Aldığım bir elektronik postada şu başlık vardı. “Rakı içen insan vatansever insandır.” İlgimi çekti. İçeriğini tamamen okudum. Konu vergi ile bağlantılıydı. Aslında rakı içen insanların ülkesini ve vatanını ne kadar çok sevdiği, ödediği vergi miktarı vurgulanarak hicvediliyordu.

Bu elektronik postanın üzerine, Sayın Bakanımız Ali Babacan’ın açıklamalarını okudum. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcımız “küçük adımlar” ifadesi ile bazı vergi zamlarına işaret ediyordu. “Bu sene atacağımız başka bir adım yok. Gelecek sene küçük küçük birkaç adım olabilir farklı konularda” diyordu, Sayın Bakanımız. Küçük bir araştırma, bu “küçük adımlar”ın ithalde alınan vergiler ile alkollü içki zamları olduğunu ortaya çıkardı.

Malumunuz bütçe yapım süreci içerisindeyiz. 2013 gelir bütçesinde, ithalde alınan KDV gelirinin yüzde 22.3, alkollü içkilerdeki gelirin ise yüzde 24.8 artması öngörülüyor.

İşte bu yeni vergi artışı haberi ile aldığım elektronik posta, okuduğunuz yazının başlığına ilham verdi. 2013 yılında umudumuz akşamcılar… Hatta 2013 yılında umudumuz yine akşamcılar.

Çok ilginç bir veriyi paylaşayım sizinle…

2011 yılı rakı tüketimi, 45.840.000 litre,

1 litre rakı satış fiyatı, 58 TL.

KDV 8.85 TL. - ÖTV 28 TL. Toplam 36.85 TL.

Yıllık tüketim üzerinden toplanan vergi = 45.840.000 x 36.85 = 1.689.204.000 TL.

Yani bir yılda sadece rakı üzerinden ödenen vergi, 1 milyar 689 milyon 204 bin TL. Eski parayla ifade edecek olursak 1 katrilyon 689 trilyon 204 milyar TL. Diğer alkollü içeceklerin bu rakamlar içerisinde olmadığına dikkatinizi çekerim.

Bu rakam vergi rekortmenleri listesine yaklaşık 30. sıradan giriyor.

İşte bu basit veri bile hükümetin iştahını kabartıyor. Yeni kaynaklar lazım, bütçeyi denkleştirmek lazım. Çare akşamcılarda görülüyor.

Yukarıdaki rakamlar sadece, rakı üzerinden alınan vergileri belirtiyor. Diğer içkileri ve hatta akşamcıların genellikle sigara da içtiğini düşünürsek akşamcıların ödediği vergi çok daha yüksek miktarlara çıkıyor.

Bazı aşırı yorumlara göre ise trafik sıkışıklığından da medet umulmuyor değil! Trafik ne kadar sıkışık olursa, akaryakıt tüketimi o kadar artar, akaryakıt tüketimi ne kadar artarsa ÖTV tahsilatı o kadar fazla olur.

2011 yılında 6111 sayılı Kanun kapsamında, alacak yapılandırması, matrah artırımı ve stok affı yapıldı. Beklenen gelir elde edildi ve bütçe denkleştirildi.

2012 yılında 2B arazilerinden ve bedelli askerlikten büyük gelir beklendi. Ancak, hedeflenen rakamlara ulaşılamadı. Bütçe açık verdi. İlave vergi zamları ile bütçe denkleştirilmeye çalışıldı.

2013 bütçesi bu günlerde hazırlanıyor. Çare akşamcılar da aranıyor. Böylece hem bütçe denkleştiriliyor. Hem de “dindar nesiller” yetiştirme ülküsü çerçevesinde önemli adımlar atılıyor.

‘Acil’e ‘Yeşil Alan’ freni

Hastanelere acil başvurularda fark alınmaması hizmetten yararlananları maddi olarak “teşvik edince!”, SGK de uygulamayı değiştirmede tereddüt etmedi.

Bugün acile giden, ancak durumları acil olmadığı tespit edilen kişilerin tedavileri “Yeşil Alan” olarak adlandırılmakta. Yani, bu kişiler acilde muayene olsalar bile, yapılan değişiklikle normal muayeneler için öngörülen ücreti ödemek zorundalar. Yeşil alan muayenesi dışında kalan durumlar ise ilgili tebliğde şöyle tanımlanıyor:

1) Her ne boyutta olursa olsun travma vakaları

2) Acil servis başvuruları sonrası hastaneye yatışı yapılan vakalar

3) Tıbbi müdahale uygulanan vakalar

4) Müşahede altına alınan vakalar

5) Başka bir sağlık hizmet sunucusuna sevk edilen ya da başka bir sağlık hizmet sunucusundan sevkli gelen vakalar.

TÜRKİYE VE ALMANYA’DAN EMEKLİ OLMA HAKKI

Almanya’da oturan görümcem hem Türkiye’den hem de Almanya’dan emekli olabilir mi? Sabiha Meryem Kırılmaz 

Almanya’da oturan kişilerin hem Türkiye’de hem de bu ülkeden emekli olması mümkün. Yurtdışı borçlanması yapılması gerekiyor.

SORU - CEVAP

Sorularınız için malicozum6ismmmo.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek cevaplanacaktır.