Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sağcılara Sığındıkça!
Ülke siyasetinin en büyük eksiklerinden biri geçmişin gerçeklerinin göz ardı edilmesidir. Oysa gelecek, geçmişin deneyimleri ve birikimiyle kurulur.
\nCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i, üstelik evine giderek eski Başbakan Bülent Ecevit’i anma toplantısına çağırması sıradan bir çağrı değildir; üst yönetimin CHP’yi ısrarlı bir biçimde sağcılaştırma çalışmalarının yeni bir aşamasıdır.
\nMilletvekili adaylarının saptanması sürecinde yaşanan sağcılaşma, son danışman atamalarıyla iyice açıklık kazanmıştı. Demirel çağrısı, aslında bu süreci, daha da ileriye taşıyarak tamamlıyor.
\n***
\nDemirel, CHP’lilere anlatması gerekenleri anlattı mı dersiniz?
\nAdalet Partisi Genel Başkanı olarak, 1960’ların sonlarında iktidara geldikten hemen sonra ülkenin bugüne dek sahip olduğu en özgürlükçü ve demokratik anayasa olan 1961 Anayasası’nı nasıl lüks ilan ettiğini ve o anayasa ile ülkenin yönetilemeyeceğini öne sürdüğünü mü? Böylelikle hak ve özgürlüklerin, önce 12 Mart sonrasında törpülenmesinin, sonra da 12 Eylül 1980’de yok edilmesinin ve demokrasinin rafa kaldırılmasının yollarını nasıl açtığını mı?
\nHalkının oylarıyla seçilmiş olan ve dünyada eşi bulunmaz bir tutumla faşist kurşunlarına karşı göğsünü gererek yaşamını yitiren Şili Devlet Başkanı Allende’nin öldürülmesini nasıl sevinçle karşıladığını mı?
\n12 Mart sonrasında üç fidanın idam edilmesi için Meclis’teki oylama sırasında nasıl canla-başla uğraştığını; ülkenin, emperyalizme başkaldıran gençlerin yok edildiği bir ortama nasıl sürüklendiğini mi?
\nEcevit ile hiçbir biçimde anlaşmaya yanaşmayarak kurduğu MC hükümetleri sırasında, cemaatlerin güçlenmesini, siyasallaşan dinci ve ırkçı sağın palazlanmasını, eğitimin yozlaştırılmasını, böylece 12 Eylül faşizmine ve bugünkü siyasal ortama giden yolların nasıl açıldığını mı?
\nYeniden işbaşına geldiği 1990’ların başında, 12 Eylül rejimini demokratik süreçleri işleterek neden ortadan kaldırmadığını mı; o yıllarda işlenen faili meçhul cinayetler ve özellikle de Sivas katliamı konusunda bildiklerini mi?
\nSon başbakanlığı döneminde, İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı İLKSAN aracılığıyla 1993 başında, büyüklüğü o zamanki parayla 226 milyon liralık bir arsa alım satımı ile basın-yayın alanında çalışan bir aileye aktarılması sonrasında bunu soran gazetecilere, “Verdimse ben verdim” sözlerinin içerdiği büyük demokratik (!) derinliği mi?
\nSiyasal gücünü kullanan kimi yakınlarının ve yandaşlarının nasıl sermaye birikimi yaptığını ve zenginleştiğini mi?
\nMuhalefetteyken üniversite rektörlerinin öğretim üyelerinin oylarıyla seçilecekleri sözünü veren; işbaşına geldiğinde bugün de uygulanan ve öğretim üyelerinin çoğunluğunun oylarını genellikle hiçe sayan ve üniversiteleri birer cadı kazanına dönüştüren düzenlemeyi nasıl yaptırdığını mı?
\nYoksa, Demokrat Parti’nin devamı olan Adalet Partisi ile Doğru Yol Partisi’nin ve buradan merkez sağın yok olmasını nasıl başardığını(!) ve AKP’nin güçlenmesine verdiği büyük katkıyı mı?
\nYoksa, ömrü boyunca hiç yapamadığı bir şeyi yaparak içtenlikli bir özeleştiri ile günümüzün ülke siyasetinin nesnel bir değerlendirmesini mi?
\nHiçbirini anlatmadı… Demirel, oldukça uzun ve ayrıntılı konuşmasında bugünkü siyasal duruma çok dolaylı göndermeler yaptı; kendi doğrularını özetlemek ve onları övmekle yetindi; geleceğe değinme hiç yoktu.
\n***
\nCHP’yi, geçen günlerde ideolojisi yok diye niteleyen Kılıçdaroğlu, bu partinin siyaseten tükenmiş sağcılara sığındıkça tükeneceğinin bilincine ne yazık ki bir türlü ulaşamıyor.
\nÇok daha önemlisi, bu politikayla, yalnız CHP’nin değil, ülke demokrasisinin de tümüyle elden gitmekte olduğu gerçeği görülemiyor.
\nÇok partili siyasal yaşama geçildikten sonra CHP’nin seçmen desteğini arttırdığı başlıca üç dönem vardır; 1950’lerin ikinci yarısı; 1970’li yıllar ve yerel seçimlerde de SHP olarak 1989’da aldığı çok büyük halk desteği.
\nKılıçdaroğlu ve üst yönetimi başarıyı, CHP’nin geçmiş başarılarının nedenlerini bugünkü koşullarda doğru değerlendirmede aramalıdır; bilmeliler ki eski başarıların hiçbiri, sağcılaşarak elde edilmemiştir!
\nCHP, yalnız ve ancak, Cumhuriyetin özgürleştirici değerlerini günümüz solunun değerleriyle bütünleştirerek kendi kimliğiyle güçlenebilir.
\nCumhuriyetin değerlerinin, solun ve CHP’nin kurban edilemeyeceği günler dileğimle...
\nBayramınızı kutlarım.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev