‘İstikşaf’

10 Ağustos 2015 Pazartesi

Uzayıp giden AKP-CHP arasındaki koalisyon görüşmelerinin temel özelliğini Davutoğlu istikşafi (keşifle ilgili; Arapça kşf kökünden istikşaf = keşfe çalışma) olarak açıkladı. İki parti görüşmelere başladıktan sonra geçen 26 gün boyunca yalnızca birbirlerini keşfetmeye çalışmışlar.
Görüşmelerde, CHP, AKP’nin 13 yıllık iktidarı boyunca, hukuk ve eğitim başta olmak üzere kurumlarda ve kamu ihalelerinde yaptıklarını yeni yeni keşfediyor; buna karşılık. AKP de CHP’nin Cumhuriyetin değerlerinden uzaklaşarak ne kadar sağcılaştığını anlamaya çalışıyor, olmalı!
Kılıçdaroğlu bu koalisyon kurulmazsa üzülürüm diyerek görüşmelere duygusal ve aynı zamanda partisinin pazarlık gücünü güçlendiren(!) bir boyut kattı; Davutoğlu da birkaç kez, teşekkür ederek onun üzüntülerini azaltmaya çalıştı. Kuraldır, yalnızca üzüntüler paylaştıkça azalır; kalan her şey, örneğin sermaye de paylaşmadıkça çoğalır!

Keşfedilen
CHP’nin derin keşfinden koalisyonu Cumhurbaşkanı istemiyor, Davutoğlu istiyor sonucu çıkmış; bu büyük buluş, ayrıca, önemli bir açılım sağladı. Bugüne değin, önceki Cumhurbaşkanı Gül başta olmak üzere AKP içinden çıkacak birilerinden büyük beklentileri olan CHP, koalisyon görüşmeleri sırasında Davutoğlu’nu keşfetti.
Böylece genel olarak sağcılardan, özellikle de AKP’lilerden beklenen umutlar, Davutoğlu’nda yoğunlaştı: kimi CHP üst yöneticileri gibi, koalisyona çok istekli olduğu keşfedilen Davutoğlu, CHP’nin AKP içindeki yeni umut kapısı oldu.
Cumhurbaşkanı’na kayıtsız-koşulsuz bağlılığı bilinen; Türkiye’nin iki yüz yıllık çağdaşlaşma çabalarını, özellikle de Cumhuriyetin kazanımlarını topluma zorla dayatılan ve kapatılması gereken bir parantez olarak gören; dış politikadaki başarısızlığı ülkeyi bir savaş ateşine atmakta olan; Osmanlı’yı ihya (yeniden diriltme) hayalleriyle yanıp tutuşan; son olarak da siyasetin sözlüğüne istikşaf sözcüğünü kazandırarak yeni bir tarihsel başarıya(!) imza atan Davutoğlu, şimdilerde CHP’nin “başbakanımız” diye göklere çıkardığı AKP içindeki sevgilisidir.

Ve yitirilen...
AKP ve CHP, haftalardır yalnızca birbirlerini istikşaf eylerken yitirilen, her şeyden önce, iç barıştır. Ülke kan gölüne dönüyor; siyaset seyrediyor.
Ekonominin iç ve dış bağlantı telleri, döviz kuru, enflasyon ve faiz üçlüsündeki olumsuz gelişmelerin de bir sonucu olarak kopma noktasına gelmiş bulunuyor. Yatırımlar ve üretim artmıyor; devletin istatistiklerine tam olarak yansımıyorsa da özellikle eğitimli gençler ve kadınlar arasında işsizlik artıyor. Ekonomideki bozukluk nedeniyle büyük üretim ve gelir kayıpları yaşanıyor. Ancak, bundan çok daha da yıkıcı olarak, gençler bu ülkenin geleceğinin aydınlık olacağına ilişkin umutlarını hızla yitiriyor.
Yitirilen aynı zamanda siyasetin çağdaş kavramlara dayalı kültürüdür. Her olanak kullanılarak yıllardır eğitimin her basamağında olduğu gibi siyasette de yerleştirilmesine çalışılan siyasal İslam kültürü istikşaf ile yeni bir derinlik kazanıyor. AKP iktidarının Osmanlıcayı liselerde zorunlu ders yapmadaki ısrarını anlamak için yeni bir keşfe çıkmak mı gerekiyordu?
Öyle görülüyor ki, bu ülkenin insanı, özellikle de çocukları ve gençleri çok şey yitiriyor. Yine de siz siz olun aklınızı yitirmeyin.
Bilirsiniz; kimi TV’lerin yarışma programlarında harfler veriliyor ve bunlardan sözcük türetilmesi isteniyor. Siz de İSTİKŞAF sözcüğünün harflerinden olabildiğince çok sayıda yeni sözcük türetmeye çalışın; sanırım çok şey keşfedeceksiniz!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları