toplanmasını istedi. Bunun üzerine yasak kaldırıldı. 23 Nisan 1921’de o meydan çocuk sesleriyle çınladı.*

Atatürk, dünyada bir çocuğun (manevi kızı Ülkü’nün) elinden tutup ciddi toplantılara giden ilk ve son liderdir. Ondan sonra böyle bir şey yapan lider olmamıştır. O, Ülkü’nün elinden tutarak sadece çocuk sevgisini sergilemedi, kadınların ikinci sınıf insan sayıldığı bir çağda kız çocuklarının değerini de yüceltti.

Sonuç olarak bu dünyada bir çocuğun elinden tutan lider de olmuştur, çocukları kitle halinde öldürten liderler de olmuştur, onların kafalarına vuran lider de olmuştur. Çocuklarımız ve gençlerimiz ileride çocukların ellerinden tutan liderler olacaklardır.

* Bulut, S., “Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler” Can Yayınları, İstanbul.




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yalan toplumu ve annem 1 Aralık 2024
Çocuk ve yalan 24 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları